"Seni Seviyo.."

4.5K 307 675
                                    

'Umudunu yitirmeyenlere'

...

Sabahın erken saatlerinde kalkıp yola çıktık.
Korkuyordum,pişman olacağım şeyler olacaktı hissediyordum.
Derin soluklar aldım duraklayıp.
Rüzgar hızlı bir şekilde kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.

"Rüzgar ben vazgeçtim,seninle güzel bir hayat yaşayabiliriz boşverelim omları,olan her şey benim abartmamdan ibaret.."

Bir hışımla bana dönüp sert şekilde sarstı bedenimi.

"Seni buna pişman ederim!"

Yutkundum,tükürüğüm bile boğazımda kalmış gibiydi.
Yapmamam gereken şeyler yapıyordum.
Asıl sorun bunun farkında olup durduramamamdı.

Rüzgarla beraber adımlarımı hızlandırdım.
Evin önüne varmıştık.

"Rüzgar hepsi benim değiştiğimin farkında bak inanmamışlardır onlardan özür dileyeceğime evde değillerdir tuzak olduğunu biliyorlardır."

"Andaç kapa çeneni! Bak kalbini kırmak istemiyorum ama beni zorluyorsun.Güzelim benim hatırla sana yaptıklarını,unutup hayatlarına devam edişlerini,sana ettikleri ihaneti."

Derin bir nefes aldım tekrar,içim rahat değildi.

"O halde giriyorum eve,sen tam olarak ne zaman gireceksin?"

"Tam 06.06'da.Bir dakika bile gecikmem Andaç unutma!"

Başımı onaylar manada salladım.
Kol saatime baktım.05.35 zamanım vardı her şeyi yoluna koyabilirdim
Yapamaya da bilirdim.
Rüzgara son bir bakış atıp evin yolunu tuttum.
Erken saatte bir buluşma ayarlamıştım.
Gökyüzüne baktım biraz ve yutkunarak kapıyı çaldım.

Kapının anında açılmasıyla yaşadığım şaşkınlığı gizleyemedim.
Tutya'yı görmek beynimde şimşekler çaktırmıştı.
Parça parça zihnimde gezinen görüntülerle daha da sinirlendim.
Yüzüne bir bakış atıp içeri geçtim.
Gerçekten herkes buradaydı.

Beni incelemeleri ile büyük bir rahatsızlık hissederken iç çektim,bunların olmaması gerekirdi..

"Neden herkes burada!?"

Dolunay'a imalı bir bakış attım.

"Sen,geri dönünce ben herkes buna sevinir diye düşünmüşt.."

"Kısa kes sana her şeyi anlatmanı söylemedim,ayrıca ben geri dönüyorum da demedim!"

Doğuş'un alnındaki damarlar belirginleşirken her şeyin planladığımız gibi gitmesi beni korkutuyordu.

"Düzgün konuş Andaç o senin annen!"

"Sana ne oluyor ya ha bir söylesene sana ne oluyor karışma onunla benim aramda!"

Çok sinirliydim.

"Andaç!"

"Ne o sinir mi etti eski kızınız sizi ne yapacaksınız dövecek misiniz,ya da kökten çözüm öldürecek misiniz?Tabi elde bir tane daha olunca diğerinin pek de bi önemi kalmıyor değil mi!?"

Yeşil bana mahçup bir şekilde bakıyordu annem ve babam olarak bildiğim insanlar ise sinir küpü bir halde ne diyeceklerini düşünüyorlardı.

ANDAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin