4. BÖLÜM: GEÇMİŞ

32.2K 1.1K 87
                                    


"Ne?"

Deniz bir süre bana baktıktan sonra, sadece bunu söylemişti. Ben bile ne dediğimi bilmezken, onun beni anlaması mantıksız olurdu zaten. Sanki; içimde benden başka biri varmışta, o beni yönlendiriyormuş, dudaklarım arasından çıkacak kelimelere o karar veriyormuş gibi hissediyordum. Deniz'e üstten bakmak sinirimi bozunca ben de onun gibi tekli koltuğun önüne çöküp, bağdaş kurdum. O da bağdaş kurup bana döndü. Üçlü, rahat koltuğa geçmek varken yere oturan tek geri zekâlı biz değilizdir herhâlde. Şu an, koltuk çok uzak görünmüştü gözüme.

"Anlat." Dedi ciddi bir tonlamayla. Sıkkın bir nefes verip, göz bebeklerimi mor ışıkla renklenmiş tavana diktim. İçeride ışık yoktu ve televizyon ekranın da nasıl bir ışık varsa tavana o yansıyordu.

Sabah ki Komiseri görmemden, o an ne hissettiğimden ve sık sık gözlerinin aklıma düşüyor olmasından bahsettim. O süre içinde gözünü bile kırpmadan beni dinledi. Sonra, gayet ciddi bir konuştu.

"Sen nişanlısın." Dedi. Baygınca gözlerimi devirdim.

"Sağ ol söylediğin için, haberim yoktu!" Nişanlıydım. Bunun elbette farkındaydım ama benim elimde olan bir şey değildi ki. Basit bir etkilemeyi abartıyor olabilirdim ama bu da benim isteğim dışında gerçekleşiyordu. Ayrıca, daha bu sabah gördüğüm bir insanın aklımda bu derece yer edinmesi çok garip geliyordu. Şıp sevdi bir insan değildim ama o gözleri sanki bir yerden hatırlıyor gibiydim. Sanki o hep vardı, sadece ben farkında değildim. Çok saçmaydı ama hissettiklerim buydu.

Belki de basit bir etkilenme değildir?

Zihnimin izbe köşelerin de bana bakan hırçın Ecrin'e, gözlerimi belerterek baktım. Tabi ki basit bir etkilenmeydi! Başka bir açıklaması yoktu.

"Basit bir etkilenme." Diye mırıldandım. Sesim benim kulağıma bile fazla çaresiz gelmişti.

"Niye basitçe etkilendiğin bir adam aklından çıkmıyor o zaman? Basit bir etkilenme olsa yakışıklı der geçerdin. Ecrin, gözler önemlidir. Bu herkes için böyle. İlk bakış, ilk his... Bunlar hep akılda kalır. Ya sen ilk görüşte aşka inanmazsın bile. Ne bu şimdi?"

"Aşk değil!" Değildir. Ben gerçekten ilk görüşte aşka inanmazdım. İnsanın tanımadığı, huyunu suyunu bilmediği birine âşık olması bana saçma gelirdi. Hâlâ öyle! Dış görünüş umurumda olmazdı benim. İnsanın fiziksel özellikleri sadece ayrıntıdır. Şimdi tüm tabularımı yıkan bir adam karşıma çıkmış olamaz.

"Sadece etkilenme, belki hoşlanma ama aşk olamaz." Gözlerine baktım muhtaçça. Şu an beni desteklemesine,  aynen öyledir demesine ihtiyacım vardı ama Deniz, asla böyle bir şeyi düşünmüyorsa sırf ben rahatlayayım diye söylemezdi. O her zaman 'dost acı söyler' der dururdu.

"Bak, her şey olabilir. Belki de Berat'ın bitmesi sende ağır bir hasar bıraktı ama farkında değilsin. O yüzden onun boşluğunu doldurma çabası." Çaresizce gözlerimi halıya diktim.

"Onu ilk gördüğümde Etkilenmiştim ve bu hisleri hissettiğimde, Berat'ı tam olarak bitirmemiştim ya da aklımda Berat asla yoktu. Ayrıca ben hiç bir zaman boşluk doldurma çabasını girmem Deniz. Ayrıca... Anlamıyorsun! İlk gördüğüm zaman çok değişik oldum, Deniz... Bilmiyorum. İnsan hissedermiş derlerdi de inanmazdım. Ben hissettim. Aşk mı, hoşlantı mı, etkilenme mi... Bilmiyorum ama bu adam başıma bela olacak, hissediyorum." Evet aynen öyleydi. İçim de garip bir his vardı. Tam sol tarafım da göğsümün altında hissettiğim ağırlık, sıkıntı. Daha önce böyle bir şey yaşamamıştım. Sanki... Gözlerim kapalı kendimi uçuruma teslim ediyormuşum gibi. Ama garip olan o değildi. Garip olan bu hissin beni asla rahatsız etmemesiydi. Sanki yıllardır varlığını aradığım bir duyguyu, şu an bulmuşum gibi hissediyordum.

BENİ KALBİNE HAPSET: GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin