Uzun zaman önce;
İstanbul'a ilk gelişi değildi. Daha önce ödül aldığı silah eğitimi için yine burada bulunmuştu. Sinirliydi, hırs ve pervasızlık onu mahvediyordu. Korkulukları tutan parmaklarının boğumları bembeyaz kesmiş, bir şeyi bekliyordu. Neyi bekliyordu, bilmiyordu.
Belki de vur emrini.
Hazmedememiş oluşunun getireceği tehlikelerden korkmuyordu. Belki de bu yaşanacaklar ona korkuyu öğretecek bir felaketten ibaretti. Öğrenmesi gerekiyordu.
Artık büyümüştü.
Omuzları gerilirken derin bir nefes aldı. Neyse ki deniz hala gözünün önündeydi.
Yüzünü dahi görmek istemediği, arkadaşı olacak psikiyatristin çağrısını reddetti.
Çağrılardan nefret ediyordu.
Kararını o anda vererek korkuluklara bir kere vurup geri çekildi ve alacağı varmış gibi boğaza baktı.
Bu deniz diğerlerine hiç benzemiyordu.
/////
Baygın adamı masaya bağlarken saf nefretten başka hiçbir şey hissetmiyordu. İşi bitince geri çekilip gözlerini onun üzerine dikti. Bir hayvana bakar gibiydi sanki şimdi. Tiksintiyle yere tükürdü.
Arka cebinde titreyen telefonu eline alıp aynı kişiden gelen çağrıyı yeniden reddetti. Aradan saatler geçmişti. Telefonunu tamamen kapatırken kulağında küçük kızın feryatlarını duydu.
Uyanıkken de kâbus görüyordu.
Keşke daha önce yakalayabilseydi. Belki de hem kendini hem de bu canavarı günaha sokmamış olacaktı.
Bu davada etiklik diye bir şey yoktu, olmayacaktı. Gözlerini adamın alnına inen sisteme çıkardı. Dünya'nın günahı sevabı birbirine girmişti. Gözünü karartmıştı artık.
Büyümüştü.
Minicik bir canının attığı çığlıkla aklına düşen küçük kız, kendisinin yanmasına değerdi. Adından korkmuyordu. Gözünden akan bir damla yaşı silip yüzüne loş bir ışık vuran adamın yanına ilerledi. Yüzüne sert bir darbe indirip onun uyanmasını sağladı ve sistemi başlattı.
Kırk sekiz saat damlalar halinde serbest kaldı.
Büyük günahları olanlar damla damla pişman olmalılardı. Damla damla, çıldırırcasına.
*****
O gece İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü binasından tutuklanan uyuşturucu baronu bir narkotik polisi tarafından kaçırıldı. Olayın basına sızmaması için binlerce dolar ödendi.
Geriye tek bir kanıt kaldı:
Polis, deniz seven biriydi.
Mavi imzalı yeni bir macerayla buradayız! Tahmin ediyorum ki, ummadığımız gibi bir şey olacak. Oy vermeyi ve kütüphanenize eklemeyi unutmayın^^
-Mavi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuğu: YOL
Teen Fiction#4 Yalnızlık^^ Yalnızlığı en iyi anlatan hikaye! "Evrende bin bir yanlışlık var. Fakat ben en olmazı yaşıyorum. Okulda normal bir öğrenci sandığın narkotik polisinin gizli görevini ortaya çıkarmaktan daha kötü olan bir şey varsa o da, o polise aşık...