"EMİN MİSİN?"

6.1K 654 311
                                    



"Seni seviyorum be Kadın.."

"Ben de seni seviyorum be Adam.."

...

Hızlı adımlarla odama çıktım.Bilmediğim şeyler o kadar çoktu ki beynim patlamak üzereydi.

Odanın kapısını kilitleyip yatağa oturdum.

Başım çatlama derecesini geçmişti.

"Andaç aç kapıyı!"

Dolunay ve Doğuş da geldiğine göre burada olmamın epey bir haklı sebepleri vardı demekki.
Artık onlara anne ya da baba diyesim gelmiyordu,kendimi eskiden olduğumdan daha çok öksüz hissetmeme neden oluyorlardı.

Anlık bir duraksamayla Rüzgar'ı özlediğimi hissettim..

"Bakın kalbinizi kırmak istemiyorum tamam mı gidin burdan."

"Andaç bizimle düzgün konuş biz senin anne ve babanız!"

"Anne ve baba ha ne güzel anne ve baba ama,size bir şey söyliyeyim mi benim ailem onca yaptığı kötü şeye rağmen bana sizden daha çok şey katan Rüzgar'dı!"

Kapının kırılma sesiyle oturduğum yataktan ayaklandım.
Üzerime yürüyen çok sevgili babama meydan okurcasına baktım.

"Sana.Bizimle.Düzgün.Konuşmanı.Söyledim."

Her şeyi tane tane ve vurgulayarak söylemişti.

"Konuşmazsam ne olur,vurur musun ha?"

Havaya kalkmaya yüz tutmuş eline bir bakış attı ve tam manasıyla indirdi.
Kapıdan içeri giren Tutya'nın yüzünü görmek daha çok yaktı canımı.

Kimse bana bir şeyleri anlatmıyordu.
Sadece hal ve tavırlarından anlamamı bekliyorlardı.

Gözlerimden akan yaşlara engel olamadım.

Hiçliği düşünmeye başladım.
Ve bir anda hiçliğin içine ışınlandım.

"Ben,öldüğüm zaman diliminde neler olduğunu öğrenmek istiyorum..!"

"Emin misin?"

Yankılanan sesi mi garipsemeliydim yoksa emin olup olmadığımı sormalarını mı..?

"Evet!"

Arkamda oluşan siyah koltuğa oturdum.
Karşımda beliren ekranda Tutya'nın ve diğerlerinin öğrenme sahneleri vardı.

Her şey Tutya'nın anlattığı gibi devam ederken Yeşil'in sürekli Tutya'nın evine gel gitleri başladı.Daha sonra Sarim gitti ve Tutya artık Yeşil'le kalmaya başladı.
Dolunay'la Doğuş'a değinmek bile istemiyorum doğruca kaçıp gittiler.

Tutya'nın evinin içindeki sahneler gelmeye başlayınca epey gerildim.

Sürekli garip yakınlaşmalar oluyordu.

Televizyon karşısında Tutya Yeşil'in omzuna koyuyordu başını ve ağlıyordu.
Sonraki zamanlarda ağlamalar kesildi birbirlerine daha çok sırnaşmaya başladılar.

Yaşadığı ilişki Yeşil'leydi..!

Daha fazla izlemek istemedim çünkü içim gidiyordu.
Benim Tutya'mın saçlarını okşayan yabancı eller,alnına buse yerleştiren başka dudaklar...

Duraksadım,her şeyi abartan ben miydim acaba?

"Daha fazla izlemek istemiyorum."

Gözlerimden firar eden yaşlara karşın iki büklüm şekilde uzandım oturduğum koltuğa.

Öyle neden diye sormak gibi bir salaklık yapmayacaktım bu kez.
Çünkü o salaklık az kalırdı aklımdakinin yanında...

...

Bir türlü 130 olamayan önceki bölümden artık gına geldi.
Çok ayıp ediyorsunuz arkadaşlar,ben sizi ailem bilmişim sizinle bir şeyler paylaşmaya gayret ediyorum ama siz de her şeyi benden bekliyorsunuz,peki..

Her neyse aranızdan sadece yazılarıma değer verenler için yazdığım yeni kitaba bir bakmanızı tavsiye ederim.

"ZEYZA"

Böyle yazarsanız çıkmaz tabi ama profilimde görebilirsiniz.

Bölüme kısa diyenler olacaktır,aldığım karşılık bunu hakettiği için böyle..!

Ayrıca final yapmayı düşünüyorum bu zamana kadar bana gerçekten destek olan insanlara binlerce teşekkür ederim 🙏🏻

17.08.18

ANDAÇHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin