"KIZLAR" diye bağırıp üstümüze atlayan cansu yüzünden uyanmıştık ve hava baya bi kapalı olduğu için üstümüze sıcak tutucak kıyafetler arıyoduk cansu bulmuş olacak ki elinde vücudunu saran bir siyah kazak Üstüne mavi hırka altına da boy friend bir pantolon giyip siyah spor bir ayakkabı giyindi. Ben yanıma uzunkol falan almadığım için bende boy friend giyip üstüme üstüme tisort onun üstüne eymenin verdiği hırkayı giydim. Ayakkabı olarak da yazlık botlarimi giydim. saclarimi gelişi güzel salıp telefonumu cebime koydum. Ardından cansuyla çadırdan çıkıp kahvaltı yapmak icin defneyle ranayi çağırdık hep beraber kahvaltı yapınca ben kalkıp ateş yanan yere gittim. Abi çocuğun hırkasını nasıl verecektim. Yağmur yağmaya başlayınca herkes çadırına girmeye başladı öğleden sonra burdan ayrılacaktık son kez etrafima bakıp cadirima girdim peşime kizlar girince onlara mal mal baktım. "Anlat" dedi cansu. "Neyi kız" dedim. "Meriç seni alıp gidince neler oldu detay detayina" dedi cansu. "Mal aşkım birazdan gidicez otobüste anlatırım" diyip bavulumu topladım ve çantamı eşyalarımı koyup sirtima taktım hala beni izliyorlardı. "Nevar be" dedim sabrımin sonundaydim. "Iyi be otobüste anlatirsin" dedi cansu ve oda eşyalarını toplamak için yanıma geldi. "Ya bisey dicem kim erkek parfumu kullanıyo erkek parfümü kokuyo da bura" dedi cansu. "Ben kokuyorum çünkü eymenin hırkasını giydim" dedim. Cansu bana bakıp anlat dermiscesine gozlerimi yedi bitirdi. "Üşüdüğümde vermişti yılan soktuğu gün" dedim. "Harbi la senin yaran nasıl oldu bacağın aciyo mu" dedi defne. "Öyle güzel arkadaşlarım varki hiç ilgilenmediler" diyip özellikle cansuya baktım. Ağız eyip geri bavuluna döndü. "Bizde ranayla toplanalım" diyip çıktılar bende yatıp telefondan şarkı açtım. Buralar yalan şarkısını.
Şarkı bitince oylece çadırın tepesine bakındım yağmur damlaları geliyodu. "Benim isim bitti simdi ne yapıcaz" demesiyle çadırın fermuari açıldı içeri ranayla defne girdi.
"Kızlar çadırlar burda kalıyormuş ve şimdi gidiyormuşuz çadırları yarın alacaklarmış ve evlerimize dağıtacaklarmış bavulları alıp gelin" dedi defne ve gittiler. Bizde çadırdan çıkıp herkesin yanına gittik. Öbür okulda burdaydi. Kalabalık yere gidip öylece durduk. "Hirkam sana yakışmış" denmesiyle arkamı döndüm. Eymendi. "Ben yanıma hırka falan almamışım o yüzden giydim istersen verebilirim" dedim. "Gerek yok snaa daha çok yakışmış" diyip yanımdan ayrıldı neydi şimdi bu. Cansuya baktığımda anlamsizca bana bakıp sırıtıyordu. Dön önüne der gibi kafamı salladım ve cantami düzelttim. Ilerde borayı görünce yanına doğru yol aldım. Yanına varidgimda hala beni görmemişti. "Bora" diye cırladım kulağına. "Hay ben senin kayla sıçtın kulağıma" dedi. Kahkaha atıp "aman bosver beraber oturalım mi yoksa sen kankalarinla mi oturcan" diyip dudak büktüm. Bu halime gülüp yüzümü ellerinin arasına alip dudaklarımı iyice büktü. "Tamam senle otururum böyle tatlılığı üzmem" dedi. "Ozomozzon zoton" dedim bu halime daha çok gülüp yanaklarimi sıktı. "Ya yeter açıyo" dedim ve ellerini indirdim. Bora arkama bakıp "otobüs geldi hadi yürü" diyip elimi tuttu. Bu haline şaşkın saskin bakarken obur elime bavulumu alip beni çekmesine izin verdim. Bavulları ordaki görevliye verip otobüse binik. Borayla ortalara geçip oturduk. Hoca otobüse binip "arkadaşlar buraya öbür okulda binecek ona göre yerleşin lütfen isteyen ayakta gitsin" diyip indi hoca ve gözüme ilk olarak gül çarptı. Sürtük etrafına bakınıp birisini gördü ve oraya doğru gitti. Mericin Yanına gidip birşey dedi. Mericte birşeyler diyince kız memnun olmamiscasina ordan ayrıldı. Oh canıma da deysin "bora biz ayakta gidelim mi hem eğlence olur" dedim. "Kabul eğlence göbek adımız" diyip ayağa kalktı. Ve elini bana uzattı. Çantamı cansuya fırlatıp 'Ben ayakta gidicem' dedim agzimi oynatarak oda kafa salladı. Borayla biraz daha ileri gidip sap gibi oylece dikildik. Herkes yerine oturmuş gitmeyi bekliyordu ve çok kalabalık olmuştu. Araba haraket edince aniden dengemi kaybettim ve yere düşecekken bora beni belimden ttutup kaldırdı. "Güzel reflekx" diyip elimi kaldırdım oda elini elime vurup "heralde kızım" dedi. Biraz muhabbet ederken tabiki cok eğleniyorduk. Bi anda canım şarkı dinlemek istedi. "Bora sen bekle ben sarki açtırıp geliyom" dedim ve ordan tutuna tutuna ayrıldım. Şoförün yanına gidince "Hocam şarkı açsanız olur mu biraz eğlenceli canımız sıkıldı" dedim. "Kaylacim kahkahaların buraya kadar gelirken nasıl canın sıkılıyo anlam veremedim ama acarım" diyip güldü bende gülüp boranın yanına gittim. "Sarki açacaklarmış birazdan" dediğim an entarisi dim dim yar çalmaya başladı. Herkes gülerken bende gülmeye başladım. Arkadan boraya seslenilince bora da mecbur önemlidir diye gitti bende borayı beklemeye basladim. Araba ani firen yanınca birinin kucağına düştüm. Gözlerim kapalı anladım Meriçti. Kokusundan anladım. Nefesi yüzüme değmeye başladığında gözlerimi açtım. Dip dibeydik. "Şey ben yanlışlıkla oldu" diyip kalkmaya çalıştım ama izin vermedi. "Bıraksana" dedim sinirlenmiştim. "Konuşmamız lazım" dedi. "Gerek duymuyorum bırak yoksa canın yanar" diyip iteklemeye başladım. "Kayla" dedi sinirli bir sesle. "Bırak ya" diyip dirsegimi müsait olmayan yerine geçirdim. Inleyerek orasını tutunca firsat bilip kalktım. "Sakın bidaha dokunma"dedim ve arkalara yürüdüm. Bora ayakta dikilmiş mertlerle konuşuyordu. Yüzü sertlesmisti hiç yanına ugramadan cansu gilin yanına yol aldım. Cansu efeye sarılmış efede cansuya sarılmış uyuyorlardı. Telefonu cebimden çıkarıp fotoğraflarını çektim ve hemen isregrama koydum.
#aşkbocuklerim
#coktatlilar
#efcan
Yazdım sonra efeyi ve cansuyu etiketleyip attım. Arkamı döndüğüm gibi dibimde borayı gördüm "noldu" dedim gülerek. "Nereye kayboldun" dedi."burdayım ya" diyip omzuna vurdum. "Ne zmaan biticek bu yol ayaklarım ağrıdı" dedim. "Gel benle" diyip ilerlemeye başladı bende peşine gittim. Otobüsün en önüne gelip yere oturdu. Gülüp yanına oturdum. Herkes bize mal mal bakarken bizde onlara gerizekalı bakışları attik. kafami boranın omzuna koyup gözlerimi kapattım. Çok uykum gelmişti bende dayanamadım ve kendimi uykuya bıraktım. "Kayla uyan" diye sesle gözlerimi açtım. Herkes iniyordu. "Geldik mi" dedim kafam ağrımıştı. "Evet" dedi ve ayağa kalktı. Bende ellerimi uzatıp tutmasını istedim oda tutup kaldırdı. Cansu gil bakış açıma girince cansu bana çantamı attı. "Istegramdaki fotoğraf güzeldi beyendim kanka" diyip göz kırptı. Ve otobüsten indi bende peşine indim. Ilerde defne ve ranayi görünce cansuya yetişip "Kanka defnegil bizi bekliyo" dedim. "Bavullari alip gidelim" dedi bende kafamı salladım. Bora yanımdan ayrılmış arkadaşlarının yanına gitmişti. Cansuyla bavulları aldıktan sonra efe cansu vedalaşıp ayrıldılar. Defne ve rananın yanına gidip "Kızlar noldu" dedim ve sesim yankılandı cansuyla aynı anda demiştik. "Sizi bekliyoduk" dedi rana. "Cansu ben bi şoförü arayıp geliyorum alsın bizi" dedim. "Gerek yok Kanka ben aradım geliyo" dedi. "Isterseniz sizi de bırakalım" dedi cansu."gerek yok kanka şoför geliyo" dedi defne. "Kayla bize bisey anlatacaktı onu bekliyoruz" dedi rana. Bütün göz bana dönünce bende pes edip baştan aşağı herşeyi anlattım. Bana ağızları açık bakarken "oha süper" dedi cansu. "Uf hadi gidelim uyucam" dedim. Ve yola ilerledim o dakika sofor gelince bavulumu verip arabaya geçtim cansu da peşime binip "Kanka istiyosan sana gelebilirim" dedi. "Gerek yok kanka yarın görüşürüz" dedim. Ve yola odaklandım
Aniden aklıma kafes dövüşü geldi cansuya dönüp anlatsam mi diye düşündüm simdi digilde yarın anlatabilirdim. Yarına erteleyip geri cama baktım.
Eve gelince direk duşa girdim çok yorulmuştum ve sıcak su cok iyi gelmişti. Duştan çıkıp üstüme siyah pumalarımı giyip salona geçtim. "Anne" dedim. "Tatlım mutfaktayim" dedi annem. Bende mutfağa girip anneme baktım. Yanima gelip bana sıkıca sarıldı. "Doğum günün kutlu olsun tatlim" diyip elime hediye paketi verdi. Açıp baktım fotoğraf albümüydü. Kiminle nasıl bütün fotoğraflarım vardı. Ardından mutfağın diğer tarafına geçip eline kocaman tablo alıp yanıma geldi. Ve elime verdi. "Aç bakalım" dediğinde hediyesini açtım. Ölen annemle olan fotografimdi. Gözümden yaş akınca "Ben ağlaman icin yatırmadım" dedi. Fotograflari kenara koyup anneme sarıldım. Bu nasıl bir anneydi böyle. "Seni çok seviyorum" dedim. "Bende seni" dedi ve beni kendinden uzaklaştırdı. "Doğum gününü kutlamak icin bar tutup gidebilirsin izin veriyorum ama istersen evde de yapabilirsin günü de sana kalmış" dedi annem. "Tamam" diyip tabloyu ve albümü alıp odama çıktım. Fotoğrafı en güzel köşeye asmam lazımdı. Bos duvar ayarlayıp hemen astım çok güzel durmuştu. Albümü de kitaplık yerine koyup yatağıma yattım. Telefonum çalınca hemen actim çünkü canım babamdı. "Efendim babam" dedim. "Kızım hediyen geldi mi" dedi babam. "Ne hediyesi" dediğim sırada kapı çaldı. Hemen kapıyı açıp "sanırım geldi" dedim. Bi takım elbiseli adam gelmişti. "Hediyeni güle güle kullan" diyip kapattı. "Buyrun dedim adama. "Tarık derinin kızı olmalısınız" dedi. "Evet buyrun benim" dedim. Elime anahtar verip "bunu babanız doğum gunu için hediye etti güle güle kullanın" diyip gitti. Anahtara baktığımda ah olamaz range rover en çok istediğim araba. Dışarı çıkıp arabama baktım bide kırmızıydı.Hemen arabaya binip incelemeye başladım abi hayallerimi süsleyen araba benim olmuştu uselik kırmızı rengi. Hemen çalıştırıp etrafta küçük bir tura çıktım. Ardından eve gelince arabamı garaja parkedip. Eve giricektim ki telefonum çaldı. Meriç arıyordu. Telefonu açıp "arkanı dön" dedi bende arkamı dönüp meriçi gördüm. Telefonu kapatıp yanima geldi. "Konusucaz" dedi "istemiyorum" dedim. Kolumu tutup hizla yürütmeye başladı. Kolumu kurtarıp "bıraksana başımın belası" diye bağırdım hemen koşmaya başladım. Karşıdan geçerken merice baktım pesimden geliyodu ışık görmemle o ışığın bana çarpması bir oldu. Canım cok yanıyordu. Yer somsoguktu çok üşüyordum. Meriç hizla yanima gelip "kayla kayla beni bırakma sensiz yapamam sakın gozlerini kapatma tamam mi birazdan ambulans gelcek" diyip ardından " AMBULANS ARAYIN LAN!" diye bağırdı. "Me-meriç üşüyorum sa-saril bana" dedim. "Tamam güzelim geçti üşümüyorsun beni de bırakmıyorsun bırakamazsın ben senin başının balasıyım pesinden gelirim" dedi ağlamaklı sesle meriç ağlıyo muydu benim için. "Başımın belası oldugun ner-nerden be-belli" dedim. Meriç ağlamaya başlamıştı. "Sa-sarıl ba-bana" diyip öksürdüm. Hemen bana sımsıkı sarıldı gözyaşları omzumu islatiyodu gozlerime karanlık coktu birden açamadım bidaha mericin o güzel yüzünü goremicekmiydim bidaha ailemi cansuyu giremicekmiydim kapanmamış mevzularımı halletmem mümkün değildi artık ben ölü muydum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Teen FictionHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...