Öyle neden diye sormak gibi bir salaklık yapmayacaktım bu kez.
Çünkü o salaklık az kalırdı aklımdakinin yanında...Acı dolu şekilde gülümsedim.
Koltukta biraz doğruldum ve göz yaşlarımı sildim özensizce.
"Rüzgar'ı geri getirmek istiyorum."
Etrafta yankılanan sesime karşın bir kitap belirdi dizlerimin üzerinde.
"Emin misin?"
"Eminim."
Diyerek kitabı açtım.
İçinde binbir çeşit büyü vardı.Sayfaları inceleyerek işime yarayacak büyüyü bulmaya çalışıyordum.
Nihayet büyüyü bulduğumda eski defterin açık olan sayfasında narince gezdirmeye başladım parmaklarımı.
"Bu büyü ölen kişiyi,onu geri çağırana ebediyen bağlar,gücü normalin üstünde olmayan,yaptığı işi istemeyerek yapan hiç bir ruh bu büyüyü kullanamaz.Geri dönen kişi son dönemleri hatırlayamayabilir fakat olur da ona yalan söylenirse,kötülüğe aç olan ruhu zehirlenir ve canlandığı andan itibaren iletişim kurduğu her canlı yok edilmeden durdurulamaz..!"
Ağır sonuçları vardı.
Bir an bile duraksamadan sesimi toparladım.
"Büyüye ortam hazırlansın lütfen..!"
Her yer mum doldu ve kocaman bir yuvarlağın içinde buldum kendimi,ardından da ormanın içinde.
Etraf hâlâ aynıydı.
Elimdeki büyü kitabını daha sıkı şekilde kavrayarak büyüyü okumaya başladım.
"Omera servus figertus loger,ensima sogero himerus polokantus."
"Omera servus figertus loger,ensima sogero himerus polokantus."
Etrafta esen şiddetli rüzgarın gücü mumları söndürmeye yetmiyordu.
"Omera servus figertus loger,ensima sogero himerus polokantus."
"Omera servus figertus loger,ensima sogero himerus polokantus."
Süregelen loş ışığı,karşımdaki fazlaca parlak ışık bozdu.
Tüm mumlar söndü.
Karşımdaki ışık git gide azalırken,Rüzgar'ı görmek gülümsememe neden oldu.
"Andaç.."
"Rüzgar.."
Diyerek hasretle sarıldım,aileme..
"Çok değişmişsin.."
Dedi şaşkınca saçlarımı okşarken,gözümden yaşların süzülmesine izin verdim.
"Rüzgar,nasıl öldüğünü hatırlıyor musun?"
Geri çekilip durakladı.
"Hayır,nasıl öldüm?"
Gözlerimi yumdum acıyla.
"Daha sonra anlatsam olur mu,seni çok özledim.."
"Olur prensesim,sen nasıl istersen.."
Diyerek bana bir kez daha sarıldı.
Görüşümü engelleyecek şiddette ağlamaya devam ettim."Şş,sakin ol prensesim geçti,geçti.."
Hiç bir şeyin geçtiği yoktu..!
Benim tek ailem olan adam Rüzgar'dı.
Ve ben ona ihanet etmiştim.Tutya bile ben yokken kendi benliğini unutmuştu,o da kendi çapında mutluydu.
Yutkundum zorlukla.
"Seni gerçekten çok özlemişim."
"Ben de prensesim ben de.."
Diyerek saçlarımdan derin bir nefes çekti ciğerlerine.
Rüzgar'ın son yaptıkları aklıma gelince durakladım.Aslında kim bilir belki o da haklıydı.
Bunca yıldır baktığı kızı sözde babası gelip elinden almaya çalışmıştı.Dolunay da bencildi.
Bu konuları bir kenara atıp geri çekildim.
"Evimiz hâlâ duruyor mu?"
"Tam da senin bıraktığın gibi.."
Gamzelerinin çıkmasını sağlayacak derece gülümseyip elini omzuma attı ve yürümeye başladık öylece.
Tutya,beynimin bir köşesinde Yeşil'le öpüşüyordu,annem ve babam çok sevgili kardeşimle,benimle kurdukları hayalleri gerçekleştiriyordu..
Acıyorum kendime.
Ya da bir saniye,şu saatten sonra kendine acıması gereken birileri varsa onlar da benim sözde ailem..!
Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz!
...
Uzun zamandır yazmıyordum evet,ama bunun sebepleri vardı neyse.
O kadar mesaj ve yorum aldım ki,kendimi beğeni almayacak olsa bile bu bölümü yazmaya zorladım.
Emeklerimin karşılığını yine alamayacağım şüphem yok.
Olsun.
Neyse umarım yaptığınız her şeyin değerini layıkıyla alırsınız.....
30.12.2018
Pazar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDAÇ
Vampire-Vampir içinde #1-24.06.18- -Vampir içinde #2-12.08.18- -Vampir içinde #3-08.08.18- -Vampir içinde #5-27.06.18- -Vampir içinde #6-01.01.18- -Vampir içinde #6-29.04.18- Saf bir kızdı o, Tıpkı annesi gibi.. Salorea ve vampir güçlerinin birleşmiş olduğ...