33- "Yaralı Ruhumun Yeşil Vadileri"

253 46 10
                                    

         — OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM —


Yanmak..

Hayatta ki en büyük tutku mudur?  Bir ruh uğruna tutuşmak, tüm benliğiyle ruhuna sızmak.
Benim arafa hissettiğim bu duygular beni korkutmuyordu. Onun için yanmak kulağa cazip geliyordu.

Onun ruhundaki tüm sevgi kırıntılarını sıyırıp kendi ruhuma katmak istiyordum. O sert vadilerine çarpmadan gözlerinin yeşilinde kaybolmak.
Akan zamana inat her dakikasında onun nefesini solumak.

Tüm nefessiz anlara bedeldi. Onun paylaşğım bir ölüm yerde akan iki kan onun ve benim, aynı ölümün nefesini solumak. İstediğim tek şeydi belkide.
Bedenime sızan arsız bir ağrı kalbimden başlayıp ruhuma doğru ince ince işlerken kendini, zavallı bedenim dizlerimin üzerine çöktü.

Avını bekleyen avcıların kurbanı olmak benim bu hayatta en iyi yaptığım şeydi. Mezarda çürümeyi bekleyen bir cesetten farksız saf bir kaosla bekliyordum.
Ölümün kollarına düşüp ruhumu teslim etmeyi..

Yere düşen bedenimin ne ara yerden kalktığını bilmesemde beni kaldıran kişinin elfin olduğunu biliyordum. Beni kendine çevirmeye yeltendiğinde bileğini yakalayıp ona engel oldum. Kalbimi titreten o kurşun sesi nereden gelmişti.

Okulun ortasına bomba misali yağan bu kurşunlar kime aitti.
Ve araf o nerdeydi?  Silah sesi duymadan önce okulun kapısından bana bakan araf orda değildi. Onların peşinden gitme ihtimali canımı yakarken okul kapısından içeriye girdiğinde onu görmenin verdiği rahatlıkla yeniden dizlerimin üzerine çöktüm.

Bana attığı adımarla yanıma ulaşğında kafamı kaldırdım. Mavilerim,  yeşillerine değerken zehir bulaşş yeşilleri öfkeliydi.
Peşimizi bırakmayan tehlikelerin ardı arkası kesilmezken, canımıza susamışlardı.

Kan istiyorlardı ve onu almadan bizi bırakmaya da niyetleri yoktu.
Kanımıza susamış bu vahşilerin arasına atılmış kuzudan farksızdım.
"İyi misin" zehir zemberek sesine bile bulaşştı,çenesi kaskatıydı.

Gözlerini bana kilitlemişti, aklından neler geçtiğini tahmin etmek zor değildi. Onlar kadar vahşileşicek miydi bilmiyordum.
Ama onun ellerini kanlı görmeye katlanamıyacağımı biliyordum.

Usulca kafamı sallayıp yerden kalktığımda yere düşen telefonuma uzandı. Kalbim o anda ağzımda atarken çalan telefon la gözlerimi kapadım. Araf ekrana boş bakışlar atarken telefonu cevapladı.

Bir saniye sonra gözlerinde gördüğüm ateşin ikinizide yakacağına emindim. Bana doğrulttuğu zehirli sarmaşıklarını üzerime kustu.
"Lan şerefsiz seni yakaladığımda sağ bırakmayacağım" kin kusan bakışlarının hedefindeydim.

KİRAZ ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin