----2 HAFTA SONRA----
-Mısra.
-Efendim anne?
-Ceylin ve Ecrin parka gitmek istiyor.
Test kitabından kafamı kaldırmadan çözmeye devam ederken anneme cevap vermemiştim.Bugün cumartesiydi ve benim 500 soru garantilemem lazımdı.Şuana kadar 350 soru çözmüştüm.Fiziği en sona bıraktığım için büyük bir çaba sarf edeceğimi biliyordum ama sevmiyordum işte ben ne yapayım? Gereksiz bir ders gibi geliyordu bana-bence bütün mf öğrencleri için geçerli bir şeydi bu-.Kimya konularını da bitirmiştim,Türkçeye başlayacağım sırada kapım çalındı.Kafamı kaldırıp içeri giren ikiz kardeşlerime baktım.Ben Alanyadayken baya bir büyümüştü kuzularım.İkisi el ele tutuşmuş paytak paytak yürüyorlardı.
-Ya siz bu kadar tatlı olmak zorunda mısınız? Sizi yerim ben!
İkisini de kucağıma alıp sıkı sıkı sarıldıktan sonra sulu sulu öpmeyi de ihmal etmedim.Ecrin her zaman ki gibi bu durumdan şikayetçi olduğunu belli eden homurdanmasıyla,Ceylin ise gülücüklerle karşılık veriyordu bana.
-Payk,payk payk!
İkisi de aynı anda payk deyince kahkaha attım.
-Demek payk ha!
-Benimle gelsene.Bu iki cadıyla uğraşmak zor oluyor artık diyerek kapıya yaslandı annem.
-Test çözüyorum ama.
-Bir iki saat mola verebilirsin annecim.Kafan dağılır,hem geldiğinden beri oturup düzgünce konuşamadık.Odandan dışarı çıkmıyorsun.Alanya'dayken daha fazla konuşuyorduk yahu!
-Ders çalışıyorum anne.Bir hafta kaldı sınava.Kasmam lazım biraz.
Annem derin bir iç çekip gülümsedi.
-Gelecek misin?
Kucağımda ki cadılara bakınca yavru kedi bakışlarıyla bana baktıklarını gördüm.
-Tamam gelirim.Hazırlanayım da.
-Oyyeyyyy!
Ecrin kucağımdan inip odamdan çıktı.Sıkılmıştı herhalde hanfendi.Ceylin oyyeyy diyerek bağırırken telefonumun titrediğini hissettim.Mert görüntülü arıyordu.
-Mert arıyor dedim anneme.
-Aa! Açsana uzun zamandır görüşmüyoruz haylazla.
Kafamı sallayıp aramayı cevaplarken tedirgindim biraz.Alanya'dan dönüşüm pek güzel olmamıştı.Yekta ile öğrendiğim şeyler karşısında hala o gün ki gibi aldatılmış hissediyordum kendimi.Geldiğimden beri defalarca aramasına rağmen hiç bir şekilde açmamıştım telefonlarını.Aslında telefonla pek ilgilenmiyordum.Arada sırada bizimkilerle olan grupta ki konuşmalara katılıyor bazen de Mert ile Tuğçe'nin mesajlarına cevap veriyordum.Onlarda benden farklı değildi.Hepimizi sınav telaşı almıştı ve yeterince tedirgin olmakla korkuda vardı içimizde.Herkes kendini derslere bırakmıştı.Dersler isee....
-Sonunda be ikizim.Bir an yine açmayacaksın sandım ha!
Mert tatlı tatlı sitem ederken yanında Tuğçe ve Eymen'in de olduğunu gördüm.Bir an Yekta da orada mı diye korksam da Mert'in böyle bir şeye izin vermeyeceğini biliyordum.Çünkü en çok tepkiyi veren oydu o gece.Yekta'nın üzerine çıkıp yüzünü dağıtmıştı ama -neden bilmiyorum- Yekta kılını bile kıpırdatmamıştı.Bunları Tuğçe ve Kübra anlatmıştı bana.Herkes bu gerçeği öğrenince çok büyük tepkiler vermişti.Barın,Bartu,Kübra,Mert ve Tuğçe.Tuğçe bir ara her şeyden kendini suçlayınca telefonda bağırmıştım ona.Oda en sonunda anlayıp susmuştu.Peki aklıma takılan bir şey daha vardı.Eymen şuan onların yanında ne yapıyordu?Hem de el ele tutuşmuşlardı.Ne yani? Ne oluyordu be?