"Kayla sen beni seviyo musun" diyince aklıma ilk gelen şeyi yaptım. Meriçin ellerini tutup iyice dibine girdim kafamı omzuna koyup kokusunu içime çektim ardından kulağına fisildadim "keşke kalbimin dili olsaydı da senin için attığını söyleyebilseydi meriç. Keşke gözlerimin dili olsaydı da sana bakmaktan asla yorulmadigini söyleseydi. Keşke ellerimin dili olsaydı da sana dokunduğunda nasıl titrediğini anlatabilse. Keşke burnumun dili olsaydı da senin kokunun vazgeçilmez oldugunu söyleyebilseydi. Keşke ayaklarımın dili olsaydı da sana gelmekten yorulmadığını söyleseydi. Keşke boğazımın bile dili olsaydı da senin adının boğazımda düğüm olduğunu söyleyebilseydi. Keşkelerle dolu bir aşk keşkelerle dolu bir beden ve yine keşkelerle dolu bir hayat" diyip kokusunu çektim içime. Kafamı kaldırıp "Şimdi öğrendin mi seni sevip sevmediğimi veya sana deli gibi aşık olup olmadığımı" dedim. Gözlerimin en derinlerine bakıyordu. Ellerini ellerimden cekip belime koydu bende ellerimi göğsüne koydum. Kafasını omzuma doğru götürüp kafasını boynuma gömdü ve derince kokumu içine çekti. "Şu kokuya bile ayrı aşığım tahmin et sana ne kadar cok aşığım" diyip kafasını kaldırdı anlinı anlima yasladı. Gözlerini kapattı bende kapattım. "Bazen soruyorum kendime neden seni seçti gönlüm ama her sorduğumda cevabı su oldu sen diğerlerinden daha farklısın nedensizce ayaklarım sürekli sana gelmek istiyo" dedi. Gözlerimi açtım ve meriçi izlemeye başladım. "Beni öyle izleme seni öpesim geliyo" dedi ve gözlerini açtı. "Neden bilmiyorum ama hep yanında tam dibinde durmak hiç ayrılamamak istiyorum kusken bile" dedim. "Sanırım seni opucem" diyip dudaklarıma yapıştı bende karşılık vermeye başladım öyle yumuşak öpüyordu ki insan içine sokası geliyodu. Dudaklarımızı ayırıp "bence yemek yemeliyiz ortalık yerde olmuyo" diyip hızla meriçin kollarından çıktım ve koşarak eve girdim. Bizimkiler kurulmuş tıkınıyordu. Cansunun yanına oturup "bizi de çağırır insan" dedim. "Kusura bakmayın öpüşme faslinizi kesseydim meriçde beni keserdi sorry bebek" dedi eren. Hangi ara lan biraz kizarmış olabilirdim. "Sende büyü sudeyle yaparsın" dedim azda başkaları kızarsın dimi. Sude aniden öksürük komasına girince eren sırtına vurdu hala öksürüyodu kız "tövbe tövbe malmısın kızım öldürcen mi önce kendini sonra beni" diyip gözlerini bana doğru portletti. "Doğrular bunlar" diyip pizzamı yemeye başladım. 2.pizzami yerken meriç şükür eve girmişti yanima oturup pizzaya uzandığında eline vurdum "nerdeydin bu saate kadar sana ceza yiyemezsin" diyip büyük bir ısırık aldım pizzadan. "Kızım babamla konuştum ama illa pizzayı digil beni ye diyosan kesinlikle sana katilabilirim" diyip kafasını kafama dogru eğdi. Yavaşça yanağına tokat atıp "zıkkımın herseyini ye beni diğil" digip pizzamdan ısırdım ve herkese göz gezdirdim bizi gülerek izliyorlardı. "Dönün önünüze yoksa hepinizi kıpkırmızı yaparım" dememle herkes başka yere baktı heh işte böyle. Savaşa baktım. Anlamis olacakkı oda bana baktı "siz şimdi defneyle sevgili misiniz yoksa defneyi takilmalik mi kullaniyon" dedim. Hızla ayağa kalktı. "Ben asla oynamam" dedi sinirle sonra hızla defnenin yanına gidip kolunu kavradığı gibi ayağa kaldırdı. "Noluyo be" demesiyle defne savaş defnenin belinden tutup dudaklarına yapıştı. Defne saskinlikla oylece dururken savas canını yakmamaya özen gostererek öpüyordu. En sonunda defne karşılık verip savaşın dudağını ısırdı savaş inleyerek geri çekilince defne suratına tokati bastı. "Ne yapıyorsun ya sen" dedi. Savaş defnenin belinden tutup bedenine yapıştırdı "kızım artık sen benimsin" diyip bana döndü. "Bu kız artık benim ben öyle vıcık vıcık laflar bilmem sevgili midir her ne boksa ondanız artık" dedi ve hepimize teker teker baktı. Sonra da saskin şaşkın savaşa bakan defneye dönüp "Seni hicbir erkekle digil yan yana bakistigini görürsem gözlerini yerinden oyarım haberin olsun" dedi. "Ya sen bana sormadan böyle bi ka..." derken savaş sözünü kesti. "Sadece benimsin şimdi herkes uyuyo" diyip defneyi belinden bırakıp elini tuttu ve koltuğa oturdu peşinden de defneyi oturttu tabi defne hala etrafa şaşkın şaşkın bakıyo neyse. "Bencede iyi fikir biz kaylayla odasına geçiyoruz size iyi geceler" diyip ayağa kalktı meriç. Ardindan elimi tutup beni ayağa kaldırdı. "Lan mal kim demiş senle kalacağımı ben kızlarla kalıcam" diyip elimi çektim. "Gelmezsen zoru kötü olur" dedi. "Ya git kendin kal banane" dedim. "Iyi sen bilirsin" dediği gibi beni sirtina aldı. "Ya napiyon be bıraksana" derken odaya girmiştik beni Yatağa fırlatıp kapıyı kilitledi ardından anahtarı cebine soktu. Yataktan doğrulup "uf meriç ya" dedim. Aslında defne gibi yapabilirdim. Hızla ayağa kalkıp mericin yanına gittim. Tam önünde durup ellerimi göğüslerine koydum. Ne yaptığımı anlamaya çalışırmış gibi bana bakarken meriçin goguslerinden itmeye başladım geri geri giderken sırıtıyordu. Vücudu duvara çarpınca ellerimi gomleginin düğmelerine götürdüm üstten başlayıp teker teker yavaş yavaş açmaya basladim. Son düğmeyi açtığımda meriç beni belimden yakalayıp kendine çekti tam zamanıydı şimdi. Ellerimi meriçin pantolonun kenarında gezdirip elimi cebine soktum anahtar elime değince hemen tutup çektim. Anahtarı aldığım gibi mericten kurtulup uzaklaştım. "Salak tongaya nasıl düştü" diyip kahkaha attım birden yüzü düşünce hızla kapıya koştum. Anahtarı tam deliğe sokacaktım ki meriç beni belimden tutup kendine çevirdi. "Sadece senle uyumak istiyorum kokunla uykuya dalmak istiyorum izin ver" dedi. Ama öyle masum bakıyordu ki kırmak istemiyordum. Elimdeki anahtarı yere atıp "iyi" dedim ve önünden geçip dolabima ilerledim. İçinden tayt üstüne uzun tişört aldım. Yatağa koyup meriçe baktım. "Arkani donsen diyorum" dedim. Gülüp arkasını döndü. Ilk önce taytimi giyip üstümü çıkardım ve tisortu giydim. "Dön" derken yatağı aciyodum. Yatağa girip yana döndüm Meriçte tahminimce üstünü çıkarıyordu. Yanıma ağırlık çökmesiyle kollarını bana dolayan meriçin kollarını sardım. Bi süre oylece durup merice döndüm tahmin ettigim gibi üstü çıplaktı. Ellerimi göğsüne koyup iyice göğsüne sığındım. Kafamı kaldırıp suratına baktım. Yeni çıkan kirli sakalları ona ayrı bi yakışıklılık katıyordu. Dudaklarına uzanıp bi buse bıraktım. Ama doyamadım ve tekrar bi buse kondurdum. Birden surati siritma şekline alınca anlamsızca meriçi izledim. Gözlerini açıp bana baktı. "Sence sen yanımdayken uyumak aklımın ucundan geçer mi" demesiyle kaslarimi cattim. Pis benle oynamıştı. Doğrulurken beni tutup geri yerime yerleştirdi. "Ya hadi ama oyun bozanlık istemiyorum daha demin ne güzel öptüydün yine öpsene" diyip güldü. Off şimdi ne yapıcaktım. "Ben uyucam iyi geceler" diyip kafamı meriçin göğsüne gömdüm. Şimdi kahkaha atıyordu. Pislik yemin ederim pisliğin önde gideni. Kafamı kaldırıp "eğer gülmeye devam edersen ne olacagini tahmin et" "Tamam benim asi güzelim sustum ama 1kere daha öp" dedi. "Daha demin öptüm şimdi gerek yok" dedim. "Eğer öpmezsen" dedi. "Iyi be" diyip dudaklarına uzanıp öptüm ve geri çekildim. "Tamam mi bitti mı" dedim. "Defneyle savaş daha çok öpüştüler anasını satayım" dedi. "Senle onlar bir misin git kendine sürtük al" dedim ve arkama döndüm. Belime sarılıp kafasını saçlarıma gömdü. Tahminimce kokumu icine çekti. "Iyi geceler asi güzelim" dedi. Bu haline güldüm asi güzelim nedir abi. Gözlerimi kapatip kendimi uykuya bıraktım.
Gözlerimi açmamla karşımda çıplak bir vücut gördüm bi süre oylece bakısinca kafamı kaldırdım. Meriç hala uyuyodu. Ne güzel de uyuyo benim başımın belası. Yanından zorda olsa kalkıp dolabın yanına geçtim. İçinden siyah dizi yırtık pantolon çıkarıp üstüne de gri tişört aldım onun üstüne de koyu yeşil yağmurluk çıkardım ve giyindim. Siyah pumaları da giyinip saçımı saldım. Yerden anahtarı alıp kapıyı açtım ve odadan çıktım. Daha kimse uyanmamıştı salonda erkekler uyuyordu horul horul. Cansunun kapısını açıp içeriye girdim. Rana uyanmış cansunun dolabını karıştırıyordu. "Günaydın" dedi. "Sanada günaydın da siz gec mi uyudunuz benmi erken kalktım" dedim. "Bence her ikisi" diyip elinde kıyafetlerle yanıma geldi. "Sen kahvaltı hazırlamaya başla bende üstümü degisitrip geliyorum bunları da sonra uyandırırız" dedi. "Iyi çabuk gel" diyip onünden çıktım ve mutfağa girdim. Ilk önce patatesleri çıkarıp soymaya başladım. Soyduktan sonra doğrayıp tavaya yağ döküp ocaga koydum. O sırada rana geldi. "Rana sen patatesleri kizart ben menemen yapıyım" dedim oda kafasini sallamakla yetindi. Menemen için malzemeleri doğrayıp tavaya koydum ve pişirmesi için ranaya verdim. Kahvaltılık olarak masaya ne varsa koydum. Ekmek yoktu o yüzden odaya geçip uyanık olan varmı diye baktım ama yoktu. Benim odama girip mericin yanına oturdum. "Meriç" dedim tepki yok. "Meriç meriç" dedim daha deminkinden sesli bir sekilde. Iyi kalkma yüzüne tokati gecirmemle yerinden doğruldu. "Noluyo lan" dedi ve küfür hamurdandı. "Meriç git ekmek al" dedim. "Lan bi git bu yüzden mi tokat attın" dedi. "Meriç kalkmadın tokat attım ne yapiyim" dedim. "Hımmm bi düşünüm öperek uyandirabilirsin normal bir şekilde" dedi. "Ben ben lan bi git olum malmısın git ekmek al gel" dedim. "Öpücük verirsen gidebilirim" dedi. Gözlerimi devirdim. "Hayır şimdi bana ekmek alıp geliyosun" dedim. "O zman gitmem" dedi. "Iyi sen bilirsin şimdi kısa kısa giyinip giderim" diyip ayağa kalktım ve dolabı açtım. Elime igrenerek sarı çiçek desenli şortu aldım üstünde de v yakalı siyah tişört cikardim. Meriçe dönüp "arkanı don üstümü değiştiricem" dedim. Bi hışımla ayağa kalkıp üzerime yürüdü. "Kızım beli deli etme yakarım o bacaklarını" dedi. Kaşlarının altındaki o zeytin gözleri alev atıyordu. "O zaman gidersin meriç bey" dedim. "Iyi giderim kaç ekmek" dedi. "Al işte 5ekmek saralle falan da al" dedim. "Iyi" diyip çenemden kavradı ve dudaklarıma yapıştı. Bi süre öptükten sonra ayrılıp "bu günaydın öpücüğü geldiğimde markete gittiğim için alırım öpücüğümü" diyip odadan çıktı. Yüzümde istem dışı gulumseyis yayildi. Kendime gelip odaya geçtim mallar hala uyuyodu. Mutfağa geçip ranaya yardım etmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Teen FictionHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...