41- Yersiz kıskançlık

251 40 37
                                    

Hepinize çok güzel akşamlar diyip yeni bölümü atıyoruuum.
Umarım çok iyisinizdir mutlusunuzdur malum hastalıkta başınız dertte değildir......

🦍 Ben oy sayısını görünce üzülmek 🦍

Neyse daha büyül bi sıkıntı var bu bölümü acil okumanız lazım yoksa hunhansson gelip gerici yorumlar yapabiliyo onu görürseniz görmezden gelin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Neyse daha büyül bi sıkıntı var bu bölümü acil okumanız lazım yoksa hunhansson gelip gerici yorumlar yapabiliyo onu görürseniz görmezden gelin

Neyse yeter bu kadar skdlsmdlemldös
Size çookçokçok güzel okumalar ❤️❤️
______________


41. Bölüm
- Yersiz Kıskançlık -


"Chanyeol, buradayım!"

Seslendim, kısık gözlerle kalabalığı tarayan bedene gülüp satıcının uzattığı poşeti aldım.
Elimi kaldırdım ve Chanyeol'ün beni bulabilmesi için salladım.
Beni gördü.
Kafa karışıklığı gitti, çatık kaşları düzeldi ve uzun adımlarını atarak bu tarafa yürümeye başladı.
Yürüdü, yürüdü, yürüdü...
Geldiğinde gülümsedi.
O kadar tatlı görünüyordu ki o an kimseyi umursamadan bu kalabalık alanda ona sarılmak istedim.
Biraz sabretmeliydim.
Seni bulmak zordu, dedi.
Bu beni de güldürdü.
Cümlesine verebileceğim bir sürü cevap olsa da bunu yapacak kadar enerjik hissetmiyordum.

Elimdeki torbayı aldı, tam gidecekken satıcının bakışları dikkatimi çekti.
Duraksadım, meraklı bakışlarımı yüzüne çevirdim.
Bir malzemeyi eksik aldığımı düşündüm, fakat bakışları daha başkaydı. Başka bir yerdeydi.
Chanyeol'e bakıyordu.
Tanıdık geldin, dedi.
Chanyeol'ün kaşları çatıldı, sırtı dikleşti.
"Seni görmüştüm, sen yabancısın."
Adamın dediğini duyunca ben de gerildim.
Yabancı derken düşman olmasını kastetmişti. Bunu nereden bildiği ve Chanyeol'ü nasıl tanıdığı hakkında bir fikrim yoktu.
Onu general ile görmüş olma ihtimali yüksekti.
Chanyeol'e baktığımda ifadesizce adama bakıyor olduğunu gördüm.

Artık değilim, dedi. Yabancı değilim.

Satıcı gülümsediğinde ikimiz de biraz olsun rahatladık.
Selam verdikten sonra gideceğimiz yere yürümeye başladık.
"Bir an korktum, o adam hiç gülmez biliyor musun?"
Kafasını salladı ve güldü.
"Evet biliyorum. Buradan ne zaman bir şey alsan bunu söylüyorsun."

Tha Méli | ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin