2. Sezon Bölüm 22

738 41 7
                                    

Uzun bir aradan sonra yeniden karşınızdayım arkadaşlar. Ayy aklımda su an bir sürü fikir geliyor ve bu bölüm bence harika oldu. Biraz üzülebilir hafif şok yaşabilirsiniz. Neyse artık diğer bölümler yazdıkça gelicek iyi okumalar Sarangheyooo ♥ ♥ ♥

Baekhyun : Bence Soo Bin olmalı.

Sehun : Hyung o ne biçim isim. Bence Min Ji olmalı.

Chanyeol : Hayatta olmaz Min Seo olucak.

Luhan : Lan size ne oluyor çocuk benim adını babası olarak tabikide ben koyucam.

Ben :Yok canım başka derdin.

Luhan : Bebeğim saçmalama ben koyucam kızımıza ismini hatta düşündüm bile Yu Jin olucak.

Ben : Kızımıza.ismini.ben.koyucam.

Bütün kelimelere ayrı ayrı vurgu yaparak söyledim.

Luhan : Tamam tamam sen koy.dedi Luhi tırstı tabi benden sevgilim süt dökmüş kediye döndü aynen. Yerim ben ama seniii

Chen : Luhan sende amma kılıbık oldun abicim.

Luhan : Chen ABICIM sen gel bakayım şöyle ben sana kılıbık ne göstercem.

Chen hemen ayaklanıp kaçmaya başladı. Luhan da onun peşinden kalkıp onu yakalamaya çalıştılar.Bizde onların bu hallerini gülerek izledik.

2 ay sonra ( 8 aylık hamile )

Ben : Tatlım ben kontrole gidiyorum.

Luhan : Bebeğim ben gelemiyicem bizim çocuklara sözüm var.

Ben : Tamam hadi ben çıkıyorum. deyip dudağına küçük bir öpücük kondurdum. Evden çıkınca bir taksiye binip hasteneye gittim. Kontrolüm bitince bir taksi çağırmak için bahçeye çıktım. Önümde siyah bir araba durdu ve içinden iki tane adam çıkarak beni zorla arabaya soktular. Ben ellerinde debeleniyor kaçmaya çalışıyordum.En son hatırladığım şey adamın tekinin bana gazlı bez ( gazlı bez mi diyecem ona ne deniyordu bilemedim ) koklatmasıydı.

Gözlerimi açtığımda ilk başta nerde olduğumu idrak etmeye çalıştım. Karanlık bir odadaydım ve sadece tepemde sarı bir lamba yanıyordu. Odada tek başımaydım. Ellerim , ağzım bağlı bir sandalyede oturuyordum. Ne halt dönüyordu burada ? Iplerden kurtulmaya çalıştım ama ipler kurtboğana bandırlmış olacak ki hareket etsem bileklerimi yakıyor. Debelenmeye bıraktim ama bağırmaya çalıştım. Ilerideki kapı açıldı ve içeri iri kıyım bir adam girdi. Adam benim yanıma geldi ve ağzındaki bantı sert bir şekilde açması ile acı bir çığlık attım. Adam halinden memnunmuşçasına sırıtırken ben ona avazım çıktığı kadar bağarıp çağarıyordum.

Ben : Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz ha. Kimsiniz ne istiyorsunuz benden. O patronunuzu bir elime geçirsem var ya...

Tam güzel bir küfür edicektim ki kapı açıldı ve içeri takım elbiseli elinde viski kadehi tutan bir adama girdi. Gözünde güneş gözlüğü vardı. Sanki güneş açıyor odada ne diye takmışsa artist.

Ben : Ne istiyorsunuz benden ? dedim sinirle bağırarak. Tekrardan iplerden kurtulmaya çalıştım ama bu hiç bir işe yaramadı aksine bileklerimi yaktı ve benim acı içinde inlememe sebep oldu. Adam viskisini kafasına dikti ve gülmeye başladı. Ben adama ne gülüyon lan diye bakarken adam gözlüğünü çıkardı ve gözlerimin içine baktı.

Siktir şimdi yandım.

Bu adam babamın düşmanı Woo Bin'di. (Multimedyada var) Bu adam babamın iflas etmesi için elinden geleni yapmıştı. Bunun için benim kurt olmamı kullanmıştı. Beni kaçırmıştı ve bana işkence ederek babama zarar vermemi istemişti ama babam bu şerefsizin elinden beni kurtarmıştı. Daha sonra Woo Bin hapse girmiş ve şirketi iflas etmişti. Bunların hiçbirini hatırlamak dahi istemiyordum. Hayatım en korkunç zamanlariydi. Bana yaptığı işkenceleri hala hatırlıyordum. Gözümden yaşlar akmaya başlamıştı.

Woo Bin : Ne oldu kurtçuk yoksa beni ozlemedin mi ?

Ben : Bırak beni lütfen.

Woo Bin : Merak etme seni bırakacam.

Ben : Gerçekten mi ? dedim hayretlerle.

Woo Bin : Seni bırakacam ama daha sonra istediğimi almak için geri dönücem.

Ben : Ne istiyorsun benden.

Woo Bin : Tabikide karnındaki saf dişi kurdu istiyorum güzelim.

Ben : Asla ! Hayatta sana kızımı vermeyecegim. Uzak dur kızımdan ne istiyorsun benim bebeğimden ?

Woo Bin : Ahh tatlım karnındaki bebeğin ne kadar değerli olduğunu tahmin bile edemezsin. Karnındaki bebek bugüne kadar doğmuş en güçlü dişi kurt olucak. Bir safkandan doğma bir safkan paha biçilmez.

Ne demek istiyordu bu şimdi. Bir safkandan doğma bir safkan. Bebeğim de bir kurt mu olucak benim gibi. Hayır bebeğimi alamazdı.

Ben : Sana bebeğimi vermeyecegim asla ona dokunamayacaksın.

Woo Bin : Emin ol tatlım - yanıma yaklaştı ve eliyle karnımı okşamaya başladı - 1 ay sonra o bebek benim olacak. Onu senin elinden o kadar kolay alacam ki aklın şaşıcak.

Ben : Onu benim elimden alamazsınız. Buna asla izin vermem.

Woo Bin : Iznini soran olmadi bilirsin çok ikna edici olabilirim tatlım.

Ben : Lanet olsun senden nefret ediyorum. Lütfen kızıma zarar verme bir şey yapma ona. dedim yalvarircasina.

Woo Bin : O dişi kurdu almama engel olamayacaksınız. 1 ay sonra görüşürüz tatlım.

Lanet lanet lanet. Hayır kızımı alamazdi kim bilir benim saf bebeğime neler yapıcaktı. Buna izin veremezdim. Ama bu şerefsiz bir şeyi yaparım derse yapardı. Ona karşı çok güçsüzdum bir kurt olsam bile benimde bir yere kadar güçlerim vardı. Iri kıyım olan adam geldi ve elimdeki ipleri çözdü. Beni sürükleyerek arabanın içine attı. Evimizin önüne gelince beni kapının önüne attı ve arabasına bindiği gibi gaza bastı. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. En sonunda avazım çıktığı kadar LUHAN diye bağırmıştım. Evin kapısı açıldı ve benim bu halimi gören Luhan koşarak yanıma geldi.

Luhan : Aman tanrım bebeğim iyi misin ? Ne oldu sana ? Bu bileklerinin hali ne ?

Konuşamıyordum sanki dilimi kesmişler gibi hissediyordum. Benim bebeğimi alıp ona işkence edecekti o şerefsiz. Hayır bunu yapamazdı. Ellerimi başımın arasına aldım.

Ben : Hayır...hayır...hayır.

Luhan : Şiştt geçti tamam burdayım.

Ben : Geçmedi Luhan geçmedi.

Sizce nasıl bir bölümdü. Siz Jae'nin yerinde olsanız nasıl tepki verirdiniz. Bundan sonra olaylar biraz daha kızışacak gibi gözüküyor. Yorumlarinizi merakla bekliyorum XOXO

Asla Aşık Olma(LUHAN)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin