Teyzemin odasına girince akla karayı seçip tarağından saç tellerini alıp zarfın içine koymuştum. Şükür ki kimseye yakalanmadan işimi halledip evime gitmiş fakat heyecandan sabaha kadar uyuyamamıştım. Yıllarca bekleyip bir gece daha beklemek insana o kadar ağır geliyordu ki bunu kelimelerle anlatamıyordum.
Ve evet dün test için beraber hastaneye gitmiştik. Bu arada da Afra'nın ikizlere hamile olduğunu öğrenince sevincim daha çok artmış teyzeme üç hediye birden vereceğim giye yere göğe sığamamıştım. Koridorun sonuna geldiğimde sekretere Fatih'in odasını sorduğumda Cihan Bey diyerek bana eşlik etmişti. İçeriye girdiğimde ise sadece Fatih değil onun yandaşları olan Onur ve Mert'i gördüm. Belki de içlerinden en tehlikelisi Mert den başkası değildi. Beni kapı da gören Fatih ayağa kalkarak sekretere gitmesini söyledi
"Beyler, sizi Cihan ATASAY tanıştırmak istiyorum belki daha önceden hatırlıyorsunuzdur Atasay güvenlik şirketinin sahibi aynı zamanda da Afra'nın kuzeni olmaya aday..."Dediğinde ikiliye her şeyi anlattığını anladım. İkili ayağa kalkınca ilk Onur elini uzattı.
"Cihan'ı tanımamak ne mümkün her yerdesin başarını kimse göz ardı edemez..."dediğinde elini sıktım. Aslında aralarında pek fazla yaş farkı yoktu. Hepsinin de boyu posu aynıydı. Hatta uzaktan kardeş gibi görünüyorlar da diyebilirdik.
"Siz üçlüyü gayet iyi tanıyorum Onur, en az ben kadar bu camia da ünlüsünüz..."dediğimde çapkınlıklarını vurgu yapmak istedim. Tabi bu duyumlarım üçe aya kadar önceye aitti. Afra'dan sonra bu tayfayı çok araştırmıştım. Onur, bıyık altı gülünce elini Mert uzattı.
"O halde beni de tanıyorsundur kendimi tanıtmaya gerek duymuyorum..."dediğinde kısa süre önceki magazin sayfalarında gündem olan fotoğrafı aklıma geldi. Sonra da bu üçlüyle iyi geçinmem gerektiğini düşündüm. Ne de olsa Ayşin, bu ailenin bir üyesiydi.
"Benim çok vaktim yok Fatih, bir an önce konu geçsek olur mu?"diye sorduğumda Fatih'in sözünü Mert'in çalan telefonu kesmişti
"Pardon beyler, Sevda arıyor önemli olabilir."diyerek telefonu gösterdikten hemen sonra telefonu açmıştı.
"Efendim, Sevda" Diyerek telefonu açtığında önemli olan kızı merak etmiştim. Ben gözlerimi devirirken kulağımı Mert'in telaşlı sesi doldurmuştu.
"Ne oldu güzelim, hiç bir şey anlamadım. Sakin olup derin nefes al ve söyle." Dediğinde ise karşından ne duyduysa elini saçlarına götürüp hararetlendi. Onur ve Fatih yanına yaklaşarak sessizce ne oldu diye sordu.
"Ne oldu kardeşime güzelim tane tane anlat söylediğinden hiçbir şey anlamıyorum."
"Mert, şimdi biz bütün kızlarla alışverişe çıktık. Sedef, Afra, Defne ve ben ama yolda adamlar önümüzü kesti 'Hanginiz Mert'in karısı' dedi Sedef de zarar vereceklerini anlayınca parmağımda ki yüzüğü çaktırmadan alıp kendi parmağına taktı sonra 'Benim Mert'in karısıyım' dedi. Adamlar bunu duyunca kolundan tutup zorla arabaya bindirmeye çalıştılar biz kızlarla karşı çıkınca bizi hırpalardılar adamın biri Afra'nın karnına vurdu bayıldı."
"Afra... Afra nasıl iyi mi?"diye sorduğunda başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi hissettim. Bir anlık gözüm kararınca öne atılarak Mert'in kolundan tutup kendime çevirdim.
"Ayşin'ime ne oldu söyle neyi var?"derken bana tuhaf bakışlar atsa da gözüm ondan başkasını görmüyordu. Mert, kolunu benden sinirle çekerken "Hemen... Hemen yerinizi söyleyin biz şimdi geliyoruz..." Ben hala ona sorgulayan gözlerle bakarken kısık sesle o iyi demiş sağ elimi yüzüme götürerek rahat bir nefes almıştım.
"Mert, Afra' ya ne olmuş artık söyleyecek misin?"
"Sedef, kardeşim kaçırılmış. Adamlar kaçırırken de kızları hırpalamış Afra da o sıra bayılmış..."dediğinde Onur, telefonun sesini dışına ver dediğinde Mert hemen söylediğini yapmış karşıdan ise titrek kadın sesi gelmişti.
"Mert, biz hastaneye gidiyoruz. Siz Lütfen, Sedef'i bulun beni korumak için kendini tehlikeye attı ne olur Mert bul onu..."
"Sen merak etme güzelim Sedef'in kılına bile zarar veremezler benim kıymetlim o dünyayı başlarına yıkarım..."dedikten sonra telefonu kapatmış herkes birbirine bakarken elimi enseme götürmüştüm. Ayşin'in iyi olduğunu gözlerimle görmem gerekiyordu.
"Kim yapar bunu Mert, kim kardeşini kaçırıp kızlara zarar verir kim?"
"Bilmiyorum Onur, üstüme gelme zaten nevrim döndü. Sinirden elim ayağım titriyor. Şerefsizin biri Sevda'yı kaçırmak istemiş bunu anlayan Sedef parmağına yüzüğü takıp benim Sevda demiş adamlar da Sedef'i alırken kızları da hırpalamış hastaneye gidiyorlarmış."
"Hastaneye hemen gidelim kızların bize ihtiyacı olabilir."
"Bende geliyorum Ayşin'i görmem gerekiyor."
"Karıma Ayşin diyip durma onun adı Afra!"
"Yeter lan benim kardeşim kaçırılmış sizde isim kavgası mı yapıyorsunuz?"
"Mert, kendine gel kardeşini bulacağız..."
"Abi, ben yeni buldum kardeşimi sevemeden kardeşim diyemeden kaybediyorum. Ben... Ben nasıl Abiyim ki koruyamadım onu. Ah mal kafa ah neden peşlerine adam takmadın ki bu ihale büyüktü. Onur, neden aklımıza gelmedi hadi Sedef'e bir şey olursa ya da bebeklere olsaydı..."
"Tamam, koçum biliyorum gerizekalılık ettik ama sakin olmalıyız kızlar hamile önce onların iyi olduğunu bilememiz gerekiyor. Sonra da gider bu adiliği yapan itleri bulup nefeslerini keseriz."
"Size, bırakmam. Ben önce Sedef'i bulayım onların bütün sülalesini bu dünyadan kazımazsam bana da Mert demesinler."
"Mert, sakın tek başına hareket etme sakın."
"Ben, onu bunu bilmem yerini öğrendiğim an feriştahı gelse tutamaz beni..."
"Fatih, bu deliyi sakın yalnız bırakma gözü kimseyi görmez Cihan, sen de Tek başına hareket etme ve medya sakın duymasın."
"Önce Mert'in kız kardeşini bulalım sonra ben ecdadını siktiğim itlere neler yapıyorum bakında görün. Kimse benim kanımdan olan birine zarar veremez."
#Ölümkokusu
Aşk bir gün herkesin kapısını çalacaktır. Siz sadece aşka inanın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİHAN 🚬
Adventure© Tüm hakları saklıdır Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de silemezsin...