Bölüm 25

69 10 0
                                    

Mısra Akbulut

        Koştum.Sonunun  nereye çıktığını bilmediğim sokakta anlam veremediğim bir hızla koştum.Arkamdan gelen Mert'i kolumdan tutup beni durdurana kadar fark etmemiştim.

-İkiz dur!

Gözlerimden yaşlar süzülürken bedenimin titremesine engel olamıyordum.Neden? Neden her şey bu kadar üst üste gelmek zorundaydı? Hani bazı insanlar yaşadığı olaylara tepkisiz kalınca karşısındaki kişiye umursamaz görünür ama aslında içinde kıyametler kopardı.İşte tam olarak şuan  böyle olmasını o kadar çok isterdim ki.Ege hayatımda ilk uzun süren ilişkimdi.Daha önce ciddi bir ilişkim olmamıştı.Bir kaç çocuk benimle konuşmak istemişlerdi,Kübra'nın zoruyla kabul etmiştim.Tabi bunlar Ege'nin bana açılmasından önce olan şeylerdi.Çocuklar gayet yakışıklıydılar.Ama konuştuğumuz zaman zarfı boyunca huy olarak da, karakter olarak da birbirimizden çok farklı olduğumuz için karşılıklı olarak tanışma sürecini bitirmiştik.Aslında bir yandan da sevgili durumlarında bu flört evresi çok işe yarıyordu.Gerçi benimki pek flört sayılmazdı.Çocuklara öyle sorular soruyordum ki,aralarından birisi -ki o gün çok gülmüştüm-bana aynen şunu söylemişti:

"Mısra sayende artık her gece yastığa kafamı koyduğum zaman kendimi sorguluyorum.Ne yapıyorsun bana böyle?" demişti.Bende dürüst bir kız olarak:

"Seni tanımaya çalışıyorum Serkan.Sorular sorarak tanıyabilirim değil mi?" demiştim.

Serkan yüzüme ciddi olup olmadığımı anlamaya çalışırcasına bakınca yanak içlerimi ısırıyordum gülmemek için.

"Dün gece,geçen sene çıktığım kız onu  aldattığım için beni aileme 'Oğlunuzun gay olduğunu biliyor musunuz' demişti.En son annemin tansiyonu düşmüştü ve acile kaldırmıştık.O geldi aklıma.Ve kendime bu soruları daha önce sormadığım aklıma geldi.Ne şerefsiz çocukmuşum ben." deyince artık kendimi tutamamış kahkahayı basmıştım.O an iyi bir şey mi yapmıştım yoksa kötü bir şey mi kestiremesem de gülüyordum.

"Komik bir şey mi dedim?".

Gülmemi kesip oturduğum yerden kalkıp Serkan'a baktım.

"Bence bu kadarı yeter bizim için.Seni tanımak güzeldi Serkan."deyip yanından ayrılmıştım.

O günden sonra hayatıma zaten Ege girmişti.

-Dur artık.

Mert'in yüzüme karşı bağırmasıyla irkilsem de göz yaşlarım hala akmaya devam ediyordu.Ben olduğum yerde durunca etrafımız da ki insan topluluğu merakla bize bakıyordu.Mert nefes nefese kalmış ellerini beline koymuş soluklanmaya çalışıyordu.Ben de yorulduğumu o an fark etmiştim.Sırtımı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım.Hızlı nefes alış verişim daha baskın gelirken bir yanda da gözyaşlarımı siliyordum.Sonra birden kendimi Mert'in göğüsünde buldum.Bana sıkıca sarıldı.Bu sefer daha çok ağlamaya başladım.Etrafımda ki insanları yok sayarak iç çeke çeke ağladım.

-Dayanamıyorum ikiz dedim hıçkırıklarımın arasından.

Mert bana daha sıkı sarılıp saçlarımı okşamaya başladı.Bunu ilk tanıştığımız günden beri yapardı.Geceleri saçımla biri oynadığı zaman hemen uykum gelirdi,ya da böyle ağladığım zaman saçlarımla oynanınca sakinleşmeme yardımcı oluyordu.Nedenini bilmiyorum ama böyleydi işte.

-Sakin ol ikizim lütfen bak.Yüzün yanıyor.

Ağlamamı bastırmaya çalışırken  havanın verdiği sıcaklık kendini belli edercesine beni bunaltmıştı.Mert'in göğüsünden başımı kaldırıp kafamı ellerimin arasına aldım.Nefes alış verişimi düzene sokmaya çalışıyordum.

Gamzemin SahibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin