Jeongin'le oturmuş yazıyorduk.
Üç gündür yaşadığım kalp ağrısı öyle zorluyordu ki kaşlarımın çatıklığı düzelmiyordu.
Düşüncelerimle savaşıyordum,
onları karalayıp atmaya çalışıyordum.
Ellerimle kaşlarıma baskı uyguladım.
Düşündüm, düşündüm...Chanyeol'ü düşündüm.
Yeni bitmiş uzun paragraf bana onu hatırlatıyordu.
Gözlerim daldı.
Onu düşündüm.Bana bir keresinde bir gül getirmişti. Çiçekleri çok sevmediğimi biliyordu. Ama yine de getirmişti.
Sebebini sorduğumda da içim gitmişti.
Dayanamamış.
Böyle güzel bir gülü görünce aklına gelmişim, bana vermek istemiş.
O gül kurudu, atmadım, sakladım.
Nereye bakarsa aklımda olduğunu sönleyişi doğruydu.
Gökyüzü aklına beni getiriyormuş.
Çiçekler, arılar ve bir de güzel olan her şey.Chanyeol bunu söyleyip beni inandırmıştı eskiden.
Sonra bir yalancıya inanmak istemedim geçenlerde.
Ama bugün, emindim ki doğruydu.İçimden konuştum.
Evet beni seviyorsun, seviyorum ama sana kızgınım Chanyeol.
Ben babamı sindiremeden, bir de senin gözüme bakıp gerçeği söylemeyişine tanık oldum.
Yaşattığın her şey için minnettarım.
Ama bana son yaşattığın şey...Onun için minnettar olamam.
Yani babamın vatan haini olduğunu bilmene rağmen,
Her gün onunla toplantı yapıp ondan bilgi almana rağmen yüzüme bakabildiğin için...Minnettar olamam.
Olmayacağım da.Durdum, sakinleşmeye çalıştım.
Ama olmuyordu, sinir doluyordum.Yaşadıklarım gözlerimin önündeyken karşımdaki bedenin kocaman olmuş gözlerini fark ettim, duraksadım.
Jeongin elindeki kalemi bıraktı, ayağa kalktı.
Gerildim, neye bu kadar korktuğunu bilemedim."Hyunjin?"
Şaşkınca baktığı yere döndüğümde Hyunjin'i gördüm.
Beyaz gömleği kana bulanmış, eliyle karnına baskı uyguluyordu, yürüyüşü kötüyüdü.
Neye uğradığımı şaşırdım, hızlıca düşünmem gerekiyordu.
Hızla ayağa kalktım, yanına koştum. Onu incelerken masaya dönüp yardım isteyen bakışlarımı attım. Ama alamadım.
Jeongin hareket edemiyordu.Kim yaptı bunu, diye sordum.
Kafasını iki yana sallayıp sustu.
Konuş, dedim. Konuşmadı.Jeongin deli gibi ağlıyordu, hareket dahi edemiyordu. Onu kendine getirmek için acele etmemiz gerektiğini söyledim. Bana lazım olan şeyleri istedim.
Hyunjin'i deri koltuğa bırakıp gömleğini açtım. Gözlerim yarasında gezindi, onu nasıl iyileştireceğimi düşündüm.
Güzel bir kesikti.
Ben de korkuyordum ama önceliğim yarasını iyileştirmekti.
Jeongin bir kutu getirdi, Hyunjin'in elini tutup sessizce ağlamaya devam etti.
"Baek, halledebileceksin değil mi?"
Yüzüne bakıp iyi olacağını söyledim.
Yarasını hızlıca diktim, sardım.Jeongin bana sarıldı.
Ellerim sırtını okşadı.
İyi olacak, dedim.
Ellerim sırtını okşadı, hıçkırıkları göğsüme çarptı.
Sonra uzaklaştım, Hyunjin'e baktım.
Dedim ki içimden, birkaç dakika düşünsün.
Belki bana söylemeye karar verir bunu kimin yaptığını.
Düşünsün ve bilerek söylemediği şeyi söylesin.Hyunjin bize bakıp dudak büzdüğünde Jeongin'den ayrıldım. Jeongin, Hyunjin'e dönüp ellerini tuttu.
Dolu gözlerini kırpıştırdı, Hyunjin ona gülümsedi.
İyiyim, dedi. Merak etme.Bu acıya neden olan kişiyi öldürmek istedim.
Hyunjin'e kafa sallayıp ikisini yalnız bırakma amacıyla balkona yürürken bunu da düşünüyordum.
Balkona çıktığımda uzaktan onlara baktım.
Jeongin, Hyunjin'in dibinde sessizce ağlıyordu. Hyunjin de onun saçlarını okşuyordu.
Elini tutup kendine çektiğinde kafamı çevirdim.
Aklıma Chanyeol geldi.
Sinirlendim, kızdım kendime."Düşünme Baekhyun, düşünme."
Yirmi dakika geçti, yanlarına gittim. Koltuğun yanına sandalye çekip oturdum, sordum.
"Kim yaptı?"
Hyunjin gergince yüzüme baktı.
"Bunu söylemek zor."
Kaşlarım çatıldı, yüzüne baktım.
Söyle, dedim.Söyledi.
"Toplanma mekanımız ifşalanmış Baekhyun."
Nasıl, diye sordum. Cevabını beklerken ellerim titriyordu.
Ya o söylediyse, dedim içimden. Ellerimi sıktım, yüzüne baktım.O, babam.
"Seni arıyorlardı."
Gözlerim kapandı.
Babam yapmıştı.Hızla ayağa kalktım.
Bir silah aldım.
Sabrım kalmamıştı.Evden çıktım, yola koyuldum.
O canımı önemsemiyorsa,
Ben de onunkini önemsemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tha Méli | ChanBaek
Fanfiction"Ona kim olduğumu, üzerinde ne hakkım olduğunu, nereden geldiğimi ve ne olduğumu sordular. Balım, dedi." Baekhyun vatanı için her şeyi yapabilecek bir genç, Chanyeol ise düşman. -Mortalsoo, savaş döneminde geçen bir hikaye. Çok güzel okumalar..