"Ne demek gelmem Sedef, geleceksin. En azından oraya gidip bir özür diler af beklersin. Şimdi sen bencillik yaparsan herkesin sana bakış açısı nasıl olur biliyor musun? Sedef, canım biz düne kadar buraya tatile gelmiştik şimdi ise matem havası içindeyiz farkında mısın?"
"Bence de Sedef, en azından gidip geçmiş olsun diyebilirsin..."dediğinde Can, abim ona sen kimsin der gibi baktıktan sonra benim bileğimden tutup hiçbir şey söylemeden peşi sıra sürüklemişti. Can da bizim arkamızdan gelmişti. Önce kişisel eşyalarımızı almıştık. Eşyalarımın içinde Cihan'ın anahtarı da vardı. Yutkunarak anahtarı avucumun içinde sıktım.
Hep beraber dışarıya çıktığımız da Can öne atılarak elini abime uzattı. "İçeride tanışma fırsatı bulamadık ben Can..."dediğinde gözlerimi devirdim. Bu adamdan kurtuluş yok muydu? Abim de tek kaşını kaldırıp bana baksa da elini sıkmayı ihmal etmedi.
"Kim olduğunu gayet iyi biliyorum Can Bey..."dediğinde elini çeken Can, elini ensesine götürerek bana laf soktu. "O halde olayın nasıl olduğunu da biliyorsun?"diye sormuş abim de cevap vermek yerine bana baş işareti yaparak gidiyoruz demişti. "Rica etsem beni de hastaneye kadar atar mısın benim araba orada kaldı..."
"Tamam, gel."dediğinde bu defa da ben abime bakmıştım. Abim arkasını dönüp yürümeye başlayınca gözlerimi kısıp yanımdaki adama baktım. Ne vardı sanki taksiye binip gitse illa sülük gibi yapışacak mıydı?
"Bayanlar önden..."diyerek yürümem için eliyle işaret yapmış bende topuğuma vurarak abimi takip etmiştim. En azından önden gideyim de arka koltuk bana kalmasın diye düşündüm. Hem Can bu rahatlıkla anca yayılırdı arka koltuğa değil mi?
O değildi Abimler yol boyunca Can ile samimi olmuş hastaneye gelene kadar epey muhabbet etmişlerdi. Abimin onu sevmesi hiç hoşuma gitmemişti. Hastaneye yaklaşırken aklımda ki bütün düşünceler uçuşmuş geriye sadece Cihan'a dair anılar kalmıştı. Şimdi oraya gidince Afra kesin beni kovacaktı. Karnıma ansızın giren ağrıyla elimle kanımı tuttum.
Arabayı abim park edince araçtan ilk ben olmuştum. Abimler de peşim sıra gelirken acil girişinde bir kadın gördüm. Bu dün Cihan'a telefon numarasını veren kadın değil miydi? Yanımdan geçeceği sırada dönüp ona bakarken Can ve o kadın ansızın çarpmıştı. Ben ne olduğunu anlamadan Can özür dileyerek bir şeyler söylemişti.
Sinirle kadına baktığımı gören abim kaşlarını çatarak yürümem için işaret etmiş bende dişlerimi sıkarak önüme bakmıştım. Abim bu taraftan diyerek beni gideceğimiz yöne doğru yönlendirmişti. Hedefte ki kata ulaşınca tanıdık yüzler gördüm.
"Korkma canım..."dediğinde tamam, abi der gibi başımı sallayarak yürümeye devam ettim. Beni ilk fark eden Afra olmuştu. Bana nefretle bakıp ayağa katlığı gibi hesap sordu.
"Sen... Senin ne işin var burada ne hakla ne yüzle buraya gelirsin?"diye sorduğunda Sevda da yanına gelerek kolundan tutmuştu. Bende ellerimi önümde birleştirerek "Özür dilerim böyle olsun istememiştim."dediğimde Sevda da bana arka çıktı.
"Afra, kimse bunu bile isteye yapmaz ." dediğinde Afra'nın ağlamaktan helâk olmuş gözlerine baktım. Benim ona acılar yaşatmaya hakkım yoktu. Abim de elini omzuma koyunca yutkunarak "Yenge bırak içinden gelenleri söylesin hak ettim."dedim.
"En azından bunu biliyorsun bravo. Şimdi de haddini bil ve hemen buradan git."diyerek ateş püskürdü. Bu defa gözüm daha arkaya gitti ama görünürlerde hiç kimse yoktu. "Saçmalama Afra, kızgınlıkla söylüyorsun bunları bak sonra pişman olursun."diyerek Sevda, yanıma gelip elimden tuttu. Ben yanımda olmasından çok Afra'ya destek vermesini isterdim.
"Ben mi pişman olacağım Sevda, bu kız kuzeni elleriyle ölüme itti. Sorsana neden yapmış keyfi istediği için mi? Yoksa Cihan seni rahatsız mı ediyordu sana karşı yanlışını mı gördün söylesene neyini gördün bu adamı ölüme itecek kadar ne gördün ne yaşadın?"
"Afra, burası yeri değil zaten üzgün görmüyor musun?"dedi Abim bana destek olmak adına ama bunu istemiyordum benim tek istediğim Cihan'ı görmekti.
"Peki, Mert içerdeki yatan benim değil de senin kardeşin olsaydı bu kadar sakin olabilecek miydin?"diye sorduğunda ister istemez abime gitti oradan da bizi sükûnetle izleyen Can'a gitti.
"Bak ne söylersen söyle hakkındır ama yemin ederim ki suçum yok. Yoksa bilerek isteyerek yapar mıyım?"
"Sus ve beni dinle... Ben sizi hepinizi ailem bildim. Sen geldiğinde de tereddüt etmeden kardeş gibi saydım sevdim. Sonra Cihan çıka geldi içimde bir his oluştu bir sevgi bağı... Artık bir ailem daha vardı hem de kanımdan Abim dedim. Ama aslında ben onu babam yerine koydum. Söylemesem de babam gibi sevdim hiç tanımadığım görmediğim babam gibi..."
"Afra!"
"Dinle Cihan, kısa zamanda bugüne kadar yaşamayacağım kadar mutluluk verdi. Artık tamdım eksik yerim tamamlanmıştı. Bunun parayla pulla ilgisi yok beş parasız olsa yine de sevgim gram eksilmez ilk defa gerçekten gözlerimin içi güldü ilk defa mutluydum ta ki sen onu benden almaya kalkışıncaya dek... Şimdi söyle Cihan, sana ne yaptı söylesene seni rahatsız mı etti ettiyse söyle söz sende tek bir suç bulmam."
"Afra, yeter."
"Yetmez Sedef, yetmez. İçerde yatan adamın kocaman kalbi vardı. Bir anda hayatımıza girip o kalbinde hepimize yer açtı sardı sarmaladı... Sizlere kardeşim dedi. Sense bencillik ettin senin hayatını kurtarmasına rağmen canını tehlikeye atmasına rağmen hep zıt gittin çocuk gibi azarladın ama o hep yuttu sesini çıkarmadı bencilsin Sedef çok bencilsin. Şimdi bencilliğini de al git buradan git!""Abla..." Arkadan gelen sesle birlikte avuç içimle gözyaşımı silip arkaya baktım. Arkada Mesut, Fatih vardı. Henüz Defne ve Onur'u görmemiştim. Mesut bana nefretle bakarak ablasının koluna girdi. "Ablacım gel seninle biraz hava alalım."dediğinde Afra bana kötü kötü bakmaya devam ederek hayır demi araya giren Fatih de onu ikna etmişti.
Onlar yavaşça giderken "Sedef, artık ağlama."diyerek Sevda yüzüme baktı. Onları da perişan etmiştim. Aileye sonradan girip içlerindeki düzeni bozmuştum. "Haklı Sevda haklı sonuna kadar haklı ben bencilin tekiyim." Demekten kendimi alıkoyamadım.
"Cihan'ı görmek istiyor musun?"
İşte asıl soru buydu.Ben onu görmek istiyor muydum bende o kadar yürek var mıydı?
#derinhisler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİHAN 🚬
Pertualangan© Tüm hakları saklıdır Bazen sadece onun sende bıraktığı izleri özlersin, her şarkıda ayrı bir hatıra saklıdır sanki; istesen de silemezsin...