"ÖLÜMÜN SOĞUKLUĞU"

7.4K 562 341
                                    


19 Nisan 2018

Hayat zordu,yaşamak ağır bir yüktü.
Bazen sadece gerçeklikten uzaklaşmak isterdi insan.
Bazen de sadece sığınacak bir göğüs kafesi.

Zihnim oldukça karmaşık hale gelmişti,Tutya'nın yediği son darbeden sonra kendimi toplamam pek mümkün değildi.

Kafamın üstünde uçuşan annem bana gülümseyerek bakıyordu.

'Hepsi,geçecek kızım..'

Gözümden bir yaş aktı,geçmeyecek geçemeyecek be anne..!

Rüzgarın ardı arkası kesilmeden attığı yumruklara karşın Tutya kan revan içindeydi.
Arada göz göze geliyorduk ve bana acıyordu.
Sadece Rüzgar'ı biraz olsun meşgul etmek,yormak istiyordu sıra bana gelemesin diye.

Aldığı darbeyle bilincini tam anlamıyla kaybetti hayatımı hayatından önemli gören güzel adam.

"Şimdi sana gelelim Andaç'çığım."

"Şerefsiz!"

"Bana öyle deme küçük Dolunay'ım!"

"Sen delirmişsin uzak dur benden!"

Bana gülümseyen gözlerle yaklaşıp eğildi.
Dudağıma yaklaşırken nefesimi tuttum.
Bu kadarı fazlaydı!

Sinirle çektiğim zincirler duvardan sökülürken,suratına bir tekme attım.

"Beni annem mi sandın ha?Ben onun kadar güçsüz değilim ve hatırlatırım senden de üstünüm ,şimdi gel gelelim bu yaptıklarının ödülüne ya da ceza mı demeliydim!?"

Acizce yere düşmüş Rüzgar'ın yüzüne ayağımla bastım ve olabildiğince bastırdım vahşi bir hırsla.
Burnunun kırıldığına dair ses duyunca acı bir inleme ardından ayağıma sarılıp beni ters şekilde yere atması bir oldu.

Hızlıca yerden doğrulup ayaklanmış ve burnunu yoklayan Rüzgar'ın üzerine sıçradım.
Onu duvara yaslayıp,sağ elimi sertçe göğüs kafesinin içine daldırdım.

"Sen benim kalbime zarar verirsin ha?"

Kalbi elimin içinde atarken vahşi bir zevkle gülümsedim,bu kurtuluş gülümsemesiydi sanırım.

"Artık seni Duru bile kurtaramaz,kalbin elimde Rüzgar'cık!"

Rüzgar yerinde çırpınırken,farkına varmıştı geri dönüş olmadığının.
Yerinde hareketsizce durup öylece suratıma baktı.
Ellerini bileğime getirip sıkıca kavradı.

"Ölümün soğukluğu seni acizce ele geçirecek!"

Elimi birden çok sert bir şekilde çıkardı göğüs kafesinden.
Elimde atan kalp,tüylerimi diken diken ederken acizce yığılan Rüzgar'ın cansız bedeni kafamı karıştırıyordu.

Kalp elimden düşerken ani bir kasıntıyla çömelip midemdeki her şeyi dışarı boşalttım.

Rüzgar'ın yerde atan kalbi sinirlerimi daha da bozarken duvara yaslanıp yere çömeldim ve Rüzgar'ın cansız bedenine ve hâlâ atan kalbine bakıp ayaklarımı kendime çektim.

"Artık gerçekten katilsin,mutlu musun Andaç!?"

Odada yankılanan sesimle içeriye adımını atan Duru ilk önce bana baktı ardından da odak noktama.

Yerde cansız şekilde yatan Rüzgar'ı görünce,tiz bir çığlık kapladı rutubetli odayı.
Topuklu ayakkabılarını umursamadan Rüzgar'ın başına eğilirken,yerde atan kalbe basıp kaydı ve yere düştü.

Ardı arkası kesilmeyen çığlıklar ve hıçkırıklar odayı doldururken gözlerimden yaşların akmasına engel olamadım.

Duru kendini biraz olsun toparlayıp,ayaklandı.
Tam anlamıyla sinir küpüne dönmüş şekilde üzerime atlayacakken hareketsizce olduğum yerde kaldım.

Rüzgar'ın göğüs kafesine elimi soktuğumda çıkan sesi duyunca aniden acıyı bedenimde hissettim.

Gözlerimi karşıma diktiğimde yere yığılan bir Duru ve babamla karşılaşmayı hiç mi hiç beklemiyordum.

Ağlamam şiddetlenirken babam yere çömelip beni göğsüne yasladı.

"Artık,artık gerçekten katilim.."

"Söz veriyorum kızım,bunların hepsi geçecek."

Sinirle, yasladığım kafamı kaldırarak ayaklandım ve babamın karşısına geçtim.

"Hiç bir şeyin geçeceği yok anlıyor musun hiç bir şeyin!Öyle kafana göre takılarak yaralarımı onaramazsın,annem ölünce bir tek sen mi etkilendin ha?Neden bu insanlar benim de duygularım olduğunun farkında değil ha neden?Tek farkında olan Rüzgar'dı ve bunu benim canımı yakmak için kullandı,bana anneme yaptıklarını yapmaya kalktı!Benim de hislerim ,yaşanmışlıklarım var geleceğim olduğu gibi geçmişim de var.Ya şu hayatta sadece yanımda olup bencil davranmamanı istedim ama şu yaptığına bak tek bildiğin kaçmak anlıyor musun kaçmak!Çünkü her şeyi yaşayan sensin,acı çeken yalnızca sensin!Biliyor musun senden de nefret ediyorum,beni tek düşünen insan,hayatımı hayatından önemli bulan ve şu saatten sonra hayatımda olan tek insan Tutya!Benim babam,annemle birlikte öldü..!"

Karşımdaki gözü yaşlı yabancıyı umursamadan Tutya'nın zincirlerini tek hamlede yerinden söküp,kucakladım hayatımdaki tek adamı.

Babama,yabancıya son bir bakış atıp hızla çıktım bu lanet yerden.

Hayat dene ve öğren tarzında bir şeydi,neyin ne sonuçlar doğuracağını kestiremiyordu insan.

Arkamdan gelen sesle olduğum yere sabitlendim.

"Andaç,annen uyandı.."

...


Birazcık ağlamış olabilirim..
Bu kadar mı yaşayarak yazar bir insan,bilemiyorum..

...Güçlü ol be Andaç'ım...

25.04.18
Çarşamba

ANDAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin