"Lan mal uyansana gerizekalı kış uykusuna mı yattın" bu ses off cansuydu 'bunun sabah sabah yanımda ne işi var' dedim içimden. "Lan dana" diyip sırtıma vurdu. "Allah senin belanı versin hemi cansu lan sabah sabah kafa bırakmadın sabahın köründe ne ariyon benim odamda yürü git kumsalı uyandır abimi uyandır benden ne istiyon yazık bana cırtlak sesinle uyanmak ne demek sen biliyon mu" diyip ağlamaklı ses çıkardım. "Kumsal eğer şimdi kalkmazsan kampa gelmem" deyip yatagimdan kalktı. Kamp denince akla hemen ben geliyorumdu. Hemen Ayağa kalkıp "efendim kanka noldu hoş geldin ne istersin çay kahve limonata" deyip sırıttım. "Kankacim senle kamp malzemeleri alıcaz benim malzemelerim yok" dedi. "Anaa benim de yok vallaha dur kanka babamı arım tanıdık vardır illaki" dedim ve telefona uzandım. Cansu elimden telefonu alıp "Kanka gerek yok benim annemin arkadasinin oraya gidicez ben ayarladım herşeyi" dedi ve sırıttı. "Aferin kankama beyni varmış ama kanka ben babamı özledim napiyon diye bi arayayım" dedim ve telefonu aldım. "Iyi kanka ben mutfağa iniyom biraz atıştıracak seyler yiyim" dedi ve odadan çıktı. Bende babamın numarasını tuşlayıp aradım. Çaldı çaldı çaldı. "Efendim kızım" dedi sevecen bir sesle. "Babaaaaaacımmmmm" diye cırladım. "Kızım yavaş karşında sağır yok duyuyorum ama sen galiba kulak zarımı patlattın" dedi. Kahkahayla gülerken "babacım ben seni özledim" dedim. "Bende sizi özledim kızım ama işlerim var ve senin doğum gününe yetisemicem o yüzden hediyen doğum gününde kapında olucak" dedi. "Aa baba ben onu unutmuşum doğum günümden 1 hafta sonrada annemin ölüm yıldönümü" dedim dediğim gibi yüzüm düşmüştü. "Biliyorum kizim gelmeye calisacam lütfen bana kızma" dedi. Ortamı yumuşatmak için hemen konu degistirdim. "Baba ben yarin kampa gidiyorum" dedim. "Aa ne güzel kızım zaten böyle şeyleri sen cok seversin" dedi. "Evet babacım cok mutluyum he baba senin ortak şirketinin sahibinin oğlu varya bora biz onla tanıştık ve arkadaş olduk" dedim. "Öylemi ne güzel ben erkana söylerim oda cok mutlu olacaktır" dedi. "Tamam babacım ben şimdi kapatıyorum sonra konuşuruz" diyip telefonu kapattım. Hemen dolabimi açıp rastgele elime kot yırtık pantolon alıp üstüme siyah sade tişört giydim ve üstüne ne olur ne olmaz ceket aldım ama bugün hava cok güzeldi. Sırt çanta almadım sadece cebime para koyup telefonumu da arka cebime koydum. Saçlarımı salık bıraktım. Ayakkabı olarak da beyaz bi ayakkabı giydim ne spordu nede abiye tarzıydı. Normal ayakkabıydı. Merdivenlerden inip "cansuuuu ben hazırım kimle gitcez" dedim. Cansu mutfaktan elinde salatalık ve domatesle çıktı. Agzida doluyodu. "Konko ofoylo gotcoz" dedi ama anlamadım. "Ne" dedim gülerek. Ağzındakini yiyip "efeyle beraber gitcez onunda yokmuş eşyaları" dedi ve telefonuna mesaj geldi "he iyi insan da lafın üstüne gelir efe gelmiş bizi bekliyo kapıda" dedi bende hizla inip kapiya çıktım cansuda arkamdan çıkmıştı. Efeye selam verdim arabasında biri vardı ama camdan göremedim. "Aşkımmm" cansu hizla efenin boyununa atladı. "Günaydın güzelim" dedi efe. "Hadi gidelim yoksa kusucam" diyip arka kapıyı açtım. Iceriye girip oturdum ardından kapıyı kapattım. Önde kim vardı hala bilmiyodum ama bu koku tanıdık gelmişti. Allah benim bu Meriçti. Cansu da obur taraftan yanıma oturdu efede şoför koltuğuna geçip oturdu. Cansuyu kolundan tutup "Lan kizim bunun burda ne işi var beni katil mi etmek isteyon ayyy istiyon isteyon nerden çıktı lan" dedim. Cansu gülmeye başladı. "Kızım aşk senin ağzına vurmuş ne dediğini bilmiyon neyse vallaha bende bilmiyodum sürpriz oldu" dedi. Ardından cansu merice dönüp "naber meriç" dedi. "Iyi" dedi odun ya kalas. Yola çıktığımızda sıkılıp radyoyu açtım. Ve ilk çıkan şarkıyı dinlemeye başladım. Tanıdık bir şarkıydı ama çıkaramıyordum he hatırladım sufle içinde aşk var şarkısıydı. Biraz dinledikten sonra ritim tuttum. Şarkı gerçekten çok güzeldi. Aniden şarkı değişince bombastik bir sarki açıldı. "Efe şarkıyı değiştirmeyin daha deminkini açsana" dedim. "Tamam" diyip daha deminkini acti. Ardından sarki yine değişti. "Ya efe degistirmesene" dedim. "Ben degistirmiyom yanimdaki degistiriyo" dedi. "Şöyle ona iğrenç şarkıydı bu daha iyi" dedi. Niyetini anlamıştım benle muhattap olup beni kışkırtmaya çalışacaktı. "Tamam kalsın zaten bu şarkıları daha cok severim" dedim. Ve alayla sırıttım. Araba durduğunda hemen indim. Cansunun koluna girip içeri girdik. Bissürü çadır oturacak vb. Şeyler vardı. O kadar sevinmiştim ki kamp olayi bana çok iyi gelecekti. Ilk önce cansuyla çadır bakındık. "Kanka biz hiç ayrı almayalım ortak alalım ben tek yatamam" dedi cansu. "Tabi kizim beraber alcaz o yüzden büyük seçelim anca sığarsın" diyip kahkaha attım. "Hahaha çok komik bana diyene bak çarpık çarpık yatiyon bazen tersten bile kalkiyon" dedi. "Sanane" diyip bakınmaya başladım. Gözüme bi çadır kestirdim. Koyu yeşildi ve baya büyüktü boyumdan büyüktü. Yanına gidip "cansu buraya gel" dedim. "He" dedi "bu nasıl kanka bu olurmu" dedi. "Kanka fazla büyük degilmi" dedi. "Haklısın" diyip gorevliye seslendim. "Acaba bunun ki küçüğü varmı" dedim. "Tabiki var efendim buyrun beni takip edin" dedi bende peşine gittim cansuda benim pesimdeydi. Görevlinin gösterdiği daha güzeldi. Benim boyumda ve birazdaha küçükdu. "Tamam kanka bunu aliyoruZ" dedi cansu. "Iyi oturacakları da buna göre secelim" dedim ve etrafa bakındım. Gözüme siyah birşey takıldı. Yanına gidip "oturcaklarda bunlar olsun" dedim. "Tamam kanka ama yeşil olsun çadırla uyumlu olsun" "Iyi" dedim. Çadırda yatmalık ismini bilmediğim birşeyler gösterdiler bizde aldık. 1.30 saatin ardından efe ve meriç yanımıza geldiler. "Hadi gidelim" dedi efe. "Tamam gidelim" dedi cansu. "Yada cansu hep beraber yemek yemeye gidelim" dedi efe. Benim o ara telefonum çaldı. Acip baktım. Boraydı. "Efendim bora" dedim. "Güzelim akşam yemeğini beraber yiyelim mi" dedi sevecen sesle. Ama onu reddeticektim eve gidip uyumak istiyordum. "Bora kusura bakma ama yarın için dinlenmek istiyorum daha sonra sana söz akşam yemeği yicez" dedim. "Peki öyle olsun görüşürüz o zaman" dedi ve kapattı. Telefonu cebime koyup cansu gile döndüm. Mericle göz göze gelmiştik dik dik bakıyordu. Hemen kafamı çevirip cansuya baktım. "Kanka yemek yemeye gidelim mi" dedi cansu. "Yok kanka benim işim var evde uyucam" diyip sırıttım. "Tamam sen bilirsin" dedi. Malzemeleri efenin arabasına koymuştuk dükkandan çıkıp arabanın yanına geçtik. "Cansu kanka yarın sen beni alsana orda buluşmayalım beraber geçelim oraya çadırı da sen al yarına getirirsin ben taksiyle gidicem" dedim "Tamam kanka haberleşiriz" dedi. Onlar gitmeden yola inip taksi çağırdım. Ardından taksiye binip ordan uzaklaştım saate baktığımda saat 4tü. Eve geldiğimde koltuklara oturdum. Annem yanıma gelip. "Kızım senin doğum günün kampa denk geliyo gitmesen mi acaba güzel bi parti yapalım sana" dedi annem gülerek. "Teşekkür ederim anne ama kampı çok seviyorum gelince parti yaparız olur mu?" dedim. "Peki kizim sen nasıl istersen" dedi. Anne ben odama çıkıyorum biraz dinlenicem cansu uykuma etti biraz" dedim ve ayağa kalktım. Odama çıkarken abimin odasından ses geldi. Kafamı kapiya koyup dinmeye başladım telefonla konuşuyordu. "Lan oğlum kızla takıldım diye kız birakmiyo yakamı yapıştı sülük gibi anasını satayım"
....
"Herşeyi denedim bırakmiyo kumsalı koluma takip yanına gidicem sevgilim diye ama kumsali döver diye korkuyom"
......
"Aslında kayla olabilir abi kız bi koyuyo yere yapisiyom kavga etmeye korkuyom artik kaylayla"
.....
"Siktir git malmısın olum kardeşimi senin gibi ite niye manita olarak ayarlim hem sen ondan kaç yaş büyüksün"
.....
"Kapa lan kapa"dedi. Odanın kapısını tıklatip içeri girdim. "Abi sevgilin olabilirim sıkıntı yok" dedim ve güldüm. "Sen benim kapımı mi dinliyon lan" diye tısladı. "Senin iyiligini düşünende kabahat ben gidiyom" dedim. "Tamam dur dur dur dur " dedi gülerek arkama döndüm. "Ama şimdi gidelim çünkü yarın ben yokum kampa gidicem" dedim. "Tamam daha iyi olur benim içinde sen hazırlan ben şu mal kızla konusucam" dedi. Bende gülerek odadan ciktim ve kendi odama gittim. Dolabımdan siyah şort çıkardım üstüme de göbek üstü giydim ama onu iplerle sariliydi ve griydi. Belime kareli kırmızı siyah gömlek bağladım üstüme de ceket giydim. Saçımı tarayıp üst tutamından alıp küçük bi topuz yaptım. Ayakkabılarımı yine o beyazı giydim ve odadan çıktım. Abimin odasına girip "Abi arabayla mi gitcez bence motorla gidelim sanarki kiz 'lan adam o motordan inip bana binermi' der sonra bırakır" diyip dalga geçtim "Lan kızım dilin uzamış keserim vallaha" diyip odadan çıktı. Bende peşinden çıktım. Abimle kafeye gelince abim beni koluna taktı. "Unutma abi yok sevgilim var" dedi. Bende kafamı salladım. Bi masaya oturup kızın gelmesini bekledik o sırada ben kahve abimde limonata söylemiş ve getirmişlerdi. Bi kız bize bakarak gelince "kız bu" dedi bende kafamı salladım. Kız masaya oturup "Uraz aşkım bu kız kim" dedi. Hemen atılıp "Ben sevgilisi de sen kimsin askimlar falan anlamadım" dedim. "Asıl ben sevgilisiyim dimi uraz" dedi kız. "Hayir benim sevgilim kayla sen digilsin ben onu seviyorum melike" dedi abim. "Hep bu kız aldi seni benden" diyip saçımı tuttu. "Ulan kizim sen bittin" diyip kıza tokat attım. Ellerini benden çekip savruldu. Kızı tutup bana bak bidaha bana ve uraza yaklaşma seni öldürürüm duydum mu lan beni" dedim be kızın kolunu arkaya kıvırıp saçından tutum. "Cevap bekliyorum" dedim. "Tamam tamam daha urazcimla görüşmücem" dedi. Kızı bırakıp "şimdi defol" dedim kız hizla masadan çantasını alip koşarak gitti. Yerime oturup "abi malmı la bu kız urazcim diyo o halde" deyip güldüm. "Aklı olsaydi bırakırdı peşimi" dedi ve oda güldü. "Abi hadi gidelim geç oldu" dedim. "Dur kizim murat gelcek onla beraber gideriz eve" dedi. Bende bisey demedim. 5 dakikanın ardından masaya bi çocuk oturdu. "Murat nerde kaldin olum kayla kizi öyle bi dövdü ki anlatamam" diyip güldü. "Harbi mi tüh ya yetişemedim" dedi. Ardından bana elini uzatıp "selam güzelim ben murat" dedi. "Bende kayla" dedim elini tutmayarak. "Abi hadi gidelim ben acıktım" dedim. "Tamam abisi hadi kalkalım" dedi ve ayağa kalktı bizde kalkıp arabaya gittik. Murat benden önce davranıp on koltuğa oturdu. On kapıyı açıp "in ben oturcam" dedim. "Anlamadim"dedi. "İn" dedim. "Neden" dedi. "Lan insane çocuk" dedim oda hemen indi. Sonra ben oturup kapıyı kapattım muratta arkaya oturdu. Eve geldiğimizde direk odama çıktım. Saat 8di. Üstümü değiştirip siyah esortman takımı giydim ve saçımı topuz yaptım. Arıdan masaya indim. Herkes oturmuştu. Bu mal murat yine yerime oturmuştu. Yanına gidip "kalk orası benim yerim" dedim. "Neden" dedi. "Çocuk sende anlama kıtlığı var galiba BENIM YERIM oldu mu" dedim. "Sende 2dir kaldiriyon az insaf" diyip kalktı. Bende oturdum. Anneme dönüp "Kumsal nerde" dedim. "Arkadaşlarıyla beraber" dedi. Bende bisey demiyip yemek yedim ardından koltuğa oturup telefonla oynamaya başladım abim gilde gelip oturdular bu mal çocuk dik dik bana bakıyordu. "Ne bakiyon" dedim. "Hiç öylesine baktım" dedi. Bende sabir cekip "Ben odama gidiyorum rahat edemedim burda hadi iyi geceler size" deyip odama çıktım. Bavulumu hazırlayıp yatağa yattım. O kadar yorgundum ki düşünecek hakim yoktu bende siktir edip gözlerimi yumdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Teen FictionHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...