❧30. BÖLÜM❧

57.1K 2.5K 217
                                    

Sürprizzzzzzzzzzzz♥



Oy ve yorumlarınızı bekliyorum beni yalnız bırakmayın.



Destek olan herkese çok teşekkür ederim:)



Kaç yaşındasınız? (Gelecek bölümlerde bazı şeyleri ona göre yazacağım:)



Medya: Karahan & Buğlem



***Keyifli Okumalar Dilerim Canlarım Benim***



Karahan'a gelen mesajın etkisinden bir süre kurtulamadım, bildiğim kadarıyla delim benden bir şey saklamaz. Belki de mesaj atan kişi, Karahan'ın işe dönmesinden söz ediyordur? Kim bilir? Belki de ben boşuna karamsarlığa kapıldım. Diyelim ki işten bir arkadaşı, neden bazı şeyler beklemez diyerek beni geriyor? Ne beklemez Allah aşkına?


Sanki Karahan'ın benim bilmediğim sorumlulukları varmış gibi bir tavır sergiliyor. Hakikaten, ben delimin arkadaşlarıyla bile tanışmadım, arkadaşlarını bir kenara bırak iş yerine bile bir kere gitmedim!


Hata kesinlikle bende, merak ettim ama hiç üstelemedim.


Tam kendi iç dünyamda hesaplaşmaya girmiştim ki delim geldi.



"Kıymetlim, " dedi sorar gibi.


"Efendim delim?"


"Ne oldu iki dakikada yüzün asılmış gibi," dedi tedirgin bakışlarını üzerimden ayırmadan, "Yoksa biri bir şey mi dedi?" hızla bakışları çevreyi taradı.


Hiç bozuntuya vermedim, "Senin kokunla uyumaya alıştım, dün gece uyuyamadım, bugünde alışveriş telaşına yoruldum ondan sevgilim. Yoksa iyiyim," dedim tebessümle. Ama gel içimi bana sor... İçtenlikle gülümsedi ama cevap vermedi.



Telefonunu alıp cebine attıktan sonra elimi sıkıca tutup oturduğum yerden kalkmamı sağladı. Birlikte restorandan çıkıp arabaya geçtik. Araba yola koyulduğunda nereye gideceğimizi bilmiyordum, başımı delimden tarafa çevirip gözlerimi üzerine diktim.



Bana aşık olduğunu, sırf okulum olduğu için yıllarca saklayan adam, benim iyiliğimi düşündüğü için başka şeyleri de saklayabilir mi? Muhtemelen saklar.


Buğday tenli, kahverengi saçlı deli devimi daha önce olmadığı kadar inceledim. Sanki içini görebilir gibi...



Arada yoldan çektiği bakışlarını bana çevirip, ona baktığımı görünce hoşnut bir ifadeyle önüne dönüyordu. Yarım saat kadar sonra daha önce kaldığımız evlerden birine geldik.


Gece doğru dürüst uyumadığım için gerçekten yorgun hissediyorum, delimin mesaj atmasını beklerken sabaha karşı zor uyudum, sonra da erkenden kalkıp kızlara kahvaltıya gittim yetmedi onca gelinliği denedim...


Söylediklerim yalan sayılmaz... Cidden yorgunum.



"Delim, neden buraya geldik ki? Akşam oldu iki saate babam nerede kaldığımızı öğrenmek için aramaya başlar."


"Babana hesap vermek zorunda değiliz kıymetlim, şimdi gidip güzel bir uyku çekeceğiz," dedi kendinden emin bir tavırla.


Cevap vermedim, eve girdiğimizde derin bir nefes aldım, delimle yalnız kalmak her zaman iyi geliyor. Üzerimizdeki kıyafetlere aldırmadan yatağa yattık, ben her zaman ki gibi delimin göğsüne koydum başımı.



"Delim, söylemeyi unuttum, sen elini yıkamaya gittiğinde telefonuna mesaj geldi," dedim gayet sakin bir tonla.


"Hım," dedikten sonra saçlarımın üzerinden öptü, "Kim mesaj attı?" diye sordu gayet rahat bir şekilde.

PEK KIYMETLİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin