otuz dokuz

14.3K 1.4K 1.1K
                                    

Çıkışta görüşürüz.

Sesi kulağımda bir kez daha yankılandığında sesli bir nefes verdim.

Bir de hiçbir şey olmamış gibi bahçede arkadaşlarıyla oturuyordu.

Sanırım dersleri bedendi çünkü yanındaki meymenetsiz herif elinde basketbol topu tutuyordu.

Kafasını yukarı kaldırdığında göz göze geldik. Sonra kafasını çevirdi ve arkadaşlarıyla konuşmaya devam etti. Yan şekilde oturduğum cam kenarından inip sinirle güldüm.

"Savaş Dikenli!" Tüm gücümle en üst kattan bağırınca bahçede çoğu kişi kafasını kaldırıp bana bakmıştı.

Şaşkınlıkla kalkan kaşlarıyla daha çok güldüm.

"Çıkışta görüşürüz!"

Tepkisini görmek istemediğim için camı kapattım ve sırama geçtim.

Aptal.

Bir de istesen de gitmem senden diye laflar atıyordu geçenlerde.

Sırama geçip yanımda kendi hallerinde takılan Dilara, Damla ve Emir'i takmadan kafamı sıraya gömdüm.

"Ya bir kerecik yapayım n'olur." Dilara'nın yalvarışları devam ederken bunlara maruz kalan Emir sıkıntıyla bir nefes verdi.

"Geçen de öyle dedin Dila. Gözüme kaçıyor diyorum, yapma."

"Ya aşkım kaçmaz niye kaçsın? Kirpiğine süreceğim diyorum." Dilara'nın manipüle edici sesi benim bile beynimi oyarken kafamı, gömdüğüm sıradan kaldırdım keyifsizce.

Tıpkı hayal ettiğim gibi, Dilara elindeki rimelle Emir'in üzerine eğilmiş, Emir ise onu itmeye çalışıyordu.

"Bence ruj sürelim ya." Damla da bu kargaşaya katılınca Emir yardım dilenen bakışlarıyla bana bakmaya başladı.

Dudağımın birbirine bastırıp omuzlarımı yapacak bir şey yok der gibi silktiğimde ağlıyor gibi sesler çıkarmaya başladı.

"Bırakın lan koyunumu!" Olay yerine gelen Mesut Komiser gibi yanımıza gelen Yusuf Emir'i kızların kolundan çekip çıkardı.

"Ya siktir git Yusuf."

Yusuf dramatik hareketlerle elini kalbine götürdü. "Queenim dedik, bağrımıza bastık... Görüyor musun?" Sesindeki üzgün ve kederli ton Dilara'nın göz devirmesine neden olmuştu.

"Besle kargayı oysun gözünü." Damla müthiş dil bilgisiyle konuşurken Yusuf onu umursamamış ve Emir'i küçük bir çocuk gibi göğsüne yaslayarak sarılmakla meşguldü.

"Size ne oldu lan?" Dilara aklımdaki soruyu okumuş gibi Yusuf ve Damla'ya bakarak konuştuğunda kafamı elime dayadım.

"Bilmem, ne oldu bize Damla?" Yusuf'un yılda bir kere falan yaptığı ciddi ses tonunu duyunca kaşlarım çatıldı ve olaya merakım biraz daha arttı.

"Ya Yusuf, tüm suçu bana atma şimdi. Sanki herkese yavşayan sen değilmişsin gibi."

Emir Yusuf'un ellerinden kurtuldu ve bana 'ne iş?' dercesine baktı. Omuz silktim ve gözlerimle yanıma oturmasını işaret ettim. Bu sırada Yusuf gevşek gülüşlerinin çok ötesinde, sinirle güldü ve eliyle oldukça kısa olduğu için karışmayan saçlarının üstünden kafasını ovuşturdu.

"Kızım ben değil miyim 4 yıldır köpek gibi peşinden koşan?" Yükselen sesi ve kasılan damarlarına bakınca kafamı yasladığım elimden kaldırdım ve kaşlarım daha da çatıldı.

"Saçmalamayın ya n'oluyor?" Dilara haklı bir tepki gösterdiğinde Yusuf Damla'nın oturduğu sıraya doğru eğildi.

"Anlatsana lan her boku anlattığın gibi benimle çıkarken Mehmet'le de görüştüğünü?!"

itiraf | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin