yalnızlığını seven bir insanı sosyalleşmesi için zorlamak ne kadar da anlamsız aslında. kalabalığın sessiz gürültüsünü duymayan insanlar için kalabalıkta yaşamak kolay ama ben her sesi dinliyorum yürekten çıkıp gelen. gözleri görüyorum, dudakları okuyorum, elleri takip ediyorum. ve sonra gülümsüyorum günü güzel geçsin diye insanların. ama o kadar değerli gördüğüm bir gülümsemeyi ayakları altında ezer gibi görmezden gelince insanlar boğuluyorum bencilliklerinde. o yüzden seviyorum yalnız dünyamda ışıklı yollarla bezediğim tek kişilik düş bahçemi. ben defne 15 yaşında liseye başlamaya hazırlanan dünya için sıradan benim için mucizevi bir ailenin başarılı ve uslu kızı.
eylül ayını gerçekten seviyorum. yazları çok sıcak olan bir şehirde yaşıyorsanız eylül ayını kesinlikle çok seversiniz. hava hala sıcaktır ama sizi eritecekmiş gibi hissettirmez. nazlı nazlı esen hafif rüzgarlar boy göstermeye başlar bu ayda ve sizinle sanki konuşurmuş gibi etrafınızda dolanır esintisi. büyülü anlardır aslında bu anlar hele bir de yakamoz varsa denizin üstünde düş bahçeleriniz halaya durur görüntünün güzelliği karşısında. bu sene eylül ayının farklı bir anlamı var bende. artık liseye başlıyorum ve çok heyecanlıyım. şu filmlerde olan asosyal olup da okulun ilk gününü kabusuymuş gibi gören kızlardan değilim. asosyal de değilim yalnızca yalnızlığı seviyorum ve tabi ki benim de arkadaşlarım var. genelde dinleyen taraf olmayı tercih ediyorum. zaten anlatabileceğim çok da büyük olaylar olmuyor hayatımda. ders çalışmayı seven, kitap okuyup şiir yazan, aşk şiirleri yazmasına rağmen hiç aşık olmamış birinin sıradan hayatının dinlenecek çok da eğlenceli bir tarafı yok. buna rağmen arkadaşlarım gerçekten çok eğlenceli ve hayatı doyasıya yaşayan insanlar. benim için çok özeller. onlar gülümsemelerin değerini biliyorlar. zihnimde kurduğum cümlelerim insanlarla kurduğum cümlelerden daha uzun. bundandır ki gülümsemelerin ardındaki samimiyeti görmelerini istiyorum insanların. değişmek de istiyorum biraz. hayatı izlemenin yanında hayata da karışmak istiyorum. gerçekte kim olduğumu öğrenmek için hayatın kenarında değil içinde olmam gerekiyor. oysa ki korkularım da yok ama neden bu kadar geride kaldım yaşanmışlıklara bilmiyorum. belki çocuktum ve önemsemiyordum bunu. ama artık büyümek istiyorum. acının da hazzın da mutluluğun da ne demek olduğunu anlamak istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kimsesiz yürek
Romansatamamlandı! kimdik biz seninle? dost? sevgili? eş? karanlığın sabahla buluştuğu kısacık zaman dilimlerinin isimsiz kahramanlarıydık belki. içimi en çok acıtan da; senden bahsederken artık hep -di'li geçmiş zaman dilimleri kullanıyor olmak. çünkü sev...