Nezaret

20.9K 1.1K 36
                                    

Adımı işitmemle birlikte oturduğum yerden kafamı kaldırarak gelen kişiye baktım. Gelen Abimden başkası değildi. Hemen ayaklanarak demir parmaklıkların yanına gidip gözü yaşlı sorulacak ilk soruyu sordum. "Abi! Cihan, nasıl? Lütfen bana iyi olduğunu söyle lütfen."

Abim demir parmaklıklar arkasından elini uzatarak elimi sıkıca tutup önce kendime gelmemi söyledi sonra da durumunun iyi olduğunu söyleyerek yüreğime su serpti."Abi, ben yapmadım yani bilerek yapmadım. Arabayı göremedim bile yemin ederim görmedim..."dedim büyük bir korkuyla birilerinin bana inanması gerekiyordu.

"Sedef, bile isteye yaptığını zaten düşünmüyorum. Sen şimdi bana neler olduğunu anlat bende seni ona göre savunma altına alabileyim ."dediğinde yüreğim sızlamış gözyaşlarım tekrar akmaya başlamıştı.

"Ben, otelden çıkmıştım sonra taksi beni merkeze götürdü bende tek başıma yürümek için taksiden inip epey bir ilerledim sonra da korna sesi duydum. Ben en başta sapık sanmıştım. Tam arkamı döndüm ki Cihan. Bana arabaya binmemi buranın benim için yani tek gezmek için uygun olmadığı söyledi. Bende inat edip binmedim arabaya. Abi, ona defalarca söyledim. 'Beni yalnız bırak tek dolaşmak istiyorum' diye ama beni dinlemedi..."

"Peki, sonra?"

"Abi sonra beni otele götürüp beni sana teslim edeceğini söyledi sonra ne halt edersen et dedi. Bende sinirlendim o an ittim arkadan hızla araba geliyormuş son anda fark ettim ama çok geç kaldım çekemedim kendime. Cihan'a hızla araba çarptı. Çok korktum abi yemin ederim bilinçli yapmadım ona zarar vermek istemedim..."

"Biliyorum güzelim yapamazsın." demişti. Neden durumunu söylemiyordu.

"Hepsi benim suçum hepsi benim suçum. Ona bir şey olsaydı ben bu vicdan azabıyla nasıl yaşardım abi söyle nasıl yaşardım?".diye sordum konuşurken boğazımın ağrısından artık yutkunamıyordum. Öyle bir acıydı ki sesimin kısılmadığına dua ediyordum. Bir anda olmasa da aklıma Afra ve bebekler geldi. "Peki, Afra o iyi mi?"

"Afra, duyunca fenalaştı sakinleştirici iğne yaptılar. Ben buraya gelirken Fatih biraz daha iyi olduğunu söyledi." Dediğinde derin  bir nefes aldım en azından bebekler iyiydi.

"Beni, asla affetmez. Afra, bir daha yüzüme dâhi bakmaz. Ben, onları hayal kırıklığına uğrattım. Onlar bana kucak açmışken-"

" Canım kardeşim sen üzülme. Ben, o gözyaşlarına kıyamam her şey güzel olacak. Sana söz veriyorum..." dediğinde buradan ne zaman çıkarım diye soramıyordum bile Abim bana biraz daha moral verdikten sonra yanımdan ayrılmıştı. O sırada da polisle birlikte lavaboya giden Can gelmişti. Yüzümün halini görünce kaşları çatılarak kendi bölümünden yüzüme bakıp konuştu.

"Ben yokken bir şey mi oldu?"diye sorduğunda omuz silkerek yerime oturdum. "Az önce abim buradaydı Cihan iyiymiş."dediğimde saniyesinde cevap verdi.

"Ben söylemiştim demekten hoşlanmam ama ben söylemiştim. Şimdi arkadaşını bir süre gözetim altında tutarlar iç kanama riskini atlatınca da normal odaya alırlar sonrası da malum..."dediğinde başımı kaldırıp bana bakan adama baktım. "Tamam, sen bize ne olacak diyorsun? Valla orasını bende bilmiyorum. Eğer arkadaşın bizden şikayetçi olmazsa mahkeme vs uğraşmaz hemen serbest bırakılırız tabi kamu malına zara verme polisi oyalama vs gibi birkaç dava açılır..."dediğinde sen çok biliyorsun demek istesem de hiç halim yoktu.

"Canın sıkılıyor galiba bu denli çok konuştuğuna göre..."dediğimde kendi yerine oturarak ayaklarını öne doğru uzatıp kollarını göğsünde birleştirip başını duvara yasladı. "Sorma ne zaman demir parmaklıkların arkasına atılsam çeneme vurur." Adama bak ya bildiğin benimle alay ediyor.

"Neden yolun çok sık mı düşer buralara..."derken bende gözlerimi devirdim.

"Pek değil aslında benim burada söylemek istediğim az kalsın senin yüzünden katil oluyordum olacaktı. Hem düşünsene yıllarca zindan köşelerinde yıllarca süründüğümüzü hep böyle tam da bu şekilde kalsak hiç şikayetçi olmam da hayaller hayatlar işte..." Zindan mı? Zihniyetsiz bildiğin benimle dalga geçiyor. Of, nende bütün psikopatlar beni bulur.

"Bir susar mısın kahrımla baş başa kalmak istiyorum."

"Eyvallah." Diyerek susmuştu. Tabi bu susma sadece on dakika sürmüş sonra beyefendinin canı sıkılarak bol bol konuşarak başımı şişirmişti. Gecenin sabahında ise hiç beklemediğim anda abim gelmişti. Ben heyecanlanırken önce Can dışarıya çıkmış sonra da ben demir parmaklıklardan kurtulmuştum. Dışarıya çıkar çıkmaz kendimi abimin kollarına atarak sıkıca sarılmıştım.

"Tamam, Sedef birazını da sonraya sakla çünkü hemen buradan çıkıp hastaneye gitmeliyiz."dediğinde Can'da öne atılarak bende geleceğim demişti.

"Ben gelmiyorum siz gidin..."







#gelmemgelemem




CİHAN  🚬 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin