Yektanın beni otele bırakmasının ardından lobide Barını telefonuyla uğraşırken gördüm.Saat sabahın dördü olmasına rağmen oteldeki insanların çoğu hala ayaktaydı.Yorgun bedenimle Barının yanına gittim.Yanına oturduğum zaman kafasını bana çevirip yüzüme baktı.Ben ona bakmadan elimle oynuyordum.Kısa bir süre sonra kollarını bana sarınca bende kollarımı beline sardım.Başımı omzuna yasladığımda istemsiz bir şekilde ağlamaya başladım.Saatlerdir ağlamam yetmemiş gibiydi.Ben ağlarken Barın sessizliğini koruyordu.
-Canım acıyor dedim ağlayan sesimle.
Barın derin bir iç çekip kollarını benden ayırdı.Yüzüme öyle bir ifadeyle bakıyordu ki gözlerim ondan kaçırdım.
-Sana bir şey demem lazım.
Soran gözlerle ona baktım.
-O gün çardakta otururken bana bir telefon gelmişti hatırlıyor musun?
Yaşlı gözlerimi elimle silerken kafamı salladım.Barın yüzüme bir süre bakıp sonradan konuşmasına devam etti.
-O gün bizim sınıftan Emir aradı.Bir şeyler duymuş.
Yerimde kıpırdanıp Barını pür dikkat dinlemeye devam ettim.
-Grafikteki Melisa ve arkadaşları kantinde bir konu hakkında konuşuyormuş dedi.
Barının ne diyeceğini merakla beklerken devam etmesini bekliyordum hala.
-Ege... deyip susunca daha demin duran göz yaşlarım tekrardan akmaya başladı.Gözlerimi yumup iç çekişlerimi bastırmaya başladım.Yüzümün ne hal aldığından haberim yoktu ama Barının seslenmesiyle garip bir ifadeyle durduğumu fark ettim.
-Mısra ben söylemek istemiştim sana ama inanmadım.Yani Emir yanlış duymuştur dedim kendi kendime.O günde siz kavga edince kafam karıştı.Yani senin yüzüne bakamaz oldum çünkü içimde berbat bir his vardı.Yemin ederim söylemek istedim sana ama..
Barının gözlerinin içine boş bakıyordum.Dediklerini düşünürken Ege'nin bir süre aramamasının sebebini öğrenmiş olmuştum.Artık göz yaşlarım yanağımı yakar hale gelirken çığlıklarım,hıçkırıklarım tamamıyla içime bir yere saklanmışlardı.Çünkü Ege bırakın göz yaşımı hiç bir şey hak etmiyordu benim için.
-Mısra iyi misin?
Barının bana endişeyle bakan gözlerine dolu gözlerimle bakıp kısa bir süreliğine kafamı yukarı kaldırıp derin bir nefes aldım.
-Bok gibi hissediyorum Barın.Ege nasıl yapar böyle bir şey aklım almıyor.Neden ya neden? Düşünüyorum düşünüyorum ama mantıklı bir cevap bulamıyorum.Diğer kızlar gibi onu öpmek için can atmadığım için mi? Beni öpmeye kalkmaya çalıştığı zaman ona izin vermediğim için mi? Hayır lanet olsun ki mantıklı bir cevap bulamıyorum Barın kafayı yiyeceğim.Dayanamıyorum.Böyle çaresiz hissetmekten nefret ediyorum dedim sona doğru kısık çıkan sesimle.
-Siz daha önce... diyen Barının sözünü kesip soracağı soruyu anlayıp cevap verdim.
-Hayır dedim kafamı öne eğip.
Bir kaç dakika sonra kahkaha sesi gelince kafamı kaldırıp gülen Barına baktım.Gülüyordu?
-Neye gülüyorsun? Komik bir şey mi dedim Barın!
Barın gülmesini kesip yüzüme baktı.
-Mısra bu senin için güzel bir şey.Yani ne bileyim.Siz kızlar bu tarz konuları önemsersiniz.İlk öpücük,ilk sinema yada dıdısının dıdısı.Ege gibi bir şerefsizin ilk öpücüğünü alması bence gerçekten çok iyi dedi.
