Sabah uyandığımda üstümde bir bacak buldum ne olduğunu anlamak icin bi2 dakika öylece durdum. Cansunun bacağını itip ayağa kalktım. Tuvalete girip rutin işlerimi halledip ciktim. Cansu da kalkmış dolabımi eşeliyordu. "Napiyon" dedim. "Kiyafet ariyom kendime hava soğuk ya ne giysem acaba" dedi. "Ben altıma dizi yırtık siyah pantolon giyip üstüme gri üstümü saran badi giycem onun üstüne de yelek tarzı birşey giyerim" dedim ve dediğim kombineleri çıkardım. Üstüme yelekli boyfriend kot çeket giydim. Saçlarımı da tarayıp hafif rimel sürdüm. Cansuya baktigimda oda benim tarzima yakın altına siyah pantolon üstüne mavi kazak onun üstüne de yağmurluk giymişti. Ayakkabı olarak da dünkü ayakkabılarını giymişti. Ben ayakkabı olarak yazlık botlarımı giymistim. Cansu saçlarını tarayıp kafasına bere taktı. Salona indigimizde annem bizi beklermiş gibi ayakta duruyodu. "Anne noldu" dedim. "Kızım kendine dikkat et en ufak şeyde hemen eve gel" dedi. "Tamam anne de arabamın anahtarı nerde" dedim. "Seni şoför götürecek" dedi. Kenardan siyah sırt çantamı alıp annemi öptüm ve dışarı çıktım. Tabikide kendim gidecektim en sevdiğim arabayı benden başka kimse kullanamazdı. Şoför kapıyı açınca " gerek yok anahtar nerde amca ben kendim sürücem" dedim anahtarı bana uzatıp "kayla kızım yıldız hanım.." derken "gerek yok sadece fazla endişe sen işine dönebilirsin amca" diyip gülümsedim. "Peki kizim öyle olsun" dedi. Cansu kendi arabasına geçmiş kornaya basıyordu. "Tamam kizim biniyoruz dur" dedim ve arabama bindim. Hemen son ses çalkala şarkısını açıp arabayı çalıştırdım. Cnasuyla yan yana geçince "ilk varan kazanır" dedi ve son gaz bastık. Yan yana gidiyoduk. Trafiğe girmeden önüne geçip hızlandım. Biyandanda şarkıya eşlik ediyodum. Okul gözükünce aynalardan cansuya baktim. Cok az farkla arkamdaydı. Hemen arabayı park edip cansunun park etmesini bekledim. Aynı anda arabadan inince "Bana yemek borcun var kardeşim" dedim ve koluna girdim. Okulun hepsi bize bakıyordu. Önüme gamze çıkınca "şöyle" dedim. "Ne zaman kafes dövüşü yapiyoruz" dedi. "Iyilesim yaparız" dedim. "Ne o korkuyo musun" diyip sırıttı. "Ne alaka ben sana bugün söylerim ne zman olacağını" dedim ve gamzeye omuz atarak ordan uzaklaştık. Cansuyla gülerek sınıfa girdiğimizde bütün gözler bize döndü. Fazla takmadan yerime oturdum cansu da yanıma oturunca ayaklarımı siranin üstüne koydum cansu da bacak baçak üstüne atmıştı. Yanımıza yakışıklı bir çocuk geldi tanıyordum bu sınıftaydı ve meriçin çetesindendi ismi de hatta Erendi "kayla meriç dışarıda kavga yapiyo ölümüne onu senden başka kimse ayiramaz" diyince hemen ayağa kalktım. "Nerdeler ilerle" diyince erenin peşinden koşmaya başladım cnasu da arkamdan geliyodu. Ilerde meriç altta kalmış dayak yerken emre ve savaşı tutan çocuklar vardı. Hizla yanlarına gidip mericin üstünden çocuğu attım ve yere yatırdım ardı ardına yumruk geçirmeye başladım çocuk beni yere atınca hemen üstüme çıktı ve vurmaya başladı. Kasıklarına bacağımı geçirip çocuğu yere ittim üstüne çıkıp vurmaya başladım. Yüzü dağılırken birisi beni belimden sarip kaldırdı. Ardından yere bırakıp beni kendine döndürdü ah be meriç neden yaptın bunu. "Sen iyi misin" dedi ve sarıldı. Meriçi itip "Ben iyiyim sen nasılsın" dedim. "Ah aptal kız sen neden olaya dudağın patlamış" dedi ve dudagimi elledi. Ameliyatlık yerim acıyınca elimi oraya götürüp dokundum elim ıslak birşeyle buluşunca elime baktım hadi ama neden kanıyorsun. Meriçe çaktırmamaya calisarak "Ben lavaboya gidiyorum" dedim ve kosarak gittim cnasunun peşimden geldiği adım gibi emindim. Tuvalete girip kazagimi açtımm dikişlerim açılmamıştı ama kanamıştı. "Cansu peçete ver" dedim. Cebinden peçete çıkarıp bana verdi. Silip kapattım onemli birşey yoktu. "Kimseye söyleme hem dikişlerim açılmamış" dedim ve aynaya baktım. Dudağımın kanını da silip yıkadım. Tuvaletten çıkıp sınıfa gittik. Yerimize oturup cansuyla konsmaya başladık. konuşmayı öyle kaptırmıştık ki hocanın geldiğini farketmemiştik. "cansu lütfen buraya gel ve bu matematik sorusunu çöz bakalım" diye ses çıkınca sesin geldiği yere döndük hoca cansuyu çağırıyodu. "kanka sana geçmiş olsun" diyip güldüm. "ya ya ne demezsin" dedi ve kalkıp hocanın yanına gitti. cansuyu kurtarmam lazımdı sonuçta benim arkadaşımdı. etrafıma bakınıp onları gördüm efe ve meriç konuşuyolardı. "hocam efe ve meriçde konusuyo onları da kaldırın banane" dedim. Hoca bana bakıp ardından efeyle meriçe baktı. "Çocuklar buraya gelin" dedi hoca. Cansuya gülerek bakıp öpücük attım. Meriç bana bakıp kafa salladı. Tahtaya çıkıp beklediler. "Efe bu soruyu çözmeni istiyorum" dedi hoca. cansu da yanıma gelmeye başladı. "Orada dur cansu kayla sende gel bakalım" diyince bende kalktım. "efendim hocam" dedim. "Size de soru yazıcam onları çözün" dedı ve tahtaya birseyler yazdı bize dönüp"cansu sen soldakini kayla sen sağdakini meriç sende kaylanın yanındakı soruyu" deyıp masasına oturdu. bende kalemi alıp çözmeye başladım. sorum bitince cansuya döndüm daha dokunmamıştı. "cevap -8" dedim. bana bakıp öpücük attı. meriçe döndüğümde sorusu bitmiş bana bakıyodu. "ne var"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Novela JuvenilHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...