Merhaba arkadaşlar, umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur. Sizler bölümü okurken yorumlarınız ile bana da eşlik ederseniz, ben de hem sizlerin fikirlerini hem de olaylara bakış açılarınızı öğrenmiş olurum. O nedenle katılımlarınızı bekliyorum. (:
Ayrıca lütfen beğen butonuna basmaktan da çekinmeyin! (:
İyi okumalar.
***
Karar belliydi.
Saldırı.
Saldırı yapacaktık. Kraliçe Ozansoy da hazır olduğumuzu düşünüyordu artık. Toplantı esnasında söz hakkı isteyerek ayağa kalktım.
"Özrümü belirterek, bir konuda yanıldığınızı düşündüğümü ifade etmek istiyorum," dediğimde salondaki herkes şaşkınlık içerisinde dönüp bana baktı.
"Sizi dinliyorum Sayın Egeli."
'Sayın Egeli mi?'Kendimi çok garip hissettim, ancak bozuntuya vermeyerek devam ettim.
Sırtımı dikleştirdikten sonra "Saldırı yapmalıyız evet, fakat şu anda böyle bir güce sahip olduğumuzu düşünmüyorum," diyerek düşüncemi dile getirdiğimde Kraliçe sakin ancak keskin bakışlarını gözlerime çivileyerek konuştu.
"Siz ne önerirsiniz?"
"Bakın, ben Ateş Kulübü'nün başkanıyım. Benim gibi başkan olan diğer kulüpteki arkadaşlarla birlikte kulüpteki öğrencileri eğitebiliriz. Onlara elementleriyle neler yapabileceklerini gösterebiliriz. Canan Hoca da bizi eğitir. En azından karşılaştığımız bir durumda ne şekilde davranmamız gerektiğini kavramış oluruz. Savaşırken karşısına çıkan kişi karşısında donduklarını düşünebiliyor musunuz? Ki muhtemelen öyle olacaktır, çünkü hayatlarında hiç savaş görmediler."
"Siz gördünüz mü Sayın Egeli.?"
"Şey.. Hayır. Fakat ben soğukkanlı olmak üzere eğitim aldım. Tüm kulüp başkanları böyledir."
Kraliçe o buz gibi gözleriyle bana baktı. Daha çok kendi içerisinde bir şeyi tartıyor gibiydi.
"Başarılarınızdan haberdarım. Öne sürdüğünüz nedenler ve çözümleri doğru mudur, teoride evet. Fakat, asla tam anlamıyla yeterli olamayız."
"Evet ama bakın, onlar güçlerini geliştirmekten çekinmiyorlar, asla vazgeçmiyorlar. Biz neden duruyoruz? Hazırlıksız yakalanırsak eğer-"
"Tamam, ne demek istediğinizi anladım. Teferruata lüzum yok."
İçimden Kraliçenin taklidini yaparak yerime oturdum. Bunlar komple ego yığınıydı. Tamam Kraliçe olabilirsin de yani lafı ağzıma tıkmak nedir?
Kraliçe toplantının bittiğini ve kararın ertesi gün bildirileceğini belirttiğinde hepimiz dağıldık. Kararlı adımlarla salondan çıktığımda gelen sesle olduğum yerde durarak sesin geldiği yönü bulmaya çalıştım.
"Güzel konuşmaydı Azra."
Deniz büyük ahşap kapının yanında durmuş, elleri ceplerinde, yüzünde alaycı bir sırıtışla bana bakıyordu.
"Kopyala yapıştır yapma konusunda başarılıymışsın."
"Ne yapmışım, ne?"
"Benim sözlerimi güzel bir şekilde paketleyip koydun."
"Ben kimsenin sözlerini çalmadım. Kusura bakma ama eğer çok istiyorduysan sen söyleseydin."
İki ayağı üzerinde dikilerek bana doğru bir adım attı.
![](https://img.wattpad.com/cover/120054845-288-k49796.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Işığı
FantasySıradan hayatının ona vermiş olduğu avantajları sonuna kadar kullanarak başarılı bir hayatın merdivenlerini birer birer tırmanıyordu Azra. Genç, başarılı ve oldukça azimliydi. Yetenekleri onu devamlı üstlere taşırken hiç beklemediği bir anda hayatı...