itiraf | bxb

otuz üç

Derin bir nefes alarak yanaklarımı şişirdim. Televizyondan gelen sesler odayı doldurmasına rağmen aramızdaki sessizliği bozamıyordu.

Emir göğsüne koyduğu cipsten bir tane daha alarak ağzına atarken Yusuf kapanmak üzere olan gözlerine karşı bir savaş açmış gibi görünüyordu.

Savaş demişken...

Ekrandaki filmin yerini Savaş alınca derin bir nefes alarak kafamı arkaya doğru attım.

Harika, şimdi de tavandaydı.

Bu sefer sesli bir şekilde nefes vererek kafamı tekrar kaldırdım ve akıp giden görüntüleri dikkatimi vermeye çalışarak izlemeye koyuldum.

"Kim seçti bu amk filmini amına koyayım, güne gelen yaşlı teyzeler gibi içim şişti." Yusuf'un haklı isyanına mı katılsam yoksa kısaltılmasıyla söylediği küfürün tuhaflığına mı gülsem bilememiştim.

Emir cipsinden bir tane daha alırken yatar pozisyonda boğulmadan yiyebildiği için onun adına bir dakikalık saygı duruşuna durmayı düşünmüştüm.

"Ben demiştim gumball izleyelim diye." Mırıltı gibi çıkan sesiyle onun da filmi izlemediğini yeni fark etmiştim. Sanırım sadece cipsle ilgileniyordu.

"Al işte az önce dövüşüyorlardı şimdi sevişiyorlar." Yusuf sinirle bir nefes verdi. Eğilerek küçük sehpanın üzerindeki sigaraya uzandım. Arka cebimdeki çakmağı bulup yakarken Emir sesi duymuş olacak ki hışımla doğruldu, bu sırada göğsünde duran cips kasesi düşmüştü. Kıvırcık tutamları kaşlarını örtüyor olmasına rağmen kaşlarını çattığını anlayabiliyordum.

"İçme, annem evi kokuttun diye kızıyor."

Bir ona bir de elimdeki çoktan yaktığım sigarama baktım. Ona piç bir gülümseme yollarken dudaklarını sinirle büzdü.

Emir, üzerine dökülen cipslere hüzünle bakarken Yusuf kalktı ve Emir'in bacaklarının üstüne yan bir şekilde oturdu. Emir acıyla inlerken o keyifle sırtını koltuğa yasladı ve Emir'in göbeğinde olan cipslerden yemeğe başladı. Emir ayaklarını hareket ettirerek onu itmeye çalışsa Yusuf öküz gibi yerleştiği için kıpırdamıyordu bile.

"Ne lan, almışsın kaseyi, cips olduğunu bile unutmuşum. Yiyeceğim."

Onların atışmalarını izlemeye devam ederken güldüm ve sigaradan bir yudum daha aldım, mentollü olduğunu yeni fark etmiştim, mentolünü patlattım. Muhtelemen Yusuf'un sigarasıydı. Onlara tekrar baktığımda Yusuf bu sefer pozisyon değiştirmiş, bacaklarını iki yana açarak Emir'in üzerinde oturur vaziyetteydi.  

"Damla'yı aldatıyorsun şu an."

Yusuf durdu ve bana baktı. "Sahi, onlar niye gelmedi lan?"

Yusuf genelde 'Damla'dan başka bir şey demezdi ve onun yokluğunu yeni sorgulaması beni şaşırtsa da omuz silktim ve sigaramdan aldığım nefesi bir süre içimde tuttuktan sonra dumanı tavana doğru üfledim.

Dilara geleceğim demişti ama gelmemişti. Yaptığım şeyden sonra bana kızsa da daha sonra ne yaparsan yap moduna geçmişti.

Okuldan geldiğimden beri fake hesapla konuşmam hariç sosyal medyaya hiç girmemiştim.

Dilara şifreyi muhtemelen tahmin yoluyla bulup fotoğraflarımı yorumlara kapattığını söylemişti.

Çok da umrumda değildi gerçi.

İnsanların gönderilerime yazdığı homofobik yorumları takacak kadar aptal değildim.

Ancak Savaş'ı aklımdan çıkaramıyordum. İtirafımdan sonra çekip gitmişti ve bir daha onu görmemiştim. Ne düşündüğünü bilmemek beni delirtiyordu.