Medyayı açın bence ehhehee
—
Yüzündeki şaşkın ve gülmemek için kendini zor tutan ifadeyle bize bakarken dansımızın ne kadarını gördüğünü sorguladım. Muhtemelen büyük bir kısmına şahit olmuştu.
Kendimi tutamayıp güldüğümde o da benimle birlikte gülmüştü. Yanımıza yaklaşınca sordum. "Ne yapıyorsun burada?"
Dağınık saçlarını elleriyle karıştırdı ve omuzlarını silkti. "Ablama gelmiştim. Bu civarda oturuyor." Ardından ekledi. "Peki sen? Buralarda mı oturuyorsun?"
Gülümseyerek kafamı iki yana salladım ve elimle Dilara'yı gösterdim. Sanki Dilara'nın varlığını yeni hatırlamış gibi kaşları havalandı. "Dilara buralarda oturuyor da."
Dilara gülümseyip selam verdiğinde anladım dercesine kafasını salladı.
"Bu arada mesaj atmışsın. Ailenle aran düzeldiği için sevindim." Tekrar gülümseyerek konuşunca ona aynı şekilde karşılık verdim.
"Tekrardan teşekkürler." Genelde fazla teşekkür etmeyen ben herhalde yüzüncü teşekkürümü falan etmiştim. Yine de fazla muhabbeti olmayan birine evini açmak ve güvenmek ne bileyim, yüz teşekkürü hak ediyordu bence.
Gözleri ışıldayarak gülümsedi. O gülünce ben de gülmeme engel olamıyordum. İstem dışı dudaklarım yukarı kıvrılıyordu.
Bu sırada Dilara'nın telefonundan yeni bir şarkı çalmaya devam ediyordu.
"Eh, ben gideyim o zaman. Siz devam edin, iyi eğlenceler." Gülerek arkasına döndü.
"Hey." Elim istem dışı omzuna gidince kaşlarını kaldırarak bana döndü. Ne diyeceğimi bilemediğim için suratına mal gibi bakınca Dilara söze atladı.
"Aa nereye öyle atlı kovalıyormuş gibi. Sen de katıl bize." Savaş'ın arkasına geçip onu bana doğru ittirdi.
Gülerek geri çekildim ve onun göremeyeceği açıdan Dilara'ya 'yuh' dercesine gözlerimi büyüttüm. Tamam, ben de kalmasını istemiştim ama çocuğu üstüme itip bizimle aptal gibi dans etmesini mi istemiş az önce? Dilara bana öpücük atıp dans etmeye başladı.
I follow rivers'ın çaldığını fark edince gülümsedim. Eh, olan olmuştu zaten, dans etmek için güzel şarkıydı bence.
Dilara ilerideki tahterevallinin oraya gitti ve uzunca borunun üstüne çıktı. Yürüdükçe ortaya yaklaşıyordu. Bir yandan şarkıya eşlik ederken ortayı geçen adımıyla ağırlığı sebebiyle tahterevalli aşağıya doğru düştü. Dengesini korumayı başaran Dilara keyifle kahkaha attı ve gülerek onu izleyen bizim yanımıza geldi.
Ona katılarak dans etmeye başladım, yine elimi tutarak döndü. Gülerek bize bakan Savaş'a döndüm. "İster misin sen de?" Alayla elimi ona uzatınca yüzünü buruşturdu ama gülmemek için kendini zor tuttuğu belli oluyordu.
"Aa... Olmaz böyle ver elini ben yapayım." Sahte bir şaşkınlık ve kızma karışık tepkimle eline uzandım. Elini kafamın üstüne çıkarıp kendi etrafımda dönerken şarkının nakarat kısmı girmişti. Kahkaha atarak dönmeme yardımcı olurken Dilara'nın sinsi sırıtışıyla bizi izlediğini görebiliyordum.
Şimdilik... Onu görmezden gelecektim.
Şarkının nakaratına katılarak yerimde zıplayıp hâlâ birleşik olan ellerimizi sallayarak onun da dans etmesini sağladım.
Dilara da bağırarak yanımızda dans ediyordu. Şarkı duyunca direkt olarak kendini kaybetmesi oldukça komikti.
Şarkıcı susup sadece melodinin devam ettiği kısımda ellerimizi ayırdım ve şarkıya girecek olan şarkıcıyla beraber söylemeye başladım. Gözlerim istemdışı Savaş'a kaymıştı. "You're my river running high... Run deep, run wild!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf | bxb
RandomFakehsp000: Ne diyeceğim biliyor musun? Fakehsp000: Bence eşcinsel itirafını yapan sendin. Fakehsp000: Ya eşcinselsin, ya da prim için yalan söyledin. Fakehsp000: Ama ben ilki olduğunu düşünüyorum. Başlama // 17 Ağustos 2018 Bitiş // 21 Ocak...