Bugünkü ikinci bölümü atıyorum önceki bölümü atlamayınız, tşk
—
"Nerede kalıyordun?"
Tekli koltukta biraz daha yayıldım ve annemle babamı süzdüm.
Ne onlar ne de ben ne yaptıklarını anlayamamıştık.
Babam beni izlemeyi bırakıp televizyona bakmaya başlayınca annemin sorusunu cevaplandırdım. "Bir arkadaşımda."
"Hangi arkadaşmış o?" Annem kaşlarını çattı. Ne olmasını bekliyordu ki parkta yatmamı falan mı?
"Okuldan bir arkadaş."
Babam televizyondan gözlerini aldı ve bana döndü. "Erkek mi?"
Dediği şeyle yüzüme yerleşen alay dolu gülümsemeye engel olamamıştım. "Evet." dedim oturduğum yerde öne eğilerek, meydan okurcasına.
Sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes verdi.
"Dur dur sen sormadan ben söyleyeyim sevgilim değil." Alayla konuşunca delici bakışlarını bana yolladı.
"Ve yine sormadan söyleyeyim, altına girmedim."
Bu sefer annem de ona katılınca gülerek kafamı iki yana salladım.
"Düzgünce konuşuyoruz şurda, cıvıma." Annem neredeyse hiç normale döndürmediği kaşlarıyla bana baktı. Kaşlarım yukarı havalandı ve elimle ağzıma görünmez bir fermuar çektim. Onlar konuşuyorsa, iletişim hâline geçip sorunları insan gibi çözmek istiyorlarsa elbette susardım.
Annem sakince arkasına yaslandı ve babama yandan bir bakış attıktan sonra sözüne devam etti. "Bak Taha, biz senin eşcinsel olmana kızmıyoruz."
"Nasıl ya? Bana burda saydıran da babamdı zaten. Ay pardon o zaten babamdı." Gülerek elimle ağzımı kapattım. Böyle davranmamam gerektiğini biliyordum ama engel olamıyordum kendime, tepkileri çok komikti.
Annem bana uyarıcı bakışlarını tekrar atınca ellerimi teslim oluyorum dercesine yukarı kaldırdım. Derin bir nefes alarak devam etti. "Sadece bunu o şekilde öğrenmek, inan çok kötü."
Derin bir nefes vererek arkama yaslandım. "Bunu size kaç kere açıkladım. Yetmedim çocuğu getirdim buraya, aramızda öyle bir şey yaşandı, evet. Ama sadece bir kereliğine. Emin olmak için. Daha sonra bana kafayı taktı ve sarhoş olup geldi. Yani onun sözüne mi güveneceksiniz benimkine mi?"
İkisi de sessiz kalınca sinirle güldüm. "Ne istiyorsunuz ya? Hayır yani amacınızı önce kendiniz bir sindirin, sonra gelip konuşuruz. Daha kendinizden emin değilsiniz, ben de kalkmış bana inanmanızı bekliyorum." Sinirle ayağa kalktım.
Kendileri bile ne yaptıklarından emin değildi, benim kalmamı istiyorlar mıydı, yoksa vicdanlarını mı rahatlatıyorlardı belli değildi.
"Taha." Annemle babam aynı anda bana seslenince bastırdığım öfkemle arkamı döndüm. Genelde bu kadar sinirlenmezdim ancak şimdi damarlarımda akan kanın ısındığını hissediyordum.
"Ne? Ne istiyorsunuz? Ne?"
"Otur şuraya konuşuyoruz." Babam gözleriyle koltuğu işaret etti.
"Daha bana inanmıyor, güvenmiyorsunuz, farkında mısınız?"
Annem kafasını öne eğip elleriyle oynamaya başladı.
"Bakın, olay çok basit." Sakin kalmak adına derin bir nefes aldım ve dudaklarımı ıslattım. "Ben sizin çocuğunuzum, değil mi?"
Bıkkınca kafalarını salladılar.
"Benim en yakınım sizsiniz o hâlde?"
Bu sefer daha tereddütle kafalarını salladılar.
"Beni benden daha çok tanıyorsunuz?"
Yine tereddütle onayladıklarında derin bir nefes aldım. " O hâlde neden benim hep aynı Taha olduğumu anlayamıyorsunuz?"
Tepkisiz kaldıklarında artık içimdeki öfke dinmişti. Bu zamana kadar bir şekilde yanımdaki varlıklarını hissettiren annemle babam şu an beni tanımıyor gibi davranıyordu. Bir yabancıydım, farklıydım onların gözlerinde.
Gözlerimin yandığını hissettim. Uzun zamandır bu hissi yaşamadığımı fark ettim. İkisine de uzunca baktım.
"Benden tiksiniyor musunuz?" Elimde olmadan sesim kısık çıkmıştı çünkü boğazımda bir yumru var gibiydi.
İkisi de kafasını iki yana salladı.
"Peki," dedim yumrunun geçmesi için yutkunarak. "beni seviyor musunuz?" Bu sefer de sesim titremişti. Annem beni onaylarken babam tepkisiz kalmıştı. Şaşkınlıkla dudaklarım aralandı.
Ardından ağır ağır kafasını salladı. Ancak duraklaması bile canımı çoktan acıtmıştı. Kafamı iki yana salladım inanmazca. Çantamı alıp kapıya ilerledim.
"Gitme." Yine annem tarafından durdurulunca arkama dönmek bile istemedim.
"Bize biraz zaman ver." Konuşmaya devam edince mecbur arkama döndüm.
"Anne üç aydır yanımda değildiniz, arayıp sormadınız. Yetmez mi sence?"
"Alışmaya çalışıyoruz." Babam homurtuyla konuşunca kaşlarımı kaldırarak ona döndüm.
"Sen bizim oğlumuzsun ve seni seviyoruz. Ancak bu zamana kadar hiç belli etmedin ve bir anda o şekilde öğrenmek... Bize zaman tanı. Alışmamız gerek." Annemin söylediklerini babam onaylayınca derin bir nefes verdim. Yine de annem kendisine bile inanmıyor gibi duruyordu.
Bir süre sessizce bakıştık. Gururum kalmamam gerektiğini söylese de içimdeki rahatına düşkün şımarık Taha onları affetmemi söylüyordu. Kendimi çok fazla dinleyen bir insan olmadığım için karar vermek zordu.
En sonunda başımı usulca salladım ve çantamı kenara bıraktım. Çantam gururumdu, odama giden ayaklarım ise kararsız kişiliğim.
Ancak beynim ise mantıklı bir karar alıp evden planlı bir şekilde, iyice para biriktirdikten sonra ayrılmam gerektiğini söylemişti.
Şimdilik ona uyacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf | bxb
RandomFakehsp000: Ne diyeceğim biliyor musun? Fakehsp000: Bence eşcinsel itirafını yapan sendin. Fakehsp000: Ya eşcinselsin, ya da prim için yalan söyledin. Fakehsp000: Ama ben ilki olduğunu düşünüyorum. Başlama // 17 Ağustos 2018 Bitiş // 21 Ocak...