Bu gerçek değildi dimi. Orda durmuş dik dik merice ve kucağındaki Gamze sürtügüne bakıyodum. Meriçle gözlerimiz kesiştiginde bana çarpık gülüş atıp gamzeyi iyice kavradı ve elinin tekini gamzenin belinden dolanırken öbür eli kısa elbisesi yüzünden iyice açılmış bacaklarına koyup elini bacaklarında gezdirmeye başladı. Gözlerim dolduğunda akmaması için direniyodum meriçle hala göz gözeydik. Belkide birazdan yatağına atacaktı kızı. Gözlerim isyan edermiscesine bana ihanet edip gözyaşlarımı salı verdim. Meriçin yüzü düştü bi an pişman olmuş gibiydi. Arkamı döndüm gidicem sert birseye çarptım o kadar kasliydı ki burnum kırılacak sandım. "Lan ben senin eb..." derken kuzey çıktı karşıma bana gülüp. "Devam edebilirsin o güzel gözlerin ateş atıyo sular isey yaramamış dur boşa gitmesin" dedi ve parmağıyla gözyaşlarımı aldı ve ağzına götürdü. "Mmm gerçekten çok güzel" dedi. Ben onu şaşkınlıkla izlerken "herşeyi biliyorum istersen bana sarılarak ağlayabilirsin" diyip beni hızla kendine çekti ve sarıldı. Kollarım havada kaldı bende nazik bir şekilde kuzeye sarıldım sarılarak döndürdü beni gözüm meriçe kaydı sağ tarafımdan baktığımda dik dik bize bakıyordu. Göz göze gelince kucağındaki gamzenin kafasından tutup dudaklarına yapıştı gerçekten pes diyorum baksa bisey demiyorum lan olum daha daha düne kadar senin hasretinle yanıp bitiyodum diyodu şimdi başka kızı öpüyo. Onu boşverip kuzeye döndüm bana bakıyordu. Omuzlarından tutup kendimden uzaklastirdim. Kuzey tek eliyle elimi tuttu. "Gerçekten her halinle çok güzelsin" dedi. Ben yine şaşkınlıkla gidip gelirken hani hareketiyle beni kendine çekti ve sert bedenine yapıştım öbür elini belime sardı ve beni iyice dibine soktu. Dillerimiz susmuş gözlerimiz konuşuyordu resmen ne diyeceğimi bilmiyodum. Kuzeyin gözleri dudaklarıma indi "seni öpmek istiyorum ama sadece arkadaş olduğumuzu da biliyorum" dedi. Ben cevap veremedim sadece şaşkınlıkla gözlerinin içine bakıyordum. Kuzey gülmsedi ve iyice bana yaklaştı tam öpecekken kendime gelip kafamı meriçe doğru cevirdim ve ona baktım bizi izliyordu derin bir nefes verdiğini gördüm. Bunu yapmasıyla sinirlendim ve kuzeye dönüp "ben hazır digilim" dedim ve kuzeyin yanağından öptüm geri merice baktım sinirden kuduruyordu. Kuzeye dönüp "benim gitmem lazım sonra görüşürüz" dedim ve ondan ayrıldım. Hızla boranın yanına gittim. Harıl harıl alper ve emirle birşey konusuyodu. Yanlarına gidip selam vermeden oturdum. Hepsinin gözü bana döndü Emir "oo asi kızımız da gelmiş" diyip sırıttı. Sinirlerim zaten tepemdeydi patlıcak birini buldum " Lan senin ağzına sıçarım erkek kaymağı" diyip emirin yakasına yapıştım ardından koltuğa yatırıp üstüne çıktım tam tokat atacaktım ki birisi kolumu tuttu. "Kayla yeter ben veririm hesabını" diyip beni üstünden kaldırdı. Sonra hızla emire dönüp biraz hırpaladı. Boraya dik dik baktığımda 'ne oldu' bakışı attı. "Senin hesap verme şeklin çok garipmis dayak atmayı bilmiyosan öğretebilirim" dedim. "Yok teşekkürler almim" diyip sırıttı. Ayağa kalkıp "ben gidiyorum" dedim. "Bizde kalkicaz şimdi beraber kalkalım" dedi ve ayaklandı. Çantamı alıp önden önden gitmeye başladım. Dışarı çıktığımızda bora kasklarımızı aldı motora doğru yürürken alperle emir baska yone gitti. Tam motoruma oturacaktım ki telefonum çaldı. Annem arıyordu. "Efendim anne"
"Kızım lütfen evinde kal seni çok özledim" diyip ağlamaya başladı ardından "sana bişey olcak diye çok korkuyorum" dedi. "Tamam anne geliyorum" diyip motora bindim. Kaskımı borandan alıp taktım. Ve gaza yüklendim. Eve varınca sessiz sessiz eve girdim. Merdivenlerden çıkarken ablamla abim önüme çıktı. "Sizinle uğraşmamam annemin yanına gidicem" dedim. Ve 1 basamak çıkmama izin vermeden "dur senle anlaşma yapıcaz" dedi ablam. "Kumsal şimdi digil alırım sizi altıma" dedim tabi bu abime bakana kadar "bana bak küçük döverim seni" dedi abim. Pes edip salona geçtim ve koltuğa yayılarak oturdum. Abimle ablam gelip "Biz 2 gün yokuz idare eder misin" dedi abim. "Tamam ederim" dedim ve ayağa kalktım. "Annem sorarsa arkadaşlarıyla okul gezisi varmış ona gittiler de" dedi ablam. "Tamam siz merak etmeyin" dedim ve odama çıktım. Direk küvete girip sıcak suyla dans ettim. Havalar da soğuyordu zaten çıkıp bornozumu giydim ve saçıma havlu bağladım. Aklıma meriçin o hali geldi. Kalbim 1 kere daha parçalanmıştı. Ama artık kalbim buz dağı olcak diyip kendime söz verdim. Dolabimdan siyah eşofman gri tişört giydim saçlarımı salık bırakıp yatağa girdim. Ve düşüncelerle beraber uyumaya başladım.
Sabah uyandığımda telefonum zir zir çalıyordu. Baktığımda cansu arıyordu. açıp "ne var sabah sabah" dedim
"Kanka bugün okula gdliyosun" dedi.
"Evdeyim bize gel" diyip suratına kapattım. Ayağa kalkıp tuvalet ihtiyacini gördüm. Dolabtan rastgele dizi yirtik pantolon üstüne siyah tişört belime de kırmızı siyah kareli gömlek bağladım ayakkabı da kırmızı nike giydim. Saçlarımı sade topuz yaptım ve salona indim kapı zir zir çalıyordu. Kapıyı açtığımda boynuma cansu malı atladı. "He salak he" diyip kendimden ayırdım ve cansuyu içeriye savurdum. Bu hareketimle az kala yere yapışıyordu ki son dakka kurtardı. "Kanka olaya gel" diyip koltuklara geçti. Bende peşine gidip "ne oldu" dedim. "Efe beni annesiyle tanıştırdı" diyip çirlik cirliga bağırdı. "Lan mal bağırma annem uyanacak" dedim. "Bişey olmaz kanka hadi gidelim" dedi. "Tamam dur annemi opim çantamı alıp geliyom" diyip merdivenlerden ciktim. Annemin odasına girip yatağına yattım. Ve yanağından öptüm uyandırmadan kalkıp son 2 kez daha öptüm ve odadan çıktım. Çantamı alıp salona indim. Mal cansu kapıda bekliyodu. Yanına gidip dışarı çıktım ardimdan cansu da geldi. "Kanka yürüyerek gidelim motoru almıcam" dedim. "Bencede kanka iyi olur" dedi. Konusa konuşa okula gittik. O gittikten sonra olan herseyi anlattim. Okul kapısında meriç ve çetesi duruyodu. Cansu kolumdan çıkıp sevgilisinin yanına gitti. Bende göz devirmekten başka bisey yapmadım. Okulun içine girdiğimde koluma birisi dokundu. Kim oldugunu umursamadan kolunu tutup çevirdim ve yere yatırdım. Boraydı bu etrafa bakınca herkes bize bakıyordu tam karşımda emir vardı. "Bora ben özür dilerim senin oldugunu bilmiyodum" dedim ve onu ayağa kaldırdım. "Önemli digil" dedi ve elimi uzattığım eli kıvırıp oda beni ayni şekilde yere yatırdı "ŞIMDI ödeştik" dedi ve elini uzattı. Elini tutup üstümden takla atarak yere yapıştırdım boranın tam üstündeydim. Bora beni yana yatırıp o üstüme çıktı. Etrafa baktığımda herkes bize bakıyordu. Boraya baktığımda bana baktığını gördüm gözleri dudaklarıma indi. Ve iyice yaklaştı. Sonra aniden bora üstümden kalktı. Ne olduğunu anlamak icin bende kalktım. Kuzey borayı üstümden çekmiş ve sonra boraya yumruk atmıştı. "Kuzey ne yapıyon lan malmısın olum" diyip borayı tuttum. "Bora iyimisin ben onun adına özür dilerim" dedim. Bora bana baktı ve kuzeye kuzeyin üstüne atlayıp "Lan ben seni öldürürüm" diyip kuzeye yumruk attı kuzey yere devrilince bora üstüne çıkıp yumruk atmaya başladı. Emire bakıp "Lan pust ayirsana" dedim. "Kusura bakma güzelim kuzeyin yerine geçmek istemem" dedi. Bende borayi tutup ittim. Yana düşünce bana baktı. "Sakın ol sadece yanlış anlaşılma var" diyip kuzeyin yanına comeldim. "Lan mal kuzey eceline mi susadın" dedim. "Ben senin üstünde görünce başka şey sandım" dedi. "Ne sandın hem sanane arkadaşımsın sen sadece ondan ötesi olmadığını sende biliyon" diyip kuzeyi kaldırdım. Cansu koşa koşa yanıma geldi. "Kanka iyi misin" dedi. "Iyiyim kanka sen su kuzeyi revire götür pansuman yapsınlar az benim işim var" dedim ve boraya döndüm yanına gidip kolunu tuttum. "Yürü benle" diyip çekiştirdim. Okulun arkasına gelince "neden dövdün 1er yumrukla odesebilirsiniz hem yanlış anlaşılma vardı" dedim bora ağzını açmış tam cevap verecekti ki alper koşa koşa yanımızda bitti arkasindan emir. "Bora akşam onlarla büyük kavgamız var" dedi.hemen atılıp "kimlere bende gelcem" dedim. Bora adice gülüp "Tamam kim olduğuda sana sürpriz olsun" dedi ve ardından "ben sana yazarım" dedi ve uzaklaştılar. Orda biraz oturduktan sonra sınıfa çıktım. Cansu yerine oturmuş telefonla oynuyordu yanına gidip oturdum. Çantamı masanin üstüne koyup sandalyeyi geriye sürdüm ve ayaklarımı da masanın üstüne koydum cansu bu oturusumu çok iyi bilirdi can sıkıntısı. "Kız niye dertlisin anlat da rahatla" dedi ya abi ben kankamı bilmem mi ya işte tahminim doğru çıktı. "Kız sen kendi derdinden beni goruyon mu " diyip kahkaha attım. "Kız benim ne derdim var sadece sevgilim var o kadar sen anlatı ver bakam neler dönüyo" diyip oda benim gibi oturdu sonra telefona dönüp sarki açtı. "Kız olaylar bildiğin gibi işte dün sen gittikten sonra olanları biliyon kafam ona takıldı sonra kuzeye takıldı çocuk benim yuzumden dayak yedi" diyip yere baktım ardından "dünyaya sadece oksijen israfı yapiyom o kadar" diyip derin nefes aldım. Sonra hemen cansuya dönüp "beni hayatta tutan tek şey ailem ve sen" gerisi umrumda diğil bu saatten sonra" dedim sonra bi sesle aklım çıktı. "Olmasında zaten istenmiyosun" bu ses tabikide bay baş belasıyidi. "Meriç siktir git kafamı bozma git sen o gamze midir sürtük müdür nedir onla yiyiş" dedim ve cansuyu dönüp "Kanka ben spor salonundayim stres atmam lazim ve..." derken "'rahatsız edilmekten nefret edersin o yüzden mümkünse arayıp gelmeyin' biliyorum kanka git gel" dedi "aferin benim kankama kanka belki gelmem kuzeyin yanına uğrarım akşamda cok onemli isim var yarın anlatırım" dedim ve hızla cansunun yanagindan opup çantamı kaptigim gibi sınıftan çıktım. Spor salonuna indiğimde kimse yoktu buda benim için avantaj oldu. Soyunma kabinlerine gidip şort ve yarım atlet giydim renkleri de tabiki siyahtı. Ayakkabılarım da beyaz saçımı at kuyrugu yapıp spor salonuna geçtim. Telefonumdan rastgele müzik açıp kum torbalarına allah ne verdiyse vurmaya başladım. Vur vur vur 25dakika sonra salona birisi geldi. Tahmin edin kim MERİÇ. Ondan tarafa bakmadan sporuma devam ettim. Oda aynı şekilde kum torbalarina vurmaya başladı. Sessiz sessiz sadece telefonumun sesiyle sporu yaptım iyiki bana takılmamıştı yoksa onu kum torbası niyetine kullanırdım. Kum torbasına vurmayı bırakıp yere oturdum suyumu icip havluyla terimi silerken iceri hoca geldi. Bize dik dik bakıp yerine oturdu ve masada birşeyler yazmaya başladı. Ayağa kalktım tam gidecektim arkamdan "Kayla biraz durur musun" diyen hocanın sesiyle hocaya dondum. Yine bana maçlara katıl milli ol dicekti. "Efendim hocam" dedim. "Meriç oğlum buraya gel" diyip onu da çağırdı. "Siz ikiniz şimdi kapışmasını istiyorum bakalım kimse yokken de mi kayla meriçi yeniyo" dedi. Hemen meriç atlayıp "kabul hocam" dedi hıyar ya. "Hocam benim biraz ayakılarım yoruldu daha sonra yapsak olur mu" dedim. Hemen ordan meriç atlayıp "yalan konuşma sapa sağlamsın yoksa korkuyon mu" diyip sırıttı. "Tamam hocam vazgeçtim bunu bi eziyim de görsün pekmez" diyip sahaya çıktım. Hoca düdüğünü çalınca ilk hamleyi yaptım ama boşa çıktı. Meriç hamle yapınca ayağından tutup diz kapağına vurdum. Ardından ayagimla karnına vurdum pes peşe vuruken ayağımı tuttu. Bende dönerek zıpladım ve ikimizi yere serdim. Ayağını hala bırakmamıştım "aferin kayla böyle devam" dedi hoca. Meriç aniden ayağıyla omzuma tekme attı ve ayağını kurtardı. Hırslanıp ayağa kalktım. Meriçte kalkmıştı. Hızlı bir şekilde sol gösterip sağ vurdum çünkü ben solak olduğum için onu şaşırtmak kolay oldu. Yuzune yedigi yumrukla sendeledi bende firsat bilip hemen omzuna ciktim ve bizi yere düşürdüm kolunu tutup bacağımı kafasının yanına koydum ve kafasına bastırdım. "Pes mi" dedim. Cevap vermedi ani hareketiyle ne olduğunu anlamadan tuttuğum kolunu sırtıma koyup beni altında bıraktı bütün ağırlığı ustumdeydi. Dip dibeydik her an dudaklarima yapisacak gibiydi hocaya dönüp "hocam böyle bisey olamaz resmen üstüme çıktı kalksın" dedim hoca karşılığında "yarışta herşey mübahtır" dedi. "Eminmisiniz hocam" dedim hoca kafa salladı. "Peki" diyip merice baktim. "Kalkiyon mu kalkmiyon mu" dedim ama sadece güldü. Bende sert bir şekilde bacağımı kasıklarına geçirdim. Inleyerek üstümden kalktı. Ayağa kalkıp "şimdi ben kazanmış oluyorum dimi hocam " dedim. "He vallaha aferin kayla seni millilere yazmak istiyorum" dedi. "Düşünücem hocam ama şimdi olmaz bırak sıkıntıli günlerim" dedim ve sahadan indim. Üstümü değiştirip eve gittim. Güzel bi dus alıp pijama türü seyler giydim ve yatağa kafamı koyduğum gibi uykuya daldım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Belası
Teen FictionHayal kırıkları ve parçalanmış bir kalp menfaati için yarışan erkekler. Sevip ve sevilmek artık bana çok uzak sevdim ve menfaati için kullanildim. Bu sever aşık oldum ve yine menfaati için beni kandıran başımın belası düşmanım beni seviyo bende büyü...