— ON YEDİNCİ BÖLÜM —
Kemikleri sızlayan cesetlerin çürümüş bedenlerin adandığı bir hayatın ortasında kalmıştım. Her bir ruhun çürüttüğü duygulara esirdik. Başa saran hikayelerin, satırlara sığmayan dizelerine koyudum.
Kalemden taşan sözlerimi yazarken, boğazıma dizilen kelimelerin anlamarı kifayetsiz kalıyordu. Acılı günlere dayanan iki kelime sancılı söz herşeyi söküp atıyordu yerinden.
Kafamın içinde uğuldayan sesszlik fısıldıyordu gerçekleri, çarpıştığım her gerçeğin altında yatan gizemi.
Normal bir hayata sahip olamasamda bu kadar acı bana bile fazlaydı. Yara bere içinde kalan ruhumun peşine düşmüşken yeni duyguların esiri olmuştum.
Yeniden, başa dönüyorduk.
O benim
Kafamda dönüp duran kelimelerin gerçekliği boğazımı yaktı. Canım acıdı varlığı hissettiğim duygular gün yüzüne çıkarken anlamını bilmediğim kelimeler zihnimde yeniden canlandı.
O benim!
Beynimi kemiren düşüncelerin peşime düşeli bir hafta oluyordu. Bu kelimelerin ardından onu bir daha görmemiştim.
Bir haftadır okula bile gelmiyordu. Onu görmek için fırsat kollayan yanım adını her duyduğumda uyanıyordu.
Bir haftadır olduğu gibi okula sessiz adımlarla girip çıkıyordum. Fotoğraf olayından sonra insanlar onu göremeyince dedikoduyu kesmiş gibiydi.
Okulun kapısından girip üst katın merdivenlerini tırmandım. Sınıfın kapısında durduğumda bugünde geç kalmanın utancını yaşarken sesizce kapıyı çalıp sınıfa girdim.
Hocadan özür dileyip elfinin yanına bedenimi bıraktığımda bedenim gevşedi.
"Günaydın" diye mırıldanıp kafamı yan sıraya çevirdiğimde boştu.Bugünde yoktu demek ki kaçmayı seçmişti.
"Gelmedi" diye mırıldanan elfine döndüğümde bana bakıyordu."Ona bakmıyorum" diye yalan söylediğimde tüm suskunlarım yeminini bozdu. Onunla ilgili tüm yeminlerim bozulduğunda yeniden ona döndüm.
"Kesinlikle ona bakmıyorsun, bir haftadır olduğu gibi. Kendini kandırmaya son ver ezra" diye fısıldayan elfin bir gerçeği daha gün yüzüne çıkardığında anladım.
Ben bütün gerçeklerime gözlerimi yummuştum. Sessiz çığlıklarıma gömmüştüm hepsini oysa hayat buna izin vermeyip hepsini önüme seriyordu.
Tek tek yüzleşiyordum.
Sıkıcı geçen dersin ardından tenefise çıktığımızda elfinle birlikte okulun cafesine inip birer kahve aldık.
Bahçeye çıkarken aldığım temiz havayla rahatladım. Son zamanlarda soğuk yerini ılık bir havaya bırakmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/122394402-288-k901655.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRAZ ÇİÇEĞİ
ChickLitÖlüm ruhunu tırmalarken kendine bile yabancıydı artık. Ruhu, bedeni ölümü kabullenmiş gibiydi. Babasının gölgesinde onun bıraktığı acılarda kaybolan ruhu yaralı bi kız. Ölüm kokuyordu gözleri. Yorulmuş bedeni yaşadıklarını kaldıramazken ona uzanan...