— OTUZ BİRİNCİ BÖLÜM —
Gözyaşlarıyla ıslanmış geçmişin silik izleriyle yaşıyorduk.
Bedenimizin lekeli izleri sarmıştı dört bir yanımızı.
Yandığımız yerden yeniden alev alıyorduk.Tutuşan bedenimiz değil ruhumuzdu, zihnimin silik anılarında yanmış bir kız çocuğu yatıyordu. Alevlerin ortasında kalmış bedeni korkak mavi gözleri kazınmıştı kabuslarıma.
Şimdi yeniden o günlere dönmüş gibiydik. Ruhum yanıyordu, kurtarmak çırpınan bedenim küllere ayrılan her bir parçanın altında eziliyordu.
Tutuşan her bir değer gibi yeniden yanmak için batıyorduk fahili meçhul günahlara.
Ve yeniden günahlardan arınmak için seviyorduk hayatı.Önümde duran arabanın kapısı açıldığında çöken bedenimi yerden kaldırmadım. Gözlerimi sıkıca yumup kafamı eğdiğimde yanıma yaklaşan ayak sesleri sessiz geceye düşen çığlığımdı.
Önümde durduğunda son nefeslerini yuttum. Başımda hissettiğim elle kafam kalkarken yumduğum gözlerim yavaşça açıldı bana bakan yeşil vafileri görmeyi beklemesemde içime oturan rahatlamayla bir nefes aldım.
"Başına bela açmamanı söylemiştim kızıl kafa" sesindeki soğuklukla içim biraz daha üşürken sessiz adımlarla olduğum yerden kalktım hafif moraran Ayağım ve kanayan başım dışında birşeyim yoktu.
"Başına ne oldu" gerileyen adımları yeniden önüme düştüğünde eliyle kafamı sabitleyip yarama baktı.
"Tam bir baş belasısın" diye homurdanırken başımdaki elini çekti.Yanıma düşen ellerini ne olduğunu anlamadan bileğime geçirip beni arabaya doğru çekiştirmeye başladığı anda arkamızdan gelen silah sesiyle ikimizde duraksadık.
Titreyen dizlerim kanadı sanki yer yerinden oynatan haykırış kulağıma dolduğunda arafın beni çekiştirmesiyle arabaya bindik. Hızla gaza bastığında sokağa yeni giren adamlar arkamızdan koşturuyordu.
Araf biraz daha gaza yüklendiğinde kesilen nefesim yerini ragatlığa bıraktı. Kalbim hızla atarken bir el daha silah sesi duymamla olduğum yere simdim.
Uzaktan gelen bu ses hayatımızın hiçte mükemmel olmıycağını adeta yüzümüze bağırmıştı.
Arkamı dönmek için hazırlandığım o saniyede arafın elini kafamda hissettim beni yere eğerken bir el silah sesi duymamla çığlığıma engel olamadım."Orusbu çocuklarını ebenizi sikicem" arafın gür sesi kulağıma dolarken nefeslerim boğazımı yararak havaya katıştığında gözlerimi yumdum.
"Kafanı sakın çıkarma" bana bağıran araf aynı anda elini kafamdan çekti.
Bi kaç el silah sesi daha duymamın ardından gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRAZ ÇİÇEĞİ
ChickLitÖlüm ruhunu tırmalarken kendine bile yabancıydı artık. Ruhu, bedeni ölümü kabullenmiş gibiydi. Babasının gölgesinde onun bıraktığı acılarda kaybolan ruhu yaralı bi kız. Ölüm kokuyordu gözleri. Yorulmuş bedeni yaşadıklarını kaldıramazken ona uzanan...