Chanyeol babasının yetişememe ihtimalini düşünemiyordu.
Baekhyun ise dalgındı.
Onlar hiçbir şey düşünecek halde değillerdi.
Yağmur başlamıştı.
Chanyeol kısa bir süre önce bayılmış bedeni incelemeyi kesip endişeyle yola baktı.
"Neden hala gelmedik?"
Öndeki adama sordu ve Baekhyun'un elini tuttu.
Chanyeol biliyordu.
Baekhyun'un bunu bu şekilde öğrenmesi çok kötüydü.
Babasından asla böyle bir şey beklemezdi.
Şoktaydı, hareket dahi edemiyordu.
Hiçbir şeyi bilmediği için, yabancı kaldığı için delirecek gibi hissediyordu.
İnanamıyordu.
Elleri titriyordu, Chanyeol'ün sıcak elleri onu iyileştirmiyordu.
Elini çekip Chanyeol'e baktı.
Küçük düşmüştü.
Yanlarında olan insanlara karşı,
Chanyeol'e karşı...
Nasıl anlamadığını bilemedi.
Birlikte kaldıkları sürede babası barış için olduğunu söylemişti.
Demek ki doğru değildi.
Ailelerin bir süre birlikte kalmalarındaki neden bu değildi.
Babasının hain olmasıydı.
İlk önce inanmasa da bütün parçalar inanmasını istiyordu sanki. Bütün hepsi.
Chanyeol'den uzaklaştı.
Kendine gelemiyordu.
Parçalar kafasında birleşmeye başlamıştı.
Ellerini yüzüne götürüp gözlerinin altına dokundu yavaşça.
Chanyeol ona bakıyordu.
"Balım,"
Baekhyun bakmadı.
Araba durduğunda hızla indi.
Kalabalığı gördü.
Dizleri titremeye başladı yeniden.
Çok uzakta, tahtaların üzerinde duran babasına baktı.
Ardından Chanyeol hızla Baekhyun'u arabanın içine çekti.
"Baek, burada kalmalısın!"
Kimsenin onları görmemesi için, at arabasını örten örtüyü düzeltti, Baekhyun'u kendine çevirdi.
Kısa olan ağlıyordu.
Ağzı kapalı, kaşları çatık, gözleri sulu...
Chanyeol kalbinin ağrıdığını hissetti.
Ağlama, dedi.
Bağırdığı için özür diledi ve Baekhyun'un gözyaşlarını sildi yavaşça.
"Babama haber gönderdim. Birazdan burada olurlar. Bana güven, bir şey olmayacak."
Kısanın alnına dudaklarını bastırarak gözlerine baktı.
"Eğer yetişemezlerse ben halledeceğim."
Kafa sallayıp Baekhyun'un tepkilerini izlemeye devam etti.
Ama aldığı tepki onu şok etti.
"Neden haber verdin?"
Baekhyun deli gibi ağlıyordu.
"Vatan haini ise babam, ölmeli."
Chanyeol duraksadı.
Baekhyun'un, babasını düşünmeden silmesi onu duraksattı.
Bu kötüydü ama ölmesini kabul etmek...
Chanyeol şaşkındı.
Ama şaşırmaması gerektiğini de biliyordu.
Baekhyun için kendi vatanı söz konusu olduğunda akan sular dururdu.
Chanyeol geri çekilerek başını aşağı eğdi.
Diyecek söz yoktu.
Baekhyun hayal kırklığına uğramış haliyle sakince düşünmeye çalışıyordu.
Düşündükçe anlıyor, düşündükçe gerçeği görüyordu.
Birden dehşete düştü.
Neden Chanyeol'ün babası geliyor, dedi kendi kendine.
Çünkü babası biliyor olmalıydı.
Kesin biliyordu.
Bir süre birlikte yaşamaları barış için değildi.
Tam tersine babası bilgi sızdırıyor olmalıydı.
Yani köstebek miydi?
Baekhyun neden bu kadar salak olduğunu düşündü, anlamamış olması küçük düşürücüydü kendisi için.
Chanyeol'e döndü.
Biliyor muydun, diye sordu.
Chanyeol konuşmadı.
Biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tha Méli | ChanBaek
Fanfiction"Ona kim olduğumu, üzerinde ne hakkım olduğunu, nereden geldiğimi ve ne olduğumu sordular. Balım, dedi." Baekhyun vatanı için her şeyi yapabilecek bir genç, Chanyeol ise düşman. -Mortalsoo, savaş döneminde geçen bir hikaye. Çok güzel okumalar..
