"PED"

8.6K 591 167
                                    



16 Nisan 2018



Gözlerimi kırpıştırdım Tutya'nın annesine karşın.

"Neredeydiniz diyorum?"

Bana şaşkın şekilde bakan Tutya'ya karşı 'Nee' diye haykırıyordu elleri iki yanda olan iç sesim.

Tutya'nın annesi yani Berrak, geldiğimizden beri bizi odaya kapatmıştı ve sorguya çekiyordu.

"Bak annem,güzel annem dün Andaç'ın evinde kaldık çünkü Andaç bir şeyini unutmuş ve acilen onu alması gerekiyordu saatte geç olunca geri dönmeyelim dedik."

Berrak tek kaşını kaldırıp bizi süzdü,neyi alması gerekiyordu diye sorarsa ortada kalacağımız aşikardı.

Berrak elindeki anahtarı sallayarak kapıya ilerledi.
Tam anahtarı deliğe sokmuş açıyordu ki birden durdu ve arkasını döndü.
Öyle bir bakışı vardı ki; 'sizi yakaladım!' der gibi..

Aha sıçtık Tutya şimdi ne yapacağız acaba.

"Acilen alman gereken şey neydi Andaç?"

Soru dolu gözlere karşın küfür dolu gözlerimle Tutya'ya baktım.
'Top sende' diyordu o da gözleriyle.

O topu kafasında patlatacaktım.

"Şey ya Tutya'yla bir iddiaya girmiştik,Tutya kaybetti cezası da ped takmaktı bende 'ya şimdi ya hiç' taktiğiyle cezasını çektirdim"

Gururlu bir ifadeyle Berrak'a bakarken Tutya'nın rezil halde olduğunu görmemek mümkün değildi.

Berrak ardı arkasınca kahkaha atarken Tutya yerin dibine girmek için dua ediyordu.

"Taktı mı bari?"

Gülümsedim.

"Elimden kurtulur mu hiç?"

"Hissiyat nasıldı Tutya,istediğin zaman verebilirim sana."

Tutya annesinin bu cümlesine karşın gerçekten kızarmıştı.

"İhtiyacı olursa ister,neyse artık cevaplarını aldığına göre çıkabilir miyiz?"

Berrak kapıyı açıp çıkarken dönüp Tutya'ya baktım.

"Top senin kafanda patladı Tutyacık"

Tutya tripkolik bir şekilde odadan çıkarken sinsice gülümseyip sırtına atladım.

Beni yere indirip hızlı hareketlerle omzuna alırken bunu hiç tahmin edememiştim bile.

"Tutya neden senin kıçın benimkinden güzel?"

Ciddi ciddi sormuştum harbiden kıskanıyordum onu az önceki yalanlardan sonra ona ped taktırmayı da aklıma not edip şimdiki zamana odaklandım.

"Kıskan Andaç,ağla Andaç oh olsun..!"

Diyip omzunda olan beni umursamadan koştururken kıçına şaplak attım.

Çoktan orman yolunda ilerliyorduk.

Kıçıma şaplak yiyince şaşkınlığa uğradım.
Hızla saçını çekerken benden kurtulmaya çalışıyordu ve bu sırada önüne bakmayı da ihmal ediyordu.

Ayağının altından minik taş 'oh olsun' diye bağırıyormuşçasına yuvarlanırken sırtımın acıyla yere yapışması ve Tutya münasebetsizinin üzerime abanması bir olmuştu.

Kafasını ovuştururken sinirle üzerimden kalkmasını bekliyordum.

Bulmuştu yumuşak yeri oh mis yani..
Sinirle saçını çektim.

Çamurlu halime kahkahalarla gülerken gözlerimi kıstım.
Yan tarafa elimi atıp çamurladım.

"Yüzün nasıl çizildi?"

Diyip elimi Tutya'nın yanağına sürdüm.
O ıslaklıkla şoka uğrarken bu sefer gülen taraf bendim.

Gülüşüm yüzüme yediğim kocaman çamur topuyla bölünürken benden beklenmeyecek kadar hızlı şekilde çamuru avuçlayıp üzerimde bulunan şahısa atıyordum.

Üzerimden kalkmayı akıl edemiyordu,seri bir şekilde onu yan tarafımdaki sulu çamura ittirdim,beni hafife almış olmalı ki bu atağı beklemiyordu.

Yattığı yerde kollarını açtı.
Umrunda değil gibiydi.
Bildiğin yatıyordu münasebetsiz.

"Rahattım ama ben ya senin benim rahatıma garezin mi var?"

Onu umursamadan kalkmaya yelteniyordum ki başımı kolunun üstüne  koydu.

Çamurlu bedenlerimizi umursamadan rutinleşmiş olarak gökyüzünü izledik birlikte.

Elim istemsizce kalbine giderken o melodiyi özlediğimi hissettim.

Benim kimsem yoktu,kimsesizdim.
Tutya,kimsem olmaya kararlı gibiydi ya da bu benim paronayamdı..

Gözlerim Adem elmasına takılırken yutkundum,yutkundu.

Bu etkiyi yalnızca ben hissediyor olmamalıydım,ki eğer öyleyse yıkılırdım.

İlk arkadaşımdı o benim,ilk kalbimin delice atışıydı,dudağıma düşen yağmur damlasını tadan ilk kişiydi,parmağıma bile delice değer veren ilk insandı.

Kalp atışlarım bu düşüncelerle git gide düzensiz hale gelirken bir kez daha yutkundum.

Ayaklanmak istemiyordum ama ilk arkadaşımı da kaybetmeye niyetim yoktu.

Elimle ıslak yerden destek alırken bedenimin Tutya'nın üzerine devrilmesi hiç de hayra alamet değildi...

...

27.02.2018
Salı

ANDAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin