Ağlak

24.9K 1.3K 93
                                    

Ben saman alevi gibi tutuşurken işittiğim seslerle ellerimle Cihan'ı iterek elimi ağzıma götürdüm. Sanki öpüşme izlerini silebilecek gibi parmak ucumla dudağımı sildim. Cihan ise ellerini cebine sokarak bıyıkaltı gülmüştü. Bana gözleriyle arkaya bak işareti yapınca başımı çevirip arkama baktım. Ben yabancı beklerken gelenler en yakınlarımdı. İlk göz göze geldiğim kişi Sevda olmuştu. Hemen ardında Afra ve Defne ile göz göze gelmiş onların gülen yüzleriyle benimde anında yüzüm gülmüştü.

"Ben demiştim Sedef asla Cihan'a hayır diyemez demiştim." Utangaçlığım bir anda yok olunca otuz iki diş sırıtıp bana kucak açan kızlara sarıldım. Hep beraber dörtlü sarılması yapınca Defne elimden tutup "Yüzüğü ilk gören kişi ben olmak istiyorum."dediği anda elimi ondan çekip kaşlarımı çattım.

"Olmaz ilk ben göreceğim."derken çocuk edasında sağ elimi göz hizama getirip dünyanın en güzel yüzüğüne bakmıştım. Oha gerçekten göz kamaştırıcıydı. Kızlar gülüşürken "Yeter baktığın bizde bakalım."dediklerinde memnuniyetle elimi üçlüye uzatmıştım.

"Cihan iyi ki yüzük seçmeye beni de götürmemişsin yoksa asla bu denli güzel bir parça seçemezdim." Cihan'a bakmak için döndüğümde kaşıyla kapıyı işaret etmişti. Bu defa içeriye abimler girince kızların arasından süzülüp abimin yanına koştum.

"Abi yüzüğü görmelisin harikulade ..."derken elimi çevirip anın sevinciyle biraz da görgüsüzlük yaparak önce abime sonra da ailenin diğer erkek üyelerine göstermiştim. Onur ile göz göze gelince bana göz kırpmış Fatih ise eliyle koluma dokunmuştu. En son Mesut ile göz göze gelince jeton son anda düşmüş arkama dönüp gülüşen kızlarla bakınca hepisinin her şeyden haberi olduğunu idrak etmiştim.

"Hey siz hepiniz biliyordunuz ve bana mı söylemediniz? Özellikle de sen Sevda o kadar üzüldüğüm sense vicdana gelip tek olumlu bir cümle etmedin..."derken sürpriz demiş elini de karnına götürerek hamileliğini kalkan olarak kullanmıştı. "Güzel kardeşimin en mutlu gününde üzülmesini istemiyorum. Eskiye bir çizik atıp artık önümüze bakmalıyız..." Abim beni kollarının altına alınca bizden gözünü bir saniyeliğine de olsa gözlerini ayırmayan Cihan'a doğru yürüdük.

Abim Cihan'ın tam önünde durunca elimden tutmuş aynı şekilde Cihan'ında elinden tutarak ellerimizi bir etmişti. "Burada tam şuan kardeşimi herkesin gözü önünde sana teslim ediyorum Cihan, bana bir söz verdin o sözü tut yoksa yarım bıraktığım işi tamamlamaktan hiç gocunmam." Abimin emanet sözlerini anlamıştım da yarım bırakılan işte neyin nesiydi. Cihan'ın yüzü gerilince dudağımı dişledim. Bu adam tehdit içerikli mesajlara gelemiyordu.

"Kardeşin emanetim Mert, ben verdiğim sözleri sana değil sevgime verdim..." Cihan uzun bir nutuk atmaya başlıyordu ki "Beyler muhabbetinizi bölmek istemiyorum ama bu kızlar hamile ve saat dokuz oldu." İşittiğim sesle Onur ve kollarının altında tutuğu Defne'ye baktım. Anlaşılan herkes acıkmıştı.

"Bence de kısa kesin yoksa bizimkiler açlıktan kendilerinden geçecek." "Fatih de karısının elinden tutarak masaya doğru yürümüş hemen ardından abimde sonra diyerek yengemin yanına gitmişti. Cihan ise eliyle birine işaret yaparak servise başla demişti. Herkes karısını yanına alıp oturduğunda Mesut çiftleri gösterip başını olumsuz anlamda sarılmıştı.

"Gel hayatım bizde geçelim."

Masaya son kez bakıp Cihan'ın oturmam için çektiği sandalyeye oturmuştum. Herkes bir ağızdan konuşurken uğuldamalar artmış bense her fırsatta yüzüğüme bakmıştım. Şaka gibiydi. Cihan bana evlenme teklifi etmiş bende kabul etmiştim. Onun karısı olup hayatımızı birleştirecektik. Bir ömür boyu süren bir evliliğimiz olacaktı. Yüzümdeki ifadeyle başımı kaldırıp Cihan'a baktım. O da bana bakıyordu.

"Mutlu musun?" diye sorduğunda nasıl mutlu olmam demek istesem de sağ tarafımı dolduran sevdiklerime bakıp tekrar gözlerimi sevdiğim adama çevirdim. "Mutluyum. Sen?" Diye sorduğumda tahmin bile edemezsin, cevabını almıştım.

"Hey, çifte kumrular artık dünyaya dönseniz..." Fatih, laf sokunca Afra da ona karışma der gibi bakmış yemek boyunca tükenmek bilmeyen hararetli konuşmamız yemek boyunca devam etmişti. Yemeğin ardından tatlı söyleyen kızlar herkesten önce tatlılarını bitirip gözlerine kestirdikleri tatlılara dadanmışlardı.

"Canım sen tatlın çok güzel görünmüyor mu?" diye soran Afra'ya bakıp gülümsedim.

"Hayatım ikimizin de tatlısı aynı aralarında ne gibi fark olabilir?"diye sorduğunda oradan hemen Mesut atılmıştı. "Abla benim tatlımı alabilirsin."demiş altta kalmayan Cihan ise "Olmaz öyle şey yenisini söyleyelim."derken garsonu da el işaretiyle yanına çağırmıştı.

"Siz asıl meseleyi bilmiyorsunuz Afra'nın deri benimle evde de hep aynısını yapıyor. İkimizde aynı yemek olsa da illaki benim tabağımdan tadacak bu duruma alışsanız iyi edersiniz..."derken Afra dudağını büzmekle kalmayarak ağlama moduna girmişti.

"Sen beni herkesin önünde şikayet mi ediyorsun? Hem ben hamileyim tamam mı içimde iki can taşıyorum ne var tabağına aşerdiysem..."

"Hayatım burada yabancı mı var herkes dediğin kişiler ailemiz..."derken Fatih "Bende aynı durumu yaşadığım için sizi hiç yadırgamıyorum. Hem en azından Afra izin alıyor bizimkisi hiç sorgu sual yok direkt bütün yemekleri tüketiyor..."

"Onur!"

Onlar konuşurken benim gözüm bir ondan bir başkasına gidiyordu. Kızlar hem kavga eder gibi konuşup hem de sevgiyle bakıyordu. En sonunda laf dönüp dolaşıp bize geldiğinde abim " Söyle bakalım Cihan Bey kız istemeye ne zaman geliyorsunuz?"diye sormuştu. Bende yok artık, der gibi abime bakmıştım. Cihan ise Afra'ya bakıp konuştu.

"Ailevi durumları hepiniz biliyorsunuz? Afra doğum yapmadığı sürece teyzemi sizin aileye sokamam bu Afra ve bebekler için hiç iyi olmaz. Benimde ailem olmadığına göre en erken Afra'nın doğumundan sonrasına kalır..." Ortam da sükûnet baş gösterince Afra'nın gözleri bu defa cidden dolmuştu.

"Üzgünüm Afra, seni üzmek istememiştim. Aklıma gelseydi bu konuyu açmazdım. Peki, Cihan söylediğin gibi olsun kız isteme işi doğumdan sonra olsun." Diyerek abim son noktayı koymuştu.

"Defne'm neden ağlıyorsun?" diye sorduğunda eğilip Defne'ye baktım. Defne gözleriyle ağlayan Afra'yı göstermişti. "Kızlar kapalı ortamda durmaktan bunaldı bence dışarıya çıkalım." Dediğinde abim Sevda'nın da gözleri doluydu. Bunlar hep beraber gülüp hep beraber ağlıyorlardı. Acaba hamile kalınca bende mi böyle olacaktım. Hamile kalmak... Anne olmak... Herkes ayaklanırken Cihan'a baktım. Benim fark ettiğimi hissedince yüzüme bakıp gülümsedi.

"İlerde sen de mi böyle olacaksın?"diye sessiz şekilde sorunca aynı anda aynı şeyleri düşünmekten mutluluk duydum.

"İtirazınız mı var Cihan Bey ben de ağlak olmaz mıyım?"diye sorduğumda elimden tutup dudağına götürdü. Benimse anında yüzüm kızarmıştı.

"Ben seni her halinle severim sen yeter ki benim ol. O atan güzel kalbin bana ait olsun."

"Seninim bütün kalbimle ruhumla senin..."





GÜZEL TATLI ATIŞMALAR...


DÜĞÜNE DAHA ÇOK VAR MI DERSİNİZ?


PEKİ, SİZCE KIZ İSTEMEYE SEDEF'İN BABASI DA KATILACAK MIDIR?









CİHAN  🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin