10- Acı suratlı

928 160 12
                                    

Çok korkmuştum.
Ama gülüşünün solma nedeni bu değilmiş.
Kim söyledi, diye sordu.

Cidden kim söylemişti bana?
Nereden öğrenmiştim ben?

Afalladım, kimden duyduğumu hatırlamaya çalıştım.
Neden hatırlamıyorum, diye sordum.
Kafamı sallayıp gözlerimi kapadım.
Düşündüm, düşündüm, düşündüm...
Ama aklıma bir yüz gelmedi.

"Bizim birlikte olduğumuzu sadece o gün konaktaki kişiler biliyor." İşte bu dediği şeyden sonra ben de korktum, kendimden ve bilmediğim kişiden.
Ve onun bir süreliğine de olsa beni aldattığına inandığım için gözlerim doldu. "Ne olacak?" dedim. Başımı kendine çekti, beni koynuna aldı. Ardından şakaklarımı öptü. "Şimdi güvenle eve gideceğiz. Sonra ben icabına bakarım." Sonra gözlerimi kapamamı sağladı.

Saçlarımı okşadı.
Bense beni nasıl bu kadar sevdiğini merak ettim. Her şeyi düşünecek kadar, benim için her şeyi yapmaya çalışacak kadar neden sevdiğini bilemedim.
Ben bilmiyordum, o söylemiyordu.

Belki o da bilmiyordu beni neden sevdiğini.

Balım, dedi uyumadan önce. 
En son bunu duydum.
Sonra göğsünde uyudum.

🐾

"Baekhyun, uyan."
Omzumun okşanmasıyla uyandım. Sarı ışıklar gözlerimi yakıyordu. Durdum, durdum, esnedim, yanımdaki adama sokuldum ve üşüdüğüm için ısınmaya çalıştım. Esiyordu ve donmak üzereydim.
Üşüyorum, dedim.
Üstüme kalın bir örtü örtüldü. Sonra Chanyeol tarafından kucaklandım. Yüzüm kapalıydı. Göremiyordum, ya da başkaları görmesin diyeydi.
Konağın kapıları açıldı. Adım sesleri duydum, bir attı. Chanyeol kucağında benimle ata bindi. Ardından bir süre at üstünde gittik.
İndi, beni kucağına aldı ve başımdaki örtüyü çıkarmama izin vermeden uyardı. "Başını omzuma yasla." Onu dinledim ve başımı ona yasladım. Ardından bir süre daha yürüdük.
Örtünün hafif açık kısmından biraz görebiliyordum.

Ahşap büyük kapının açılma sesi geldi; ve bir süre sonra kapandı.
Biraz daha yürüdük ve bir kapı daha açıldı.
Beni kucağına aldığında güldüm. Yolun kalanını kendim yürüyebileceğimi biliyordu.
Sonra beni bıraktı.
Beni bıraktığı yerin yatak olduğunu anlayınca hızla pelerini üzerimden attım. Nefes alamamıştım.
Büyük odada önce elini yıkadı, sonra yakınıma geldi, bana baktı. Yanıma geldi ve üzerindeki kıyafetlerden kurtularak yatağa yattı. Ben de katılmak için pantolonumu çıkardım.
Üşüdüğümde ona sarıldım.

Kolu başımın altında kaldı, kollarım beline dolandı.
O yüzümü okşarken ben onu izledim.

"Çok ağır mıyım?" sordum.

Ama sadece tek bir cümle söyledi.

"Balsın."

Ne alaka olduğunu anlayamasam da, umrumda da değildi.
Deli gibi seviyordum, tıpkı bana balım deyişini sevdiğim gibi.
Bu acı suratın biraz şekere ihtiyacı vardı.
Ben de seve seve balı olurdum.

Tha Méli | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin