Vampir Kızlar(Melez Çete)

42-)Solungaç Ülkesi

Bolumun yarisi silindi tekrar yazdım gecikme icin uzgunum.

Birde,BICZ MY BIRTHDAY 22 EKİM.
Medya:Shop sonuclarimla solungac ulkesi
Nisan

Doruk hiç aramamıştı. Arayacağını söylediği halde. Sabah olmadan herkes hazırlanmıştı.Efe saçlarını geriye itti,"Yakışıklı birey hazır.".
Sırıtarak,Efe'ye baktım.
Halam araya girdi,"Hadi çıkalım artık. Geçit kodunun bu kitapta olması lazım.".
Halam elindeki eskimiş tuhaf kitabın sayfalarını çevirdi.
Denizkızı resimli sayfada durdu.
Yazıları seslice söyledi.
"Solungaç veis tra enta bum,dragu watsi rugma,yugruna silva juovi buronit!".(yazar öyle bir salladı ki.)
Şaşkınca halama baktık.
Efe donup kalmıştı.

Halam sırıtarak bize döndü,"Pullular portalı açık bırakmış olmalı.Bir deniz bulun.".
Pullular,denizkızları oluyordu.
Araya girdim,"Denize portal mı açıldı?".
Su önüme atladı,"Umarım ıslanmayız.".
Efe küfür savurdu,"S*ktir! İlk defa portaldan geçeceğim! Uçarak mı çıkıyoruz? Portaldan geçinde ülkeye süzülerek iniyor muyuz?".

Efe

Herkes portal'a atlamıştı ve kıç korkusundan sona kalmıştım. Derin bir nefes aldım ve karanlık denize atlamak için ileri bir adım attım.
"Süzül Efecik!",diye bağırıp suya atlar gibi ellerimi bacaklarıma doladım ve atladım.

Gözlerimi açtığımda kızlar merakla bana bakıyordu.
"İyi misin?",dedi Rüya.
Kaşlarımı çattım,"Havada süzülmedim mi ben?"
Su sırıttı,"Bombalamasyonla portala atlayan ilk insan,".
Gülmeye başladım,"Kıçım ağrıyor,yardım edince kalkayım.".
Aslı hızla beni kaldırdı.
Buruşmuş üzerimi düzelttikten sonra etrafımı süzmek için kafamı kaldırdım.
Ağızım açık kaldı.
MUAZZAMDI!

Parlayan simli kayalar vardı ve denizlerin her bir yerinde çicekler vardı.
Cennette olabilirdim.
Şaşkınlığım dibe vururken,telefonumu çıkardım.
Bunu çekmeliydim.
Telefonu fotoğraf çekmek için kaldırdığımda,bir el kolumu tuttu.
"O nedir?",bu Durala halaydı.
Titreyerek,soluma döndüm.
"Bu...Bu fotoğraf çeken te-telefon bu.".
Durala hala kaşlarını çattı,"Beyninle çeksene.Herkes görmek zorunds değil. Degil mi?".
Titrek titrek telefonu cebime geri tıktım.

"Hadi,herkes şu büyük kayaların arkasında geçsin. Efe,sana anlatıyoruz,gel.".
Halanın dedigini yapip,herkes o alana gitti.
Durala hala,elinde bir beyaz midye ve yarı açık içindeki inciyi uzattı.
Şaşkınlıkla ona baktım.
"Teşekkür ederim,bunu saklayacağım." .
Durala hala kahkaha atmaya başlayınca,cok ses cıkardiğını fark edip,sessizleşti. Gülerken ki o vampir dişlerini gormüstüm.
Duygu omzuma elini koydu,"Tek yapman gereken bir deniz kızını kandırmak ve ona bunu vermek. Şarkı söylemeye başlarsada bunları tak.".
Duygu'nun diğer elinde uzattığı degişik kulak tıkacına baktım.
"Bir kızla konuşmayı yapabilirim.",diye mırıldandığımda hala bana döndü.
"Hiç sevgilin olmadı mi senin?Bu normal!".
İstemsizce güldüm,"Bir sevgilim oldu...",yüzümu ekşittim ve devam ettim."...Ama sorun kız olmaması..".
Durala hala şaşkınlıkla bana baktıgında kızlar sırıtmaya başladı.
İnci kutusunu ve tıkaçları alıp,son kez kızlara baktım.
"Yakışıklı Efe,kalp kırabilir mi bakalım?",son havalı sırıtışımı yollayıp,denize doğru yürüdüm. Denizin rengi çok güzeldi.

Saçımı geriye atıp,şekilli şukullu yürümeye devam ettim. İstemsizce kıçımı kıvırdığımda,Su tısladı."Kıçını tut!".
Gülümseyip,bir kayaya yaslandım.
"Ah,ne harika bir yer!"dedim Oscar oyunculuğumu ortaya koyarak.
O sırada suyun içinden zıplayan,uzun turuncu saçlar ve lacivert simli kuyruklu bir deniz kızı gördüm.
Bir an sendeleyip,şaşırsamda eski hâlime dönmeyi başardım.
Deniz kızı,sadece gözlerini gösterip suyun içinde bana doğru ilerliyordu.
Gözleri muazzam bir sarıydı. Bal rengi sarısı.
Gülümsedim,o muazzam dolgun dudaklarım ve havalı sesimden şu cümle çıktı.
"Nörüyon?".