1.bölüm

23.7K 562 205
                                    

Merhaba. 👋

İlk gxg kitabım ile karşınızdayım. İlk 2 bölüm lütfen sabırlı olun. 😊🙏

****

İki farklı cinsiyet arasında geçen tüm duygular ve olaylar aynı cinsiyetler tarafından da yaşanabilir bence bunu hepimiz kabul etmeli ve saygı duymalıyız...

Karşı olanlar okumayabilir.

Farklı yaşamların farklı hikayelerini kurgulamak ve okumak sizi farklı hissettirir.

Medyadaki foto temsili 😂😉😊

İyi okumalar dilerim. 😊

****

Hayatımın boktan gittiği zamanlarda daha da boktan gitmesinin sebebi neydi bilmiyorum.

Kocaman bir malikanede yalnız yaşayan iki kardeştik bir hafta öncesine kadar. Şimdi ise tek başına bu dört duvar arasında ne yapacağımı düşünüyordum, ellerimde kelepçe kolumda bir gardiyanla cezaevine yürürken. En başından düşünmeye başladım her şeyi. Nasıl olsa yaklaşık 5 yıl 6 ay kadar boş vaktim vardı.

Her şey aslında ergenlik çağındaki Amy'yi kendine getirmeye çalışmamla başlamıştı. Ben 18 yaşındaydım, Amy ise 15 yaşına daha yeni girmişti.

Üniversite sınavlarına hazırlanırken ona olan ilgim biraz azalmıştı farkındaydım. Gerçi üniversiteye çok hazırlanmama gerek yoktu çünkü fotografik hafızaya sahiptim. Yani gördüğümü, duyduğumu ve geçtiğim yerleri asla unutmuyordum. Aslında kendimi kandırmaya çalışsam da sınavdan değil de Daniel'dan dolayı uzaklaşmıştım galiba ondan.

3 yıldır yalnız yaşıyorduk kız kardeşimle. Öz kardeştik ama gerçek ailemizin kim olduğunu asla öğrenememiştik çünkü Amy yeni doğmuşken kapının önüne koymuşlardı bizi. Aslında yaşlarımız küçükken bizi ayırