bölüm 62

41 0 0
                                    

KAYLANIN AĞZINDAN
kizlar bu gece bizde kalacaklardı ve evde herşeyin olmasına ramen beni zorla markete götürüyorlardı. Hemde mağaza marketi bunlar bi is karıştırıyo ama hadi hayırlısı. "Kanka sen gir ben şurdaki mağazaya bakıp gelcem" dedi cansu. "Bende geliyom kanka bekle" dedi rana. "Ya bende" dedi defne. "Oldu ya abi beni bu yüzden mi getirdiniz buraya" dedim. "Ya gel biz senle gidelim abur cubur alalım" diyip koluma girdi sude. Bende bisey demeden ona ayak sağlayarak yürüdüm. Marketin abur cubur bölmelerine gelince meriçle erenle karşılaştık. Demiştim bu işte oyun var diye. "Senin ne işin var burda" dedim merice bakarak. "Asıl senin ne işin var kızım burda beni mi takip ediyon" diyince ister istemez güldüm. "Benmi seni takip edicem diyene bak be asıl sen beni takip ediyon" dedim "la bi git uğraşamam senle ya" diyip arkasini döndü. "Ben çok uğraşırım ya" diyerek sudeye döndüm ama yok lan nerde bu. Etrafa bakındım marketin kapısı kapanmıştı koşarak oraya gittim. "Kimse varmı acın kapıyı" diye bağırıp kepenglere vurdum. "Kusura bakma kuzen ama barışmadan çıkamazsınız biz eve gidiyoruz görüşürüz" diyip gülme sesleri geldi. Arkadan "acın lan kapıyı sırıtmayın mal mal" dedi meriç ay götüm. Oflayarak kendime bos bir yer bulup sırtımı dayadım ardından yere çöktüm götüm dondu dememek için kendimi zor tuttum. Yanımda hareketlilik olunca oraya döndüm meriç yanima oturuyordu. Oturduğunda bana döndü "sadece oturucam" dedi "iyi ben kalkarım" diyip kalkmaya yeltendigimde kolumdan tutup geri oturttu. "Ne yapıyon" diyip kaşlarımı çattım. "Senin yanında olmak bana iyi geliyo gitme" dedi bende bisey demeden önüme döndüm. "Özür dilerim" dedi neden dilemişti. "Niçin" diyerek bu sefer kaslarımı kaldırdım. "Seni korumadigim için sana sahip çıkıp benim sevgilim dokunani yakarım demedigim için ama sende beni cok sinirlenirdin sanki beni istemiyormuşsun gibi hisse kapıldım beni sevmiyormuşsun gibi ama cidden ben çok özür dilerim" dedi. "Su konuda açıklık getiriyim artık sana seni seviyorum demekten bıktım bu sana kalmış ister inan ister inanma cidden ben sana o kadar baktım ki o mavi gözlü çocuk dalga geçti benle sana o konuda çok sinirliyim kırgınım çok kırıldım kızdım ama bunlar biseyi değiştirmiyo hala seviyorum" dedim. "Istiyosan eşşek sudan gelinceye kadar döv hırçını al çünkü haklısın ve benle barışman için herşeyi yaparım" diyip öyle bi bakış attı ki allahım mincırasım geldi. "Affetmiyorum" dedim biraz sürünsün dimi piç azmi üzüldüm. "Peki anlıyorum" diyip önüne döndü. İçimden kıs kıs gülesim geldi ama oyle bisey yapmadım. Yapamadım. Küçük çocuk gibi orda somurtuyo. "Ben acıktım" diyerek ayağa kalktım. "Açmışın" diyerek merice baktım bana bakıyordu. "Yani biraz" dedi. "Tamam ayağa kalkta yemek için biseyler alalım şuradan" diyip marketin içine ilerledim. Meriçde peşime. Kenarda araba görünce aldim hemen. Dolaptan kola peynir zeytin sucuk aldim ardından başka yerlere konservede dolma aldim 6 kutu sonra ekmek reçel ordan bıçak çatal kaşık bardak lazım olur dimi yani dolapta pasta vardı onu aldım. Ardından abur cuburlari doldurdum üstüne oturmalik paspas da alınca daha deminki oturduğumuz yere yol aldım meriç de garibim pesimde geziyo.
Paspası yere serip oturdum. Meriç arabadakileri bana verdi bende alıp paspasa koydum. Meriç de gelip yanıma oturdu. Hepsini açıp yerken meriçin yemediğini gördüm dönüp baktım. "Yesene" dedim. Gözlerim o kahve siyah tonu gözlerini çok özlemişti eridim sandım bi an. "Seni izlemek daha doyurucu" diyip başını yana yatırdı. Ulan yapma be. Elime ekmeği alıp reçele batırdım ardından meriçin ağzına götürdüm. "Yok sen ye yemicem" diyince bende omuz silkip ağzıma götürdüm agzima attım tam ağzımı kapaticam meriç dudaklarıma yapıştı. Şaşkınlıkla gözlerimi açarken meriç uzaklaştı. "Mmm güzelmiş yine versene" diyip elimi havadan indirdi çünkü elim havada kalmıştı. Kafamı silkip yemegime döndüm meriçte yemeye başlamıştı. Öküz gibi sömürdü at kafa. Bende doyurdum tabi karnımı. En sonunda "ay şiştim" diyip duvara yaslandım. "Bende wallaha" diyip mericte yaslandı. "Burlari sen topla ben geliyorum" diyip kalktı. Cevap verme gereği duymadım çünkü meriç gidiyordu. Ayağa kalkıp hepsini arabanin içine attım cipslerimde gitti iyi mi. Boşverip yerime oturdum. O sırada meriç geldi elinde yastık yorgan vardı lan napcan onları. Ah doğru burda kkalcaz dimi. "Kalksana" diyince dediğini yapıp kalktım. Paspasin üstüne yorgani serdi sonra yorganin üstüne 1tane daha yorgan koydu yorganların arasına yastiklari da koyunca bu sefer kendi girdi icine "kizim gelsene davetiye mi bekliyon" diyince ona bakmayı bırakıp yanına girdim sonuçta özlemiştim napiyim kokusunu yüzünü kendisini saçlarını gözlerini dudaklarını herseyini.
Yaptığı yataga girip koynuna sokuldum meriç de üstümü örttü. "Hala barışmadık mı" diyince bi an düşündüm. Aslında boradan özür dilerse olabilirdi aynen aynen. "Borayı dövmüşsün ondan özür dilemeni istiyorum" birden gerildi "hayatta olmaz" diyince girdigim koynundan doğruldum. "Barışmam" dedim gözlerimi kısarak bi süre bakıştık. En sonunda ofladı. "Kabul ettin sayiyorum" diyip tekrar koynuna sarıldım o güvenli bedeni içimi öyle ısıtıyordu ki anlatamam çünkü yaşıyorum hihihhihi.
"Sen nerden biliyon onu dövdüğümü" dedi sesinde sinir vardi. Doğruyu söylesem kesin ilk beni sonra borayı tekrar döver en iyisi karşılaştık aynen." dans gösterisinden sonra sahile gitmişim orda karşıladık yüzünde falan moruklar vardı sordum noldu ilk başta söylemedi zor soylettim sana çok sinirlendim senle ayrılmıştık ve ilgilendirmiyodu seni çocuğu öyle dövmen çok sinirlendirdi ayrıca onu kendi yerine koy napsın çocuk sen olsan onun yerinde sevdiğine sahip cikmazmisin" diyip kafami kaldırdım yüzüne baktım düşünceliydi. "Tamam ulan tamam hadi uyuyalım uykum var" diyip gözlerini kapadı ve bana iyice sokuldu. Bende aynı şekil sokuldum koynuna adamın kalbi ısıtmıştı beni ya off başımın belası senle daha ne maceralarımız var çok merak ediyorum.

Başımın BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin