Merhabalar iyi geceler nasılsınız bakalım?
Uzun bir bölümle sizlerleyim, umarım beğenirsiniz.
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum düşüncelerinizi benimle paylaşın çünkü benim için önemli.
Yorumlarda görüşmek dileğiyle ❤️
Destekleriniz için çok teşekkür ederim.
Saat geç olduğu daha fazla beklemeden bölümü atıyorum, gelecek bölümde bireysel ithaflar başlayacak.:)
Medya: Karahan & Buğlem
***Keyifli Okumalar Dilerim Canlarım Benim***
Delimle birlikte kahvaltımızı yaptıktan sonra bol bol fotoğraf çektik ve bir birimize sıkı sıkı sarılıp Kapadokya'nın eşsiz manzarasını seyre daldık. Hayallerimin bile ötesinde olan evlilik teklifi ve benim isteklerimi önemseyen delim varken mutlu olmamam gibi bir ihtimal yok.
Doğrusunu söylemek gerekirse, Karahan'la birlikte bu kadar muhteşem şeyler yaşayacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. Omzumun üzerinden öpüp beni dünyaya döndüren delimin sıcaklığına sığındım.
"Eve dönmek zorunda mıyız?" diye sordum kedi gibi bakarken.
Derin bir nefes alıp karnımın üzerindeki ellerini biraz daha sıkılaştırdı, "Sen ne zaman istersen o zaman gideriz," dedi net bir şekilde.
"Ne zamandır işlerle uğraşıp duruyoruz, bence kısa da olsa bir tatili hak ettik. En azından bir kaç gün burada kalalım," dedim hiç vakit kaybetmeden. Tatil fırsatını kaçıramam.
Boynumun kenarına çenesini yaslayıp, "Daha balayımız olacak güzelim, merak etme dinlenmek için vaktimiz olacak," dediğinde hafifçe delime dönüp gözlerine baktım.
"Balayına gidecek miyiz?"
İçten bir gülüş gönderip, "Seni bilmem kıymetlim ama ben, sevdiğim kadınla esaslı bir balayı yapmadan durmam," dediğinde yanaklarımın ısındığını hissettim, üstelik giderek yükselen güneş yüzünden değil.
"Aklında bir plan var mı?" diye sordum utangaç bir tavırla önüme dönerken.
"Tabi ki sevdiğim kadınla geçireceğim, günlerin planını yaptım ama senin fikrin hepsinden önemli. Balayında nereye gitmeyi istersin?"
Daha önce plan yapmak şöyle dursun aklıma bile gelmeyen konu hakkında ne diyeceğimi bilemedim.
Karahan'la Aksaray'a gidene kadar, çarçabuk evleneceğimiz aklıma bile gelmezdi. Tabi bunda benim payımda büyük, babamı başımdan savmak için hamile olduğum yalanını attım ortaya. Sonrasında her şey çorap söküğü gibi geldi.
"Deli devim, öyle büyük şeylere gerek yok, bütçemizi aşmayalım. Buradaki tatilimizi balayı sayarız, maksat birlikte vakit geçirmek değil mi zaten?"
"Asıl amacımız eğlenceli vakit geçirmek kıymetlim. Ayrıca parayı dert etmenize istemiyorum," dedi otoriter bir tonla.
"İyi de delim, kazadan beri çalışmıyorum, bir tek sen çalışıyorsun üstelik benim yüzümden işe doğru dürüst gidemedin bile. Bunun bir de düğün masrafları var, sonra zor toparlanırız," dedim ciddiyetle.
Beni kendine çevirip doğruca gözlerime baktı, "Buğlem, tam beş yıl boyunca karım olacağın günü bekledim. Okulunun sorunsuz bitmesi için günlerce dua ettim. Bunları yaparken boş boş gezdiğimi mi sanıyorsun? Her günümü, seninle olmasını hayal ettiğim gelecek için yaşadım. Beş yıl boyunca bizim için çalıştım birikim yaptım ve seni temin ederim yaptığım birikim nedeniyle balayımız sorun olmayacak! Ayrıca düğünü de babam yapıyor, lütfen şu gerginliği biraz olsun üzerinden atar mısın?" dedi sert ama net bir tavırla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEK KIYMETLİM
Romansa(Pek Kıymetlim adı ve konusu bakımından ilk kitaptır.) Aşkın en "Deli" hali... O akşama kadar gerçekten çok mutluydum, okulumu bitirip evime dönmüştüm ve düşünmemi gerektirecek hiç bir derdim yoktu. Şey demişti Ercan amca, "Senin kızın olmasaydı, be...