~Bu bölüm düzenlenerek tekrar yayınlanmıştır.~
Multimedyada Parker var. İyi okumalar.
"Onun prensesi değil, kendi kraliçensin." - Nikita Gill
*-*-*-*-*-*-*-*-*
Parker
"Son olarak burası da kamuflaj ve gizlenme sınıfı." Önümüzde yürüyen iki gençten biri durdu, bize doğru döndü. Adlarını hatırlayamadığım ikizlerden daha güler yüzlü olandı. Zaten hafızam pek iyi olmamıştı hiçbir zaman. Belki de bir şeylere kolay kolay dikkatimi vermediğimden kaynaklanıyordu bu.
Nick ya da Nike - adının ne olduğunu cidden hatırlamıyordum - bizi gezdirmek için bu iki çocuğu görevlendirmişti. Zaten az kişi olduğumuz için - topu topu yirmi kişi - gezdirmesi de kolay oluyordu. Okulu gezdirecek, bize tanıtacak, her şeyi açıklayacaklardı. Ders programlarımızı dağıtmışlardı. Yatakhane düzenimizin olduğu bir kağıt da odaların kapılarına asılmıştı dediklerine göre. Burada yaşamak için gerekli olan her bilgi mevcuttu elimizde.
Rehberlerimiz yürümeye başlayınca, birkaç koridor öteye kadar onları takip ettik. Koridorun dörde ayrıldığı ve duvarların daha cana yakın gelmeye başladığı bir kavşağa gelmiştik. Birbirinin tıpa tıp aynısı olan iki çocuk bize doğru döndüler kendi aralarında bir şeyler konuştuktan sonra. Şaşırtıcı bir şekilde diş şekillerinden, boyunlarındaki benlerin yerlerine kadar aynıydılar.
"Burada da sizin kalacağınız yatakhaneler var. Sağdaki koridor kadınlarınkine açılıyor. Soldaki ise erkeklere ait." İkizlerden biri eliyle sırasıyla sağ ve sol koridoru gösterdi. Grubumuzdaki çoğu kişi, ben de dahil, koridorlara tekinsiz bakışlar atmaya başladı.
UAO, genellikle öğrencilerini kurulu olduğu Buenos Aires ve çevresinden seçtiği için yatakhaneler pek kullanılmazdı. Gece kalan öğrenci de az olduğundan dolayı böyle şeylere de pek kafa yorulmazdı. Ama anlaşılan burada yatıya kalan öğrenci sayısı az denemeyecek gibiydi. GAO öğrencilerini tüm kıtadan seçiyordu sanırım ki normal olanı da buydu.
"O kadar da kötü değil." dedi sağdaki. "Biz Kanada'dan geliyoruz. Dolayısıyla burada kalıyoruz. Kahvaltı ve akşam yemeklerini güzel yapıyorlar. Öğlenleri biraz baştan savma ama idare eder. Hem dersler bitince istediğiniz gibi dolaşabiliyorsunuz şehirde veya burada." Ardından da kardeşine dönüp sordu. "Sanırım bu kadar. Başka bir yer kaldı mı Jake?" Diğeri başını iki yana salladı.
"İstediğiniz gibi takılın siz. Dersler saat dörtten sonra başlar. Zil falan beklemeyin. Saate göre hareket edeceksiniz. Ayrıca dikkatli olmanızı öneririm. Elektronik ve Bilim öğretmenimiz kaçığın tekidir. Koridorlarda garip sesler veya ışıldayan deney tüpleri görürseniz arkanıza bakmadan uzaklaşın." Kaşlarımı çattım. Koridorda parıldayan bir şey görürsem uzaklaşmak aklıma bile gelmezdi ki benim. Tescilli bir çatlak olduğumdan üzerine giderdim büyük ihtimalle.
"Madem kaçık neden burada?" dedi en öndeki, zayıf bir çocuk. UAO'da olan herkesi bilirdim ben. Bundan dolayı tanımamam garip geldi açıkçası. Büyük ihtimalle ilk sınıflardan biriydi. Fazla üzerinde durmadan omuz silktim. Sanırım Jake, bariz bir şeymiş gibi çocuğa baktı.
"Çünkü işinde çok iyi. Yani kimyasal karışımlar yapmakta ve bir şeyler icat etmekte. Hem bilim, risk alınmadan olacak bir şey değil." Eh, oldukça haklıydı.
"Yaklaşık yarım saat sonra burası bağırışan çocuklarla dolacak." diye kardeşi devam ettirdi sözünü. "Şanslısınız. Yarım saat süreyle kafanızı dinlersiniz. Sonra görüşürüz." Bembeyaz bir ten rengine ve koyu renk saçlara sahip olan ikizler bize son kez gülümsedikten sonra arkalarını dönüp ters yöne yürümeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Birleşme
Action- Birleşme Serisi Birinci Kitap - "Bazen yaşamak bile cesaretin kendisidir." - Seneca Ajanların kimseye belli etmeden yönettiği dünyada on beş tane ajan örgütü vardır. Buna rağmen sadece dördü, isimlerinin fısıltı halinde halkın dilinde gezeb...