bölüm 48

51 0 0
                                    

"Kızlar ben 1-2gun sonra temelli dedemin yanına gidicem" dememle kızlarin gözleri portledi "NE" hepsi aynı anda demişti. "Sakin olun belki geri gelirim ama benim için en iyi çözüm bu bence yoksa.." devamını getiremedim çünkü cansu tamamladı "yoksa sen burda ya sinirden ölürsün ya birini öldürmekten ceza evine girersin yada deliler hastanesine girip keyif çatarsın ama keyif catarken de hayatın mahvolur ve bunlar 1erkek yüzünden olur aşktan olur gurur kazanır aşk kaybeder" dedi. "Ben gitmene izin veriyorum kardeşim ne desek dinlemiceksin ve biz senin zararını düşünuyo gibi olucaz ben senin arkandayım sonuçta görüşücez" diye ekledi cansu. "Ben kuzenin olarak gitmene izin veriyorum senden kurtulmuş olurum hem" diyip omzuma vurdu ve yapmacik bir şekilde güldü ama gözleri dolmuştu. "Biz seni kısa bir süre içinde tanidik yani sen çok iyi bi kızsın sadece gönül bu ota da konar bokada istediğini yapmakta özgürsün şimdi istediğin gibi uçabilirsin biz sana karisamayiz ama kardeşiniz o yüzden hep arkandayız" dedi defne. "Teşekkür ederim hepinize bak dedemin dediği gibi 15günü tatilinde geliceniz haberiniz olsun" dedim ve yapmacık gülüş sergiledim. Cansu ağladı ağlıcakti. "Ama yapma böyle cansu kalbim parcalaniyo" dedim. Sesim titremişti. "Kim ağlıyo be senden kurtuluyom artık ecemle gamzeyi tek döverim" diyip gülmeye çalıştı ama nafile. "Bütün kızlar senin olsun" dedim. "Ben bi lavobaya gidicem" dedim ve ayağa kalktım. Lavobaya girip suyu açtım ve ağlamaya başladım. Artık ben yok olacaktım muğladan ayrılacak istanbul kızı olacaktım. Cansudan bebeklik arkadaşımdan ayrılıp kısa sürede yeni kardeş edindigim canlarımdan kuzenimden ayrılıp gidecektim sevdiğimi goremicektim belki böylesi daha iyi. Hizla elimi yüzümü yıkayıp kızlarin yanına geçtim. Kesin karar yarın gidicektim. "Kızlar uykum geldi uyuyalım mı" dedim. "Tamam" dedi hepsi aynı anda. Herkes yerini alıp uyumaya başladı. 30dakikanin Ardından ayağa kalkıp bavulumu hazırladım. Telefondan uçak biletimi ayarladım. Ardından mektup yazmak icin çalışma masama geçtim. Ilk olarak anneme yazicaktim.
'Anne...
Anne yerini aratmayan canım annem. Beni bilirsin vedayi sevmem ama şimdilik benim için buna katlanmak zorundasın çünkü kızın çok zor durumda hirburseyden korkmayan kızın aşka yenildi ve anne neden çünkü o aşkın icinde koca bir yalan vardı. Beni aldatan 2kelime 2kelime beni öldürdü be anne seni seviyorum kelimesi beni varlığımdan yok etti be anne. Neyse uzatmaya değmez ben istanbula gidicem eğer bu şehire tekrar gelirsem yaralarım kabuk başlamış olucak sizi beklerim gelin seni seviyorum
Kızın.....!!'
Yazdım. Hemen ayağa kalkip saate baktım 6.15 ne ara zaman geçti. Üstüme siyah tişört altima siyah pantolon giydim üstüme de deri ceket geçirip ayağıma yazlık botlarımdan giydim. Sırt çantama gerekli malzemeleri koyup arka cebime telefonumu koydum. Bavulumu alıp sessizce odadan çıktım arkama baktığımda canım arkadaşlarımı gördüm bana değer veren insanları şimdi yüzustu bırakıyordum hemde kendim için bencillik yapıyordum. Hizla annemin odasına girip melek yüzüne baktım gerçek anne yerini dolduramaz ama annem gibi oldun be yıldız isminde annem yaşıyor biliyon mu. Mektubu komidine koyup son kez baktım ve hızla odadan çıktım. Bavulumu elime alıp merdivenlerden indim. Ve evden çıktım. Arabaya bavulumu koyup şoför koltuğuna geçtim. Ve Hızla özel yerime sürdüm saat gelene kadar kafa dinlemem en iyisiydi.
