Bölüm 13

85 12 0
                                    

   EGE AKSEL

        Mısra'ın benimle inatlaşması iyiden iyiye sinirimi bozarken bir yandan da aramızın bozuk olması özellikle o Alanya dayken bozuk olması boktan bir şeydi.Elim ayağım bağlı sadece ona kötü sözler söylemekten başka hiç bir şey yapamıyordum.Günlerdir en yüz defa aramama rağmen telefonlarıma bakmamıştı.Bartu,Barın ve Kübrayı da tembihlemiş olacak ki onlarda açmıyorlardı telefonları.Onunla en son telefon konuşmamız da  birlikteliğimiz boyunca  asla söylemediğim cümleler kullanmıştım.Ve biraz Mısrayı tanıyorsam bunları hayatı boyunca hiç bir zaman unutmayacaktı.Ama elimde olan bir şey de değildi bu.Benim sevgilim tatillik bölgede ve karma bir okulun içinde seminer veriyordu.Mısra'ya göre güvenmiyordum ona ama işte öyle bir şey değildi bu.Bu çok farklı bir duyguydu.

   Kavga ettiğimiz günün akşamına odamda oturmuş sigara içerken beş dakikada bir Mısrayı arıyordum.Bir yandan da telefonumda olan resimlerimize bakarken ne güzel güldüğünü düşünmeden edemiyordum.Güldüğü zaman gözlerinin kısılması bir yana inci dişlerinin düzlüğüyle birleşen yanaklarında ki gamzeler güldüğü zaman nefes kesici yapıyordu insanı.İki belediye çukuru.Belediye çukuru denilmesini pek sevmiyordu ama etrafımızda ki çoğu kişi böyle hitap ettiği için zamanla bu terime alışmıştı.Bir gün kafede oturmuş sohbet ederken garson kız siparişlerimizi alırken gözleri Mısra'ya takıldı.Kız bizle aynı yaşıt gibi duruyordu.

-Vov.Gamzen mi var?

Mısra bu soruyla kısa bir süre gözlerini yumup derin bir iç çekip sinirini bastırmaya çalıştı.Kısa bir süre sonra zorla gülümseyip kıza cevap verdi.

-Öyle görünüyor dedi.Bu cevabına gülmemek için kendimi kasmıştım.Garson kız Mısra'ın soğuk cevabıyla siparişlerimizi alıp somurtarak yanımızdan ayrıldı.

Mısra önüne gelen saçını geriye atarken söylenmeye başlamıştı bile.

-Hayır yani görüyorsun gamzem olduğunu daha ne halt yemeye soruyorsun? derken bu sinirli hali onu çok tatlı yapmıştı.Gülümseyerek onu izlerken önüne gelen saçları onu daha sinirli yaparken  ona yaklaşıp saçlarını kulak arkasına koydum.Mısra dikkatle beni izlerken hala gülümsüyordum.Yüzlerimizi aynı hizaya getirip burnuna ufak bir öpücük kondurdum.Öptükten sonra yüzüne baktığımda o muhteşem gülüşünü bana sergilediğini görünce sıkıca sarıldım.Kokusunu içime çekerken onun kolları da boynumda ki yerini almıştı.Bir kaç dakika öyle durduktan sonra uzaklaştı.

-İyi geldi mi? diye sorduğum da gözlerini kaçırdı utangaç sevgilim.

Kafasını sallayınca daha demin ki garson kız kahvelerimizi getirince bir şey diyemedim.

   Bu anımız aklıma gelince istemsiz gülümsedim.Sigaramı söndürüp yeni bir tane yakarken aklımda kenara fırlattığım düşünceler belirdi.Mısrayla bunca zaman öpüşmemiştik bile.Bir kaç sefer böyle bir girişimde bulunsam da Mısra kafasını çevirip bunu engellemiştim.İlk zamanlar bu bana normal gelirken altıncı ayımıza girdiğimizde hala aynı olduğunu fark etmemle sinirlenmem artıyordu.Bunu ona belli ettiğimde:

-Ege benim ilklerim hala bende.Daha önde kimse benim elimi bile tutmadı.Yada yanağımdan öpmedi.Bunların bir çoğunu sen yaptın ama ilk öpücüğüm benim için önemli diye şaka vurduğu zaman şaşırmadan edememiştim açıkçası.Mısra'ın ilkleri olmak...Kulağa acayip şekilde güzel geliyordu.Onun kalın dudaklarının tadı bakmak için kendimi zor zapt etsem de Mısra istemediği sürece böyle bir şey yapmayacaktım.

Ben bu düşüncelerle kendimi daha çok sıkarken elimde ki telefon çalınca Mısra diye gözlerimi hemen ekrana çevirdim."Can" yazısını görünce kaşlarımı çattım.

-Söyle Can.

-Napıyorsun abi?

-Öyle sen?

-Bardayız bizim çocuklarla.Hadi kalk gel sıkıldık.

-Bu gece gelemem başım ağrıyor dedim.

Tabi Can pes etmedi.

-Ya Ege kalk gel işte.Evde Mısra'yı düşünerek pinekleyeceğine gel de kafanı dağıt az.Uzun zamandır yoksun.

Doğru söylüyordu.Mısrayla birlikteliğimiz boyunca pek o tarz yerlere gitmiyordum.Hem Mısra da sevmiyordu öyle yerleri.Ama şuan Can'ın  dediği de mantıklıydı.Mısra telefonlarımı açmıyordu ve madem bana "Git o kızlarla ne yapmak istiyorsan yap"demişti bende ona inat  bu gece o bara gidecektim.

-Tamam geliyorum deyip telefonu kapattım.Yatağımdan kalkıp dolaptan beyaz bir tişört çıkarıp siyah pantolonumun üzerine geçirdim.Hava sıcak olduğu için üzerime bir şey alma gereği duymuyordum.Arabamın anahtarını alırken evden çıkıp gazı barın olduğu yere kökledim.

Arabayı valeye teslim edip bara girdim.İnsanlar ortada delice çalan şarkıyla kendilerinden geçercesine dans ederken köşelerde öpüşen çiftleri görmezden gelip bizimkilerin yanına gittim.Can ve Kerem dışında Melisayla Kader de buradaydı.Bunlar 12.sınıf grafik öğrencileriydi bizim okulda.Melisa esmer bir kızken Kader ona zıt olarak beyaz tenliydi.

-Hoş geldin abi diyen Kereme cevap verdim.

-Hoş buldum dedim.Melisa ve Kader bana gülümseyince bende kafamla selam verdim onlara.Pek konuşmuşluğumuz yoktu.Bizim çocuklardan bir kaç haberlerini duyuyordum arada.İçkimi sipariş edip bizimkilerin konuşması canımı sıkarken üçüncü bardağımı bitirmiştim.Oflayıp etrafa bakarken izlendiğim hissine kapılıp bana bakan Melisaya gözlerimi çevirdim.Ben ona bakınca yakalandığı için yüzü garip bir hal almıştı.Bu hali komiğime gidince güldüm.Melisa yanıma gelip oturunca konuşmaya başladı.

-Üçüncü bardağı da devirdin Ege.

-Beni mi izliyorsun? diye sorunca sorumla bir an sustu.

-Sadece dikkatimi çekti dediği zaman daha deminki tatlılığını sürdürdü.

-Senin de dördüncü bardağı devirmen güzel tabi dedim.

Bu sefer o gülümseyince yüzüne baktım.

-Beni mi izliyorsun diye beni taklit edince bende aynısını yaptım.

Melisaya dönüp biraz yaklaşınca gözleri büyüdü.

-Sadece dikkatimi çekti  dediğim zaman sarhoşluğun verdiği cesaretle dudağına kısa bir buse kondurdum.Melisa gözünü kapayıp öptüğüm dudağını yalayınca  tahrik olmuştum.Bir kez daha yaklaştığım zaman eliyle beni ittirdi.

-Ege.Mısra var olmaz deyince güldüm.

Sarhoş olmam yeterince saçmalamamı sağlarken Mısra aklıma gelmişti.Cebimden telefonumu çıkarıp rehberimde "Sevgilim" diye kayıtlı olan Mısra ' ın telefon numarasına tıklayıp Melisanın kulağına götürdüm.

-Açmadı dedi kısa bir süre sonra.

Güldüm.

-Günlerdir açmıyor dediğim zaman bu sefer o yüzünde sinsi bir gülüş belirterek ayağa kalkıp beni de elimden tuttu ve kaldırdı.Beni arkasında sürüklerken Can'ın arkamdan seslenmesini takmıyordum.Şuan Melisayı takip edip nereye götüreceğini merak ediyordum.Koridordan çıkıp sağdaki merdivenlerden çıkarken nereye gittiğimizi anlamıştım.

Bir odaya girip kapıyı kapatınca beni yatağa oturtup kucağımda yerini aldı oda.Dudaklarını dudaklarımla birleştirince ne yaptığımın farkında olmadan açlıkla onu öpmeye başladım.Öpüşüm sertleşince Melisa ağzıma doğru inleyince kucağımdan kaldırıp yatağa sırt üstü yatırdım.Bacaklarını hemen iki yana ayırınca bende yerimi almadan üstümdeki tişörtten kurtuldum.Bu sırada Melisa nefes nefese kalmış şekilde gülerken:

-Pişman olacaksın dedi.

Tekrardan dudaklarına yapışırken elim çokta elbisesinin fermuarını açmaya başlamıştı.Dudaklarından ayrılıp elbisesini üstünden çıkartıp göğüslerine yönelmeden:

-Biliyorum dedim.

Ve o gece Melisa'nın inlemeleri ve benim hırıltılarımla sonlanırken aklımda Mısra yoktu.Melisa'nın dediği gibi pişman olacaktım.Ve öyle de olmuştu.O geceden sonra Mısrayla bozulan aram hiç bir zaman düzelmemesi bir yana ilişkimiz bitmişti.


Gamzemin SahibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin