Bölüm 35

60 8 2
                                    

Yekta Sönmez 

-Ah oğlum ne vardı bu kadar içecek yine.Şu odanın haline bak,içerisi leş gibi alkol kokuyor.

   Annem başımda söylenirken ağrıyan başım bir anda daha fazla bastırdı.Sıkıca gözlerimi kapatıp sessizlik aradım ama sanırım bu mümkün olmayacaktı.

-Yekta iyi misin?

-İyiyim anne deyip yataktan kalkıp duşa doğru giderken annemin sesi yine beni olduğum yerde durdurdu.

-Aylin ve annesi aşağıda.Kahvaltıya bekliyoruz seni.

Bir an kaşlarımı çatıp anneme baktım.

-Niye?

-Ne demek niye oğlum.Kahvaltıya gelmek istediler bende hayır mı deseydim?

-Deseydin anne.Ben aşağı inmiyorum.Duş alıp çıkacağım.

-Yekta ayıp olur lütfen.

Anneme cevap vermeyip kendimi soğuk suyun altına attım.Aylin yapışmış ve gitmek bilmiyordu.Sırf Mısra'ya inat onun bana yakınlaşmasına izin vermiştim ama sanırım biraz fazla abartmıştı.Sürekli yanımda olmak istemesi hayatıma burnunu sokmak istemesi git gide canımı sıkmaya başlamıştı.İlk zamanlar kafamı dağıtıyor diye ses çıkarmıyordum ama bu aralar fazlasıyla baymıştı Aylin.Tabi bir de Mısra Hanım vardı.Hayatımda gördüğüm en inatçı biriydi o.Beni bırakın dinlemeyi görmeye bile tahammül edemiyordu.Oysa bir kez olsa dinlese böyle olmayacaktı.Kendime kızıyordum aslında o geceden sonra.Tamam yalan yoktu Eymen ile aramızda o konuşma geçmişti ama hiç bir zaman Mısra'ya bir çıkar için yaklaşmamıştım.O bana...farklı gelmişti işte.Bütün kızlardan farklı.Belki biraz klişe olacak  ama gerçekten hayatımda gördüğüm en inatçı ve farklı karaktere sahip biriydi.Daha önce hiç bir kızın acılarına tanık olmamıştım mesela.Kimse karşımda içten ağlamamıştı.Kızlar genelde makyajım akacak diye ağlamayı tercih etmezlerdi yanımda.Ama o..onun hiç bir şey umurunda değildi.Ne makyaj nede başka bir şey.Gerçi aşırı derecede makyaj yaptığını yanımda olduğu zaman zarfı boyunca hiç görmemiştim.Sade ve yeterli seçimleri olmuştu hep.O her ağladığı zaman gidip göz yaşlarını silmek gelmişti içimden.Göğüsüme yatırıp sıkı sıkı sarılmak... Ama her zaman çekinmiştim ona yaklaşmaya..dokunmaya.Çünkü ürkek bir ceylandan farkı yoktu ilk başta.Zamanla daha çok toparlasa da korkuyordum ona dokununca beni terslemesinden.Ben...Yekta Sönmez ne hale düşmüştüm bir kız için.Gamzeli bir kız için...Güzel bir kız için..

   Duştan belime sarılı havluyla çıkarken saç havlusu ile de saçlarımı kuruluyordum.O sırada kapı çalınca "Gir" dedim.Doruk içeri girip karşımda durup gözlerini devirdi.

-Sen bu kıza nasıl tahammül ediyorsun abi?

Hafif gülümseyip anlamamazlığa verdim.

-Hayırdır?

-Aylin abla.Susmuyor.Yani ne bileyim çok yapmacık geliyor konuşmaları.Sanki yaranmak istercesine sahte gülüşler ve ona ait olmayan gülüşler sunuyor anneme ve bana.

-Güzel gözlem abisinin aslan parçası.

Dolabıma gidip beyaz bir tişört alırken Doruk daha demin dediğimi aldırmayıp:

-Ve seni soruyor.

Bu sefer ben cevap vermedim.Üstüme hemen tişört geçirip pantolonumu giymek için Doruğa baktım.

-Şimdi bana küçük bir yardımda bulunmak ister misin?

-Aylin abla susacaksa tabi ki.

-Üstümü giyinip görünmeden evden çıkacağım ve sende Aylin'i oyalayacaksın.

Gamzemin SahibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin