3.0

11K 586 173
                                    

Jungkook: Fotoğrafın bulanık olması, yorgunluktan kaynaklı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Jungkook: Fotoğrafın bulanık olması, yorgunluktan kaynaklı. @Jhoseok

259 beğenme

Alt dudağımı ısıra ısıra yok etme çabalarına girmişken kafama kadar çektiğim yorgan Tae tarafından çekilmişti. "Hyung bırak," dedim ağlayacak derecede. Depresyon kapılarını aralıyordum, rahat bırakmıyorlardı. Ayrıca tavşan Kook sevimliydi, fazlasıyla.

"Ne bırakacağım ya? Gece yarısı yola çıkacağım ben, senin depresyonunla uğraşamam. Kalk bakayım, sana sarılmak istiyorum."

Sinirim buhar olmuş uçup giderken yatakta direk oturur pozisyona geldim. Kollarımı iki yana açtığımda göz devirip karşımda aynı hareketi o da yaptı. "Hyung, sarıl işte." dedim dişlerimin arasından.

"Bana bak küçük şeytan, ben büyüğüm. Kollarımı açtım çabuk gel."

Kıkırdayıp kollarının arasına girdiğimde kafamı göğsüne yasladım. Ellerini saçlarımın üstünde gezdirdiğinde tüm vücudum mayışmıştı. Ay, tekrar uyusam ne olurdu? Alt tarafı TaeTae giderdi, vedasız.

"Hyung," dememle saçlarımı alt üst edip geri çekildi. Kanımın ısındığı hissediyordum, volkanik dağın patlama anı içimdeymiş gibiydi. Dişlerimi sıkarak konuşmaya başladığımda odadan toz olmuştu. Saçlarım düzgünken karıştırmasından nefret ediyordum.

Ellerim titriyordu, boğabilirdim onu.

"HYUNG!" diye bağırmamla yataktan fırlamıştım.

Günün diğer saatleri annemin bizi azarlaması, Tae'nin dört valizi ve iki sırt çantası hazırlayıp annemi çıldırtması ve bizim ağlama senfonilerimiz ile son bulmuştu.

"Tae?" dedi annem çıkarken. "Sence de abartmıyor musun? Zaten her hafta sonu geleceksin?"

Normalde ben desem göz devirip yanımdan havalı yürüyüşünü sergileyip gidecek olan Tae, annem dediği için dudak büküp sevimli çocuk havalarına girmişti. Yemezler hayatım, bu kadın senin DNA dizilimine kadar ezbere biliyor.

Annem evdeki son dağınıklıkları toplarken Tae'nin koluna yapıştım. "Hyung," dedim içli içli. Tae'yi otogara kadar bende geçirmek istiyordum ama arabaya binince atağım tutuyordu. Giderken arabayı o sürse belki giderdim ama, dönüşte atak geçirmem kesin gibi bir şeydi.

"Gelmesen de olur, hatta gelirsen bacaklarını kırarım Hee Young."

Son kez kollarımı Tae'nin boynuna doladığımda belimde ellerini hissettirmiştim. "Seni sürekli arayacağım hyung, söz." Hafifçe saçımı çekti. "Sinema sözünde vardı, sana nasıl güveneceğim?"

"Ah, geldiğinde gideriz."

İkimizinde gözleri dolu birbirimizden ayrıldığımızda en uzun ayrı kalma mesafemizin bu olduğu aklıma gelmişti.

my rude boy | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin