itiraf | bxb

dört

Kız, etrafına önce tedirginlikle baktı daha sonra yanında oturan arkadaşların tuhaf bakışları altında oturduğu sandalyenin üzerinde kalktı. 

Dilara kolumu dürtüp 'ne oluyor' dercesine kaş göz yapınca çenemle kızı gösterdim. Kız fazla kısa boylu ve kısa saçlıydı. Saçları turuncuya kaçıyordu ve uzakta olmasına rağmen çillerinin olduğunu tahmin edebiliyordum. 

"Arkadaşlar!" diye bir bağırma girişimde bulundu. Ancak sesi kısık ve titrek çıkıyordu. Yine de birçok kişinin dikkatini kazanınca durduğu yükseklikte dikleşti ve derin bir nefes aldı. Bakmayanlar da diğerlerinin bakışları ve dürtükleriyle bakmaya başlamıştı. 

"Bir itirafta bulunmak istiyorum." Kalabalıkta gözlerini gezdirdi ve tekrar derin bir nefes aldı. "Öncelikle dün okul itiraf sayfasında itirafta bulunan şahısa teşekkür etmek istiyorum, umarım burdasındır." Merakım gittikçe artmaya devam ederken vişneli meyve suyumu içmeye devam ediyordum. 

"Teşekkür ediyorum çünkü, bana cesaret verdin, gözümü açtın. Bu sabah okula gelince farkına vardım, insanların ne kadar farklı olabileceğini. Ben yanımda sahte arkadaşlar istemiyorum. Bana cesaret verdin, şimdi de ben sana vermek istiyorum. Ben lezbiyenim, bununla ilgili bir sorunu olanlar lütfen iğrenç zihniyetlerini ve sığ düşüncelerini benden uzak tutsunlar!" Derin bir nefes verdi ve meydan okurcasına gözlerini kalabalıkta gezdirdi.

Herkes şaşkınlıkla bir kıza bir de birbirlerine bakıyordu. Kızın arkadaş grubundan herkes şok içinde kıza bakarken neredeyse yüzümden düşürmediğim, düşüremediğim sırıtmam yerini bulmuştu. Bu kızı acayip sevmiştim. Çok küçük ve minnak bir şeydi ve herkesin önünde bağırarak az önce cinsel yönelimini açıklamıştı. Çok tatlı görünüyordu. Yüzü de saçları gibi kızarmış, ölüm sessizliğindeki kantine bakıyordu. 

"Umarım tanışabiliriz." dedi biraz daha kısık sesle, ardından sandalyeden indi ve kantinden hızla çıktı. 

-

"Taha bence ne yaptığının farkında değilsin." 

Dilara'nın kucağından kalktım ve ona diktim bakışlarımı. Kalkmamla saçlarımı okşayan eli havada kaldı. "Ne demek istiyorsun?"

Okuldaki Ginger'ın, evet ona böyle demeye karar vermiştim, itirafından sonra okulda tuhaf bir hava oluşmuş, okul bitmeden dağılmamıştı. Okuldan sonra ise Dilara bize gelmeye karar vermiş, şimdi ise öylece yatıyorduk. 

Pozisyonunu değiştirdi ve gözlerini benden kaçırdı. "Senin şu saçma fantezilerin yüzünden okulda neler oluyor baksana." 

"Kız sonunda saklanmak kurtuldu, bu sence kötü bir şey mi?" Ayağa kalktım ve çalışma masamın üstüne oturdum. 

"Hayır tabi ki, sadece... Belki kız dışlanacak, zorbalık görecek, okuldan ayrılmak isteyecek. Bu oyun değil Taha." 

"Sırf kendi cinsinden birinden hoşlanıyor diye onun yanında durmak istemeyen zihniyetsiz arkadaşlara sahip olacağına yalnız kalsın daha iyi." 

"Bilmiyorum sadece... Erkeklerin birbirine olan bakışlarını gördün, ya bu işin sonunda biri zarar görürse? Mesela, 'hey Abuziddin o eşcinsel sen olmalısın, gel seni dövelim hahaha' diyebilirler." Dalgalı saçlarını omzunun arkasına attı ve elleriyle oynamaya başladı. 

"Bilmiyorum, o zaman Ginger gibi bir sandalyenin üstüne çıkar gerçekleri söylerim." 

Omuz silkti ve elleriyle oynamaya devam etti. Endişesinin yersiz olduğunu düşünüyordum, hoş, dedikleri doğru çıkarsa dediğimi gerçekten yapardım. Kimseden korkmuyordum, bu anonim işini sadece eğlenceli olur diye başladım. 

Sınırlı özgürlüğüme biraz eğlence katmak istemiştim ve şu an gayet eğleniyordum. Bu eğlence bok yoluna giderse elbette ki çıkıp bu oyunu bitirirdim. 

Telefonuma gelen titreşimle düşüncelerim bölündü ve telefonumu elime aldım.

Yusuf: Kanka ders notları var mı sende?

Taha: Ben? Ders? Not?

Yusuf: Soranda kabahat...

Onu boşverip telefonu kapatacakken intagramdan gelen bildirim dikkatimi çekti. Belki yine bir itiraftır diyerek heyecanla yerimde kıpırdandım.

Fakehsp000: Ne diyeceğim biliyor musun?

Fakehsp000: Bence eşcinsel itirafını yapan sendin.

Fakehsp000: Ya eşcinselsin, ya da prim için yalan söyledin.

Fakehsp000: Ama ben ilki olduğunu düşünüyorum.