Multi-KÜBRA DOĞAN-
Arkadaşlarımın yanına gittiğim zaman yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim.Bartu ve Barın'ın fark etmesini istemiyordm.Onlarla 4 yıl boyunca aynı sınıfta olunca
ister istemez aramızda bir kardeşlik bağı olmuştu.Tabi hiç biriyle aşırı samimi değildim Mert olayından sonra.Çünkü kaybetmekten yeterince yorulmuştum.Ama Bartu ve Barın
benim için değerlilerdi.Özellikle onlarla grup ödevleri yapmak kadar eğlenceli hiç bir şey yoktu.Tuğçe ve arkadaşları bizim çocuklara yeterince alışmışa benziyordu.
Haliye ve Öykü yanlarında yoktu.Bende Tuğçe'nin omzuna elimi koyup yanlarına gittim.Hepsi dikkatini bana vermişti.Gözlerimin kızarık olmamısı umuyordum.Sesimin neşeli
çıkmasını isteyerek:
-Eee anlatın bakalım.Nasılsınız? dedim Tuğçe ve arkadaşlarına bakarak.
-İyiyiz.Dersler.Testler.Öyle uğraşıyoruz.Sen nasılsın balım dedi Tuğçe.
-Normal.İşte şu seminer biraz geriyor ama iyi geçicek diye umuyorum dedim.Bartu hemen lafa atlayıp:
-Sen yapamazsan biz hiç yapamayız.Şu kendine güvenin biraz daha olsun Mısra dedi hafif sinirle.
Gözlerimi ona çevirdim:
-Yani.Daha önce başka yüzlerin karşısında program yazmadım.En fazla bizim okul işte dedim gülerek.
-Bizim okul herkesi geçer be gamzeli.Onun için rahat ol biraz dedi Kübra.
Uzun bir süre birbirimize birşeyler anlatıp gülerken Ege aklımdan çıkmıştı.Buda biraz daha iyi olmamı sağlamıştı.Kolumda hafif kabarıktı ama su toplamamıştı.Tuğçe,
Ekin ve Emre'nin dersleri başladığı için yanımızdan ayrıldılar.Okulun bahçesi nerdeyse boştu şuan.Bir kaç gurup öğremci voleybol,basketbol gibi top oyunlarıyla
çığlık atsalar bile onları duymuyordum.Başım oldukça ağrıyordu.Kübra ve Bartu telefondan birşeye bakıp birşeyler mırıldanırken,Barın da etrafa bakınıyordu.Bende telefonumu
çıkarıp Ege'den gelen arama ve mesajları yok sayarak annemi aradım.
-Efendim kuzum? annemin ince sesi kulağımı doldurunca dikkatimi telefona verdim.
-Ne yapıyorsun annecim?
-İkizleri parka getirdim.Selda ablanla sohbet ediyorduk sen napıyorsun? İyi misin? Yolculuk nasıl geçti?
Annem ard arda soruları sorunca Selde ablanın anneme söylenmesi geldi kulağıma:
-Eda yavaş ol.Kızı boğma hemen.Tane tane sorsana dedi.
-Merak ettim canım.Kızımı merak etmeyimde kimi edeyim Selda.
-Sana etme demedim ki.Biraz nefes al.
Annem ve Selde ablanın tatlı atışmalarını dinlerken gülümsedim.Her zaman böyleydiler.Uzun süren bir arkadaşlıkları vardı.Babamla Selda ablanın eşi Kadir abi de
tanışıp iyi bir arkadaşlık kurmuş,arada maçlara gidiyorlardı beraber.
-Sen Selda ablanı boşver annecim.Nasıl geçti yolculuk hadi anlat.
-Fazla sürmedi zaten.Yolda Murat hoca ve Volkan hoca ne yapacağımız hakkında bir açıklama yaptı bize.İlk okulumuza geldik.Müdürüyle tanıştık.Evrak falan imzaladık işte.
Birazdan otele geçeriz büyük ihtimal ve ben uyumayı düşünüyorum dedim.
-Uyuya kalayım deme sakın Mısra.Sabah kaçta kalkıcaksınız?