Vampir Kızlar(Melez Çete)

65-)Tilki Kafa

En çok yorum atan ithaf alıyor demiştik♥
Tekrar değerli okuyucum; lipstickkiller9

Medya; Büyücü ülkesinden Benja

Duygu

Büyülü şehiri geziyorduk. Buralar gerçekten sessiz ve her ân bir şey çıkacak gibi görünüyordu.
Efe ellerini pantolonunun cebine sokup  bana döndü,"Kızlar merak etmeyin, ben varım.",dedi ve sırıttı.
Gözlerimi devirip güldüm.
Rüya mırıltıyla,"Sanırım bir büyücü geçiyor.".
Herkes adımlarını yavaşlattı ve karşı kaldırımdaki adama baktı.
Adam yüzüğündeki kuş tüyünü burnuna sürttü.
Biz durmuş ne yaptığına bakıyorduk.
Adamın saçının arasında mor bir renk vardı. Burnuna sürttüğü yüzüğünü hızla avucunun içine aldı ve havaya kaldırdı. Bir kaç kelime söyledikten sonra hızla döndü ve elini yavaşca açtı. Elindeki yüzüğün kuşa dönüştüğünü görünce şaşkına dönmüştük.
Adam siyah kuşu parmağında tuttu ve bir şeyler fısıldadı. Daha sonra kuşu havaya tuttu ve kuş ortadan kayboldu.

Aslı şaşkınlıkla,"Tövbe Durabbi tövbe.".
Nisan olaya el attı ve açıklamasını yaptı."Buna haber gönderme büyüsü deniyor. Eğer kuş siyahsa tehdit içeren bir mesaj göndermiş olur.".
Kaşlarımı çatıp,adamı süzdüm. Tuttuğu kuş siyahtı.
Efe bu açıklamaya durur mu?
Efe dalgayla,"Büyücüler bizden daha teklonojik sanırdım. Yıl 2018 hâla telefon kullanmıyor.".
İstemsizce gülmeye başladık.
Adam bizi geç fark ettiginde gözlerini bize dikti ve yumruklarını sıktı.
"Hassss...Kaç la kaç!".
Efe solumuzda olan ara sokağa girdi.
Yaprak,Efe'nin yürürken dediği cümleyi tekrar etti."Kozlor bon sozo kororom.".
Biz buna gülmeye zaman bulamadan büyücünün bize hâla baktığını fark ettik.
Efe yanımıza tırsa tırsa geri gelmişti.

Büyücünün gözleri kedi gözlerine dönüşünce ellerini kavuşturdu.
Şaşkınlıkla adamın gözlerine baktım.
"Bir sorun mu vardı?".
Adam bize doğru bir adım attı ve bizi daha iyi görmek için kafasını kaldırdı.
"Hey!Sen neye bakıyorsun?".
Kollarımı bağladım ve cevap vermek için bende bir adım öne gittim.
Ben tam cevap verecekken,Yaprak konuştu. "Sana bakıyoruz. Görmüyor musun?".
Gözlerimi devirip,Yaprak'a döndüm.
Bakışlarım,'Yapacağın işe sokayım'ı anlatıyordu.
Adama hızla döndüğümde,ellerini birleştirdiğini ve yavaşca uzaklaştırdığını gördüm.
"Bu mavi şey de neyin nesi?",dedi Aslı.
Büyücü adam elinde küre şeklinde kırmızı bir bulut çıkardı.
Nisan telaşla,"Kırmızı!",diyince Su hızla adamın bacağına bir tekme geçirdi.

Büyücü ellerindeki bulutu bize doğru salladığı anda önde olan ben arkaa doğru itildim.
Büyücü tekrar bulut attığında,mor renkte olan bir bulutla çarpıstı.
Bu bulun arkamızdan geldiğini fark edince,arkamızı döndük.
Magres Lighter,parmağını ucuyla çocuk oyuncağı gibi bulut çıkarıyordu.
Kırmızı bulutu durduran,karşımızdaki büyücü ise şaşkınlığa uğradı.
"M-Magres.Kimin tarafında olduğuna dikkat etmelisin.",dedi karşımızdaki büyücü telaşla.

Magres parmağını şıklattığı an,diğer büyücünün şapkası erimeye başlamıştı.Eriyen şapka suratına yayılıyordu."Dur,lütfen Magres!",dedi adam telaşla.
Magres kaşlarinı hafifçe çattı,"Onlar benim yeğenlerim.Beni duydun mu?".
Şapkası eriyen büyücü elinden bulut çıkarıp eriyen şapkasını eskiye döndürmeye çalıştı. Fakat,Magres'in gücü karşısında bir hiç gibi görünüyordu.
Güçsüz büyücü iki elinin arasından yeşil renkte bulutlar çıkardı.
Kaldırımda biriken bulutlar 3 tane yılana dönüştü.
"Ananı satayım,eski sevgililerim!",diyen Efe'ye gülemedim.
Magres Lighter,yılanlara doğru bulut çıkaracağı sırada ben,Su ve Nisan yılanların hızla kafasına tekme geçirdik.
Fakat yılanın ezilen kafasından kan çıkmamış,tekrar kafasını oluşturuyordu.
Magres'in bulut sallamasıyla,yılanlar kötü büyücünün bacaklarına dolandı.
Magres parmagının ucunu kötü büyücüye tutup,parmağını sağa doğru sallamasıyla kötü büyücü sağ tarafa savruldu.