CANSUNUN AGIZINDAN:
Sabah birinin aglayisiyla uyandım Hızla doğrulup etrafa bakındım kayla nerde telaşla düşe kalka yataktan kalkıp "Kızlar kalkın" diye bağırdım. Hepsi anında gozlerini açtı. Hemen odadan çıkıp ağlayan kisinin yanına gittim. Yıldız Teyze neden ağlıyordu. "Yıldız Teyze ne oldu" dedim telaşla. "Kız-kızım kayla git-miş" diyip hıçkırık kopardı. Eline mektup vardı. Nedenini çok iyi biliyodum ya neyse. "Ben biliyodum yani kızlarla biz dün akşam karar verdi bu konuya bence çok haklı yıldız teyze bırak gitme üstüne kafasini dinlesin" dedim. Bende ağlamaya başlamıştım. Saate baktığımda 7.30 olduğunu gördüm. Kızlar odaya girince "noldu" dedi sude. "Kayla gittiğini haber vermeden gitmiş de" dedi. Aglamamaya çalışarak ama ne nafile. "Ben o kızın ağzına... ya koreye gelseydi ben ona ordan böyle yakışıklı bir adam ayarlardım hatta bi ünlüden hoşlanıyordu kimdi hatirlamiyom" diyip konuyu dağıtmaya çalıştı ama fayda etmedi. "He cansu 2saattir seni efe arıyodu birşey olmuştur git bak" dedi rana. "Tamam" diyip kalktim benim yerime sude oturdu bende ağlayarak odaya gittim. Telefon çalıyordu. Hemen açıp "a-alo" dedim
"Cansu noldu neden ağlıyorsun anlat" dedi endişeyle. "Efe kayla kayla" diyip hıçkırmaya başladım konusamiyodum. "Noldu kaylaya yoksa..." diyip sustu. Arkadan ses duydum 'nolmus lan kaylaya' bu kesin Meriçti. "Cansu anlat noldu" dedi efe. "Cansu şehri terk ediyo efe gidiyo istanbula temelli gidiyo" diyip hüngür hüngür ağlamaya başladım. Efe dediklerimi merice diyince bi garip sesler duydum ama anlayamadım. "Tamam güzelim ağlama ben seni almaya geliyorum nerdesin" dedi. "Kızlarla beraber kayla gildeyiz" dedim. Ve telefon kapanır.
MERIÇIN AĞZINDAN:
Efe karşımda merakla cansuyu arıyodu lan oğlum kız uyuyordur bu saatte ariyon ama yok sesini duyucam. Telefon açılınca meriç heycanla konuşmaya başladı
"Cansu noldu neden ağlıyorsun anlat" dedi endişeyle.
............
"Noldu kaylaya yoksa..." diyip sustu.
"NOLMUS LAN KAYLAYA"diye bağırdım bana sus işaretleri yaptı. Bende sabırla bekledim.
"Cansu anlat noldu" dedi efe.
...........
Bana dönüp konuşmaya başladı
"Cansu şehri terk ediyo gidiyo istanbula temelli gidiyo" demesiyle yerimden kalkıp hemen bi adamımı aradım. "Bana çabuk istanbula en erken giden uçak saatini öğren ve kayla derinin sinyalini istiyorum ÇABUK" diye bağırıp kapattım. Evden çıkıp arabama bindim. Allah kahretsin ya gittiyse ben ne yaparım öyle bisey olmadığını söylemeden nasıl gider. Kafayı yicem hizla direksiyona vurdum ve sahile gittim. Burası kaylayi ilk öptüğüm yerdi. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Burası da kaylanin siginagiydi ve büyük bi ihtimalle ya buraya bakiyo yada içinde biryerde olması lazımdı. Saate baktığımda saat 8olmuştu. Telefonum çalınca hemen açtım. "Efendim ilk uçak 8.30da sizin aradığınız kayla derin suanda tahminince havaalanına gidiyo ve uçakta yeri ayrılmış" dedi. "Tamam" diyip kapattım. Kaylayi yakalamam lazımdı. Arabaya binip son sürat havaalanına sürdüm
KAYLANIN AĞZINDAN:
Havaalanına gelmiş bulunmaktaydım. Arkada koca bir emek,umut,çırpınış,dilek, gözyaşı,kahkahalar,kavgalar, ailem,arkadaşlarım,ve sevdiğim bırakıyodum. Hiç düşünmeden bırakıyordum tamam gelicem yine ama hemen digil belki istanbulda çok güzel bir hayat kurucam sevgilim arkadaşlarım ortamım olucak belki. Ic dünyamdan çıkıp dışarı odaklandim. Elimde bavul yürüyen merdivenlerden çıkıyordum. Merdivenlerden çıkınca bavulumu ve çantamı guvenlikler kontrol etti ardından yürümeye başladım. Uçağın anonsunu beklerken bir yere oturup telefonumu cebimden çıkardım. Hiç kimse aramamış demekki daha uyanmadılar benimde cok uykum vardı. Gözlerimi biraz dinlendirebilirdim dimi gözlerimi hafif kapattığım sırada ismim duyuldu. Gözlerimi açıp etrafa baktım sanırım bu ses Meriçti. "KAYLA!!" yine duymuştum. Etrafıma bakınıyordum ama kimseyi goremiyodum. Arkami döndüğümde bakış açıma meriç girdi. Görevlileri atlatmis koşarak buraya geliyodu. Yanıma varınca bana sarıldı ben hala ne oldu ne bitti onun sokundaydim meriç nasıl öğrendi daha kimse bilmezken bu çocuk nasıl bildi. Geri çekilip bana baktı. "Neden burdasın sen nerden öğrendin defol git istemiyorum" diyip ittirdim. Bavulumu tutup arkama döndüm ve ilerlemeye başladım. Hangi sıfatla geliyordu bu buraya çok özlemiştim onu. "KAYLA herşey yalan gazmeyle olan herşey oyun açıklayabilirim" dediğinde olduğum yerde direk misali kala kaldım. Yavaş yavaş arkama dönüp meriçe baktım. Bana doğru geliyodu. "Evet doğru duydun ve sana ispatlayabilirim" dedi. "Beni mi kazıyorsun meriç uçağıma geç kalayım diye yapıyorsun" diyip yürümeye yeltenince beni tuttu. "Of bırak" diyip merice döndüm. "Sadece senden 5dakika istiyorum sonra ister inan ister inanma" dedi. "Peki 2dakikan kaldı çabuk" diyip ellerimi göğsümun altında birleştirdim. Telefonu çıkarıp birşeyler yaptı ve bana uzattı. Bende vidyoyu izlemeye başladım. Burda bora ve gamze vardı ve merice tuzak kuruyorlardı. Vidyo bitince meriç telefonu elimden alıp yine birşeyler yaptı ve bana verdi. Bende izlemeye başladım. Bu vidyo da meriç ve gazme olayının hepsi vardı ve beraber olmamışlardı bu beni ayrı mutlu ederken gamze herşeyi itiraf etti ve vidyo bitti. "Süren bitti ben gidiyorum" dedim meriçe bakarak. "Kızım nereye herşeyi açıkladım başka ne kaldı" dedi. "Immm dur bi düşünim benim üstümden iddeaya girmen" dedim. "Ya kızım sana kaç kere söyledim zorunluydum hem ben bu konunun da açıklamasını yaptım ister inan ister inanma ben seni seviyorum sana aşığım" dedi. "Daha var gamzeyle yiyistigini gördüm kucağına oturttuğunu gördüm baska dur onunla güldüğünü vakit geçirdiğini beni digil onu koruduğunu ve dövüşürken beni resmen onun üstünden savurdugunu bildiğin beni yere yapıştırıp dikişlerimi iyice patlatmani ben orda kanlar içindeyken sen gamzeyi alıp gitmeni eğer orda eymen olmasaydı ben ölüydüm be meriç" dedim ve geri adım attım ve yine attım. "Keşke beni o şekilde öldüreydin kalbimden öldürmen daha cok açıtiyo be.." dedim. Bana doğru geldi. Beni kollarımdan tuttu. "Kayla ben dikişlerinin açıldığını bilmiyodum hatta bi ara unuttum o konuyu tamam inkar etmiyorum yaptım ama yapmasaydım sen orda kızı öldürecektin" dedi. "Yine o kızı saviniyosun meriç" dedim. "Onu savunmiyorum sadece seni koruyorum elinde ölseydi hapislerde çürürdün ve birini oldurseydin vicdan azabından o ceza evinde çürürdün seni cok iyi tanıyorum" dedi aslında doğru diyodu. Kafamı yere eğdim. "Ama canım çok yandı meriç o halini gorünce sanki ezilip büzüşmüşüm karınca olmuşum görünmüyorum gibi hissettim" dedim. "Saçmalama sen benim kalbimin tamamınsın dünyamsın" dedi. "Yalan.." dedim ağlamaklı bir sesimle. "Seni seviyorum kayla" dedi. "Yalan koca bir yalan" diyip ağlamaya başladım. "Insan sevdiğine kıyar mı sen kırdın insan sevdiğinin karşısında başkasıyla yiyisir mi sen yaptın beni kiricak herşeyi gözümün önünde yaşattin" dedim. "Ya sana ne demeli kayla o bora herifi seni öpüyo sen birşey demiyorsun etrafta sevgili edasında dolanıyoruz gikin çıkmıyo sen böyle bi kız diğildin" dedi. "BENI SEN DEGISTIRDIN MERİC BENI SEN BU HALE GETIRDIN" diye bağırdım. "Özür dilerim ben cok özür dilerim herşey için özür dilerim ama gerçekten sana deli gibi aşığım inanmazsan her isteğini yaparım ol de ölürüm hatta yapiyim mi yeterki ağlama" dedi. "Pekala istanbula gitmiyorum ama senin için digil burda sormam gereken hesaplarım olduğu için ve ailem arkadaşlarım için" diyip bavulumu tuttum ve yurumeye başladım. Hızla havaalanından çıkıp arabanın yanına gitmeye başladım. Acaba arkamdan meriç geliyo muydu. Arkami döndüğümde meriçle göz goze geldik. Gülümsedi ay cok güzel gülümsedi. Hızla kafamı çevirdim. Koşma sesi duyunca birisi kolumu tuttu ve kendine çevirdi sert bir bedenle buluştu bedenim. Kafamı kaldırıp kim diye baktım. Meriç. Şuanda burun burunaydık. Güldü o beyaz dişlerinden öperim. "No-noluyo ya" aferin kızım kekele sen devam. Yine güldü. "Olani söliyim bana geliyorsun " dedi. "Kim demiş ben evime gidicem" dedim. "Hayır eğer benle gelmezsen seni surda öperim ve bırakmam nefesim kuvvetli unutma" diyip göz kırptı. "Eğer kaçarsan seni gördüğüm yerde öperim ve bu sefer daha beter bir şekilde" dedi. Ya ama olmuyo bu oyun dışı. "Iyi be ama ben kendi arabamla gelcem" dedim. "Evet bende senle gelicem benim arabamı aldılar" dedi. "O zman al su bavulu" dedim. "sen taşı" diyip onumden geçti. Hızla bende peşinden gittim arabamin arkasına bavulu koyup şoför koltuğuna geçtim. Kapımı kapatıp arabayı çalıştırdım. "Sahile gidicez ilk" dedi. "Ben eve gitmek istiyorum" dedim. Bana eğilip "emin misin" diyip dudaklarıma baktı. "Tamam lan çekil" diyip meriçi ittim. Aslında bende öpmek istiyodum ama olmuyordu gururum el vermiyo.

Başımın BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin