itiraf | bxb

dokuz

İnsanlarla takılırken aklımın başka yerlere kaymasını sevmezdim.

Boş gözlerle etrafı incelemeyi,

Söylenenlere tepki vermemeyi,

O dünyadan uzaklaşıp kendi dünyamda yaşamayı sevmiyordum.

Bedenim boş bir kabuk gibi hissettiriyordu. Dışarıdan oldukça güzel, içerisinde ise kurumuş bir ben.

Beni denizimden çekip çıkaran şeyler etrafımda yeniden kendini belli eden seslerdi.

Kafamı iki yana sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Dilara teknolojinin kölesi olarak kafasını telefona gömmüş, sırıtarak ekrana bakıyordu.

Yanımda oturan Damla ne ara buraya gelmişti bilmiyorum. Yusuf Damla'ya yürümeye çalışıyordu.

Belki de denizimden çıkmamalıydım diye geçirdim içimden.

Gözlerim bahçede dolandı. Voleybol oynayan birkaç grup, kendi hâlinde takılan kişiler ve bizim gibi boş beleşler.

Dilara'nın son beş dakikadır telefonuna sırıtarak baktığını fark ettiğimde kafamı uzatarak neye baktığına bakmaya çalıştım. Hemen telefonuna çekip göğsüne bastırdı.

"Biz kızların özeli olabilir Taha." Ardından yapmacık bir şekilde cıkcıkladı.

Kaşlarım alayla havalandı. "Senin mi özelin olacak lan? Hem de benden saklayacaksın ha?" Ona savaş ilan ederek telefonuna uzandım.

Kısa bir boğuşmanın ardından telefonu kaptığımda suratını buruşturarak bana baktı. Bir yandan da 'ayıp, ayıp' diye söyleniyordu.

Ekranı açıp karşımdaki şeye baktım.

essygok: idfc #loveislove

Şaşkınlığımı üstümden atınca dudaklarımdan bir 'hiii' sesi çıktı.

"Bu," dedim bir elimle telefonu işaret ederek. "Ginger."

"Evet gerizekalı." Dilara telefonu elimden sertçe çekince donakaldım. Kendime gelip ona kırgın bakışlarımı yolladım.

"Demek benden saklıyorsun ha?"

Hemen trip moduna geçmeye ayarlamıştım kendimi.

"Daha hiçbir şey olmadı ki!"

"Nasıl olmadı ya? Salyan akacaktı fotoğrafa bakarken."

"Ya sadece çok tatlı göründü gözüme. Hem Ali'den yeni ayrıldım ben. Emin değilim yani hoşlandığımdan. Ondan söylemek istemedim." Sesi biraz üzgün çıkmış, büyük gözlerini yavru kedi gözleri gibi yapmaya başlamıştı.

"İkna olmadım." Gözlerimi ondan alarak önüme döndüm ve kollarımı göğsümde bağladım.

"Taha ya."

"Regl tarihlerini bile bildiğim bir kızın hoşlanma ihtimalinin olduğu birisini bana söylememesi," Kafamı iki yana salladım. "kesinlikle kabul edemem."

Kafama bir tane geçirdi ve sinirle ayağa kalktı. Arkasını dönüp gidiyordu ki kolundan tuttum. "Tamam tamam acıdım. Hadi anlat bakalım."

Dudağını büzerek süzerek beni süzdü, çatılan kaşları serbest kaldı ve geri yerine geçti.  "Neyi anlatayım be?"

"Bu Ali şerefsizi, ne iş?"

Anında omuzları çökerken kaşlarımı çattım. Dilara genelde çıktıklarından ayrıldığında böyle üzülmezdi. Gerçi Ali'yle diğerlerinden daha uzun süredir çıkıyordu.

"Ya Taha'm ne bileyim, cidden hoşlanmıştım galiba. Tatlı bir şeydi, trip falan atıyordu bana hep." Burukça gülümsedi.

"Hani bak ayrılığı kaldırabilirim. Ama aldatılmak çok farklı bir şey."

"Senden daha iyisini mi bulmuş ya, inanmam!" dedim şaşırmış bir surat yaparken. Onu biraz olsun girdiği bu ruh hâlinden kurtarmak istemiştim.
Dalıp giden bakışları beni buldu ve çok iyi bildiğim o yüz ifadesini yaptı: 'senin varlığına tüküreyim'

"Boş yapma pezevenk."

Gülerek onu kendime çektim ve saçlarını karıştırdım. Şunu söylemem gerekirse Dilara da en az benim kadar tuhaf bir insandı. Tüm duygularını dışarı gösteriyor gibi dursa da, onlar sadece ön izlemeydi, biliyorum.

Mesela bana dememiş olsa bile Ginger'dan gerçekten hoşlanıyordu ve Ali konusu Dilara'yı gerçekten üzmüştü. Duygularını tamamen saklamak yerine bize hafifletilmiş versiyonlarını gösterirdi.

"Ya ben senden uzak duracaktım." Ayağa kalktı.

Tek kaşım sorarcasına havalandığında omuz silkti. "Bahtımı kapatıyorsun, bahtımı! Pis tavşan!"

"Ya kızım senin bahtın mı var da konuşuyorsun?"

"İyi günler Taha!" Hızla arkasını dönüp gidiyordu ki geri döndü. "Damla gel gidelim."

Damla da sıkılmış gibi göründüğü için hemen ayaklandı ve Dilara da saçlarını savurarak yanımızdan uzaklaşmaya başladı.

"Bence o da benden hoşlanıyor." Aptal gibi sırıtan Yusuf'u hayal dünyasından çıkarmak isterdim.

Hâlâ önden giden Damla'ya baktığını hatta odağının daha aşağısı olduğunu görünce hızla ona doğru atıldım.

"Kesme lan kızın arkasını! Pis sapık." Ellerimle gözlerini kapattım.

"Ya ne alakası yahu. Gözüm değmiş."

"Oyarım o gözleri yetersiz çük!"

Ellerimden kurtulmaya çalışsa da başaramıyordu.

"Ya sana ne hoşlandığım kızın götün- Hassiktir! Şu an sen de kesiyorsun, ondan mı hoşlanıyorsun lan yoksa?"

"Ne alakası var amına koyayım, hem kesmiyorum ben öyle bir insan mıyım?"

"Kesiyorsun!" O da görmeyen gözleri ve el yordamıyla yüzümü buldu ve aynı şekilde gözlerimi kapattı.

Onun elinden kurtulmaya çalışıyor, aynı zamanda onu gözlerindeki elimi çekmiyordum.

Tüm laflarımı geri alıyorum, bir deniz kabuğu olmayı ve denizde yaşamaya devam etmek istiyorum.

-

Selamlar, genelde karakter vermeyi pek sevmem ama bu kızı görünce durdum ve dedim ki "Ginger?" Tamamen aklımdaki minnak tatlı karakter ama yine de siz istediğiniz gibi hayal edebilirsiniz❤

Oy ve yorumlarınız için teşekkürler ederim çok mutlu oluyorum aqkdnskcnskdm