my rude boy | jungkook

1.5

Jungkook: Tam olarak beş gün oldu.

Aslında böyle yazmaya başlamayacaktım çünkü direk 'hayatımda sadece sen yoksun' diyorsun.

Fark ettim de, şu haftanın raporunu bile yazmadın.

Itsrealme: Cidden, yorgunum.

Geçen defa aldığım ceza ertelenmişti ve tüm cezayı beş güne bölmüşler.

Vücudumun iplerini başkasına vermek istiyorum.

Çünkü kıpırdatmaya bile halim yok.

Jungkook: Neden ceza aldın?

Itsrealme: Şimdi garip olacak ama...

KAVGA ETTİM.

Ve Jungkook, cidden zevkliydi.

Jungkook: Beni değiştirdiğini düşünüyordum.

Fakat fark ettim ki, bana benzemişsin.

Okulda kavga etmen ne kadar doğru, küçük kız?

Itsrealme: Bu replikler tanıdık biliyorum, ama cidden güzeldi.

Ayrıca, benim için ilkti Kookie.

Ne kadar doğru olduğuna gelirsek, su içmeye halim yok.

Öyle bir ceza aldım.

Jungkook: Karşıma çıksaydın, amcamla konuşabilirdim.

Itsrealme: Kolumun kopmasını yeğlerim.

Ayrıca yakalandığım kişi Bay Parktı.

Jungkook: Sana ben bile yardım edemezmişim.

Itsrealme: ㅋㅋㅋ

Her neyse, gidip uyumak istiyorum.

Hoşça kal, Kookie.

*

Kapının şifresini girip ilk adımımı attığımda karşımda Taehyung'u gördüm. Kaşlarını çarpmış bana bakıyordu, tırsmıştım.

"Ne oldu hyung?" diye sordum. Ayağıyla yerde ritim tutuyordu. Annem daha evde değildi, Taehyung beni boğmaya kalksa kimsenin kurtaracağına inanmıyordum.

"Kavga etmişsin, üstüne de ceza almışsın kardeşim."

Zoraki bir şekilde güldüm. Nereden öğrenenilirdi ki?

"Ne di-" inkar edeceğim sırada susturdu. "Okulun telefonundan mesaj geldi. İki tane kıza şiddet uygulamışsın." Dudağımı ısırdım. Şimdi, nefsi müdafaa desem kurtulamaz mıydım?

"Ne istiyorsan söyle de, kendimi alıştırayım."

Pis pis sırıttığında aynı anda konuştuk.

"Odamı temizle."

"Odanı temizlemem."

Gözlerini iki üç kere ard arda kırpıp ellerini yüzünün iki yanına açıp güldü. Çok tatlı görünüyordu, hemde fazla fazla. Böyle anlarda hyungum olduğu için şükrediyordum, saçma bir şekilde.

"Çok geç tatlım, anneme şikayet etmek için büyük bir kozum var. Ayrıca kilitli çekmecemin kilidini bozmuşsun, yaptırdım. Sakın elleme Hee Young."

"Cidden hyung, senden nefret ediyorum."

"Bunu sona saklasaydın keşke, odamı en son buraya geldiğimde temizlemiştim."

Ellerimle yüzümü kapattım, ağlamak istiyordum. Çok ama çok fazla ağlamak, susmamak üzere ağlamak. Tüm tatlılığı kaybolmuştu gözümde.

"Okulda ceza aldım, haftasonu hallederim."

Yüzüme kapattığım parmakların arasından omuz silktiğini görmüştüm. Yanımdan geçerken sırtıma birkaç defa vurdu. Ya da ağlamak değil, hyungumun üzerine kusmak istiyordum. Kapıyı açıp evden çıktı, gözden kayboldu.

Çantamı kenara atmakla kendimi koltuğa bırakmam aynı saniyeler içinde gerçekleştiğinde uykum bastırmıştı.

Hayatım Taehyung'un elinde gibi hissediyordum, hatta bundan emindim.

Son olarak ağırlaşan göz kapaklarıma boyun eğdim, en güzel mağlubiyetim buydu sanırım.

*

Itsrealme: Sanırım iyi geceler demem gerek.
Fakat ben daha yeni uyandım.

Ve saat dördü on iki geçiyor.

Cidden!

Jungkook: Sanırım benimde bu saatte uyumam gerekiyordu.

Ama bende uyuyamadım.

Itsrealme:

Jungkook: Galerini sadece ben mi oluşturuyorum diye düşünmeye başladım.

Benden etkileniyor musun?

Ayrıca bana nasıl bu kadar yakın olabilirsin?

(görüldü.)

*

Bu arada 'oppa' yerine 'hyung' kullanacağım, bana daha samimi geliyor.

Yorumlarınızı bekliyor olacağım.