"Bunlar belki geçmez ama çaresine bakacağız.."Saçımda hissettiğim öpücük ve beni sarıp sarmalayan kollara karşın ağzımdan tek bir nidâ dökülüverdi.
"Anne..."
Hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum şu an.
Yüzüne,gözlerine bakacak cesaretim yoktu.Hıçkırıklar ve ardı arkası kesilmeyen göz yaşlarım ile annemin kalp atışını dinlemeye başladım.
Sen ne güzel bir sessin..Heyecanımla birlikte hıçkırıklarım yerini derin nefeslere bırakmıştı.
Saçıma konulan buseleri beynime kazımak istedim.
Annem doğrulunca ben de doğruldum,daha yüzüne bakmamıştım,bakamamıştım.
Nasıl bakardım?Annem eğmiş olduğum başımı çenemden doğrultarak ona bakmamı sağladı.
Parıldayan gözleri,iç çektim onları görmeyi o kadar çok istemiştim ki..
Milim milim oynuyordu dünyada gördüğüm en güzel varlığın parıldayan gözleri.
Benimkilerin de ondan bir farkı yoktu.
Ezberlemeye çalışıyordum..Ufacık elleriyle yanaklarımı kavrayıp okşamaya başladı.
Birden beni kendine yaslayıp,yüzümde öpülmedik yer kalana kadar öptü.
Saçımın kokusunu ezberlercesine içine çekti.Annem uyandı,yaşıyor,beni öpüyor,beni kokuluyor.
Anneme sıkıca sarılıp saçlarını okşamaya başladım,sulu gözlerle ezberliyorduk birbirimizi.
O beni tanımasa da ben onu tanıyordum.Kapı açılınca birbirimizden ayrılıp kapıya baktık.
İçeri babam girince annem birden ayağa fırlayıp yataktan babamın üstüne atladı.
İkisi ağlarken neler hissettiklerini anlamak zor değildi.Yaklaşık 18 yıldır sarılmamış,bir kere bile temas kuramamışlardı.
Onları böyle görmek,bana dünyanın uğraşırsak adil bir yer olmaya yaklaşabileceğini gösteriyordu.
Dolunay'dan...
Karşımdaki kızımdı,bencillik edip hiçe saydığım kızım.
Bir göz yaşı daha terketti aciz bedenimi.
Daha sıkı sarıldım can parçama.Kapı açılınca birbirimizden ayrılıp kapıya döndük.
İlk görüşüm gibiydi,birbirine karışmış saçları kirli sakalı.
Hiç düşünmeden ayaklanıp üzerine atladım yaşam kaynağımın.
Gözümden dökülen yaşlar tek tek saçlarına düşerken kokusunu çektim içime.
19 yıl.
Ayaklarımı daha sıkı doladım beline.
Ellerinden destek alıp yüz yüze geldim sevdiğimle,kalbimin diğer yarısıyla.Hiç düşünmeden yapıştım özlem duyduğum nefesine,dudaklarına.
Cebru hafifçe öksürüp dışarı çıkardı kızımı ve Tutya'yı,damadımı..
Hafifçe gülümsedim dudaklarım Doğuş'umun dudaklarındayken.Yavaşça geri çekilip bir buse daha kondurdum dudaklarına.
Ellerim saçlarında başım göğüs boşluğunda olacak şekilde sarıldım herşeyime.
"Doğuş ben,ben seni çok özledim.."
Gözlerim tekrar dolarken gülümsedi.
Beni yavaşça yere indirip,ellerimi kavradı.
"Önce seni bir yere götürmeliyim."
Kalbim 19 yıldan sonra bu denli hızlı çarparken nasıl sakin kalabilirdim?
Camdan birlikte geniş ve rengarenk bahçeye atlayıp,Doğuş'un şifreyi girmesiyle koskoca duvarların ardına,ormana çıktık.
Doğuş beni kucaklayıp bir dejavu yaşamamı sağladı.
'Uçur beni spaydi.."
Gözlerim tekrar dolacakken kendime hakim olup yaşları içime akıttım.
Başımı göğsüne yaslayıp,kollarımı doladım boynuna.Rüzgar tenimi delip geçerken bu hissin paha biçilmez olduğunu 19 yıl sonra kavramak aptallıktı.
Sonunda durduğumuzda beni yavaşça indirip elimi kavradı.
Beni vadi gibi bir yere yönlendirip içeri soktu.
Her yer mum doluydu.
Şaşkın gözlerle Doğuş'umu izlerken karşıma geçip iki elimi de kavradı bu sefer.
"Bu mumlar,birlikte olmadığımız her gün için.."
Derin nefes aldı beni her salise şaşkınlığa uğratırken.
"Sen olmadığın zamanlar var ya,ölüm gibiydi.Ölüyordum her geçen gün ama aslında ruhumdan bir parça kaybediyordum. Belki diyordum,belki bir şekilde kavuşurum sana.Sonra ne oldu biliyor musun Dolunay'ım,kızım bana senin öldüğünü söyledi.Ortadan kayboldum bir süre çünkü,çünkü bunu sindirmek o kadar zordu ki o kadar uğraşın ardından seni bulmuştum ama sen,sen ölmüştün..
Bencilin tekiydim belkide ama kabullenemedim.Kızımızı yalnız bıraktım,onu korumasız bıraktım.Kendini korudu,aynı senin gibi.Rüzgar'ın yaptıklarını öğrendiğindeyse bir sinirle Rüzgar'ı yok etti.Katil olduğunu düşünüp kötü hissetti Tutya yanında olup elinden tuttu,katil olmadığı için pişman oldu bu kez.Yine yanında olmadım.Sonra gerçekten katil oldu..
Artık yanındayız..""Artıkyanındayız,yanınızdayım, yanındayım.."
Kapadım kendimi Doğuş'umun dudaklarına,bu mumlu vadi artık sadece kötü anıların iyi anılara eşlik ettiği yer olacaktı.
Üzerindeki gömleğin düğmelerini teker teker açıp,vücudunu serbest bıraktım.
Tişörtümün alt kısmını kavradığında ise iyi anıların başlangıcı başlamak üzereydi.
Ey dünya benle savaşa girmek neymiş bir öğreteyim sana!
...
Ya abi ne kadar özlemişim Dolunay'ı , bu bölümü yazarken o kadar duygulandım ki anlatamam sizlere..
08.05.2018
Salı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANDAÇ
Vampire-Vampir içinde #1-24.06.18- -Vampir içinde #2-12.08.18- -Vampir içinde #3-08.08.18- -Vampir içinde #5-27.06.18- -Vampir içinde #6-01.01.18- -Vampir içinde #6-29.04.18- Saf bir kızdı o, Tıpkı annesi gibi.. Salorea ve vampir güçlerinin birleşmiş olduğ...