Bölüm 34

61 9 0
                                    

    Hayat sürprizlerle doluydu sanırım.Hani beklentimde yoktu aslında.Bu yaşadığım hayatın inişli çıkışlı olduğunun farkına varalı çok olmuştu.Gerçi sadece benim hayatım böyle değildi bunu da biliyorum ama herkesin kendi sorunları vardı değil mi? Benimkisi ise biraz erkenci davranmıştı sanırım.Aslında bazende güzelleşiyordu bu hayat.Tıpkı şuan olduğu gibi.

Mert'e şaşkın şaşkın bakarken oda bana sırıtıyordu.Buradaydı işte.İkizim buradaydı.Bana kollarını açınca şaşkınlığımı bir kenara bırakıp sıkıca sarıldım ona.Özlemiştim.Gözlerim dolmaya başlayınca anlamasını istemediğim için gözlerimi sıkı sıkı kapattım.Ne kadar kapının önünde öylece sarılı kaldığımızı bilmiyordum ama annemin sesi ile kendime geldim.

-Kızım içeri geçip öyle sarılsaydınız.Çocuk kapıda kaldı deyince bende gülümseyerek ayrıldım Mert'den.O içeri girerken annemlere kaşlarımı çatıp baktım.

-Siz biliyordunuz değil mi?

Babam ellerini kaldırıp benim suçum yok gibisinden topu anneme attı.Annemde hala gülümsemeye devam ederken gidip Mert'e sarıldı.

-Hoş geldin canım.Ah çok özlemişim oğlumu ben deyip sıkı sıkı sarıldı.

-Bende çok özlemişim Eda teyze.Uzun zaman oldu dedi Mert'e.

 Babamla da tokalaşıp selamlaşma faslı bitince hep beraber salona geçtik.Ben hala üzerimden şaşkınlığımı atamamıştım ve sessizce annemlerin konuşmalarını dinliyordum.

-Buketler nasıl oğlum? 

Annemin sorusuyla Mert boğazını temizleyip cevapladı.

-İyiler Eda teyze.Çok selamları var sizlere.

-Çok iyi oldu gelmen.Hem sana da bir nevi küçük bir tatil olmuş oldu dedi babam.

Mert bana bakınca ben hala ifadesizce ona bakıyordum.Keşke daha önceden haber verseydi.Kızamıyordum ona ama şuan hafif trip atsam fena olmazdı.

-Valla bana öyle bakma ikiz.Benimde bugün haberim oldu.Annemler kararlaştırmış dedi masumca.Daha fazla dayanamayıp gidip sarıldım ona.Çok özlediğimin farkına vardım o an.Mert benim için her zaman bir arkadaştan fazlası olmuştu.Bir abi,bir dost.Bazı yaşanmışlıklarımız olmuştu evet.Hatta bir ara gerçekten hayatımdan sildiğimi düşünüyordum kendimce.O yok diye kendimi avutup,"Sana yalan söyledi Mısra o.Onun gibi birini sevemezsin" diyerek kendimi olumsuz etkiliyordum.Ama tek gerçek vardı ki ben onu çok seviyordum.Her şeye rağmen seviyordum hemde ikizimi.

-Mert oğlum istersen bir elini yüzünü yıka.Yorgunsundur dinlen güzelce.Yarın hasret giderirsiniz dedi babam.Mert'e baktığım zaman saygılı olmaya özen göstererek konuşuyordu.

-Olur Hakan amca.Sizde yatın lütfen Mısra bana yardımcı olur dedi.

  Annemler yatmaya giderken Mert'de banyoya girmişti.Bir ara acaba benim odama yer yatağımı açsak diye düşünürken annem:

-En azından bu akşam çocuğu rahat bırak da dinlensin annem.Bol bol zamanınız olacak zaten dediği zaman oflayıp misafir odasını hazırlamaya  gittim.Çarşafları değiştirip temiz bir ince pike sererken odaya Mert girdi.Ona dönüp baktığımda masumca bana bakıyordu.Koşarak tekrar sarılırken oda bunu bekliyormuş gibi kollarını bana sardı.

-Çok özledim ben seni dedi.

-Hele ben.İstanbul'a geldiğimizden beri kendimi derslere kapattım.Doğru düzgün kimseyle konuşamadım dedim üzgünce.

-Bilmez miyim.Benim telefonlarımı açmamayı da sonradan hatırlatacağım.Ama şuan çok yorgunum.Sınavdan çıkıp eve geldiğim zaman annemler "İstanbul'a gitmek ister misin?" diye sorduklarında bir an şaşırdım.Şaka yaptıklarını düşündüm hatta ama gayet ciddiydiler.Bir saat içinde hazırlandım ve şuan buradayım dedi gamzelerini meydana çıkararak.

Gamzemin SahibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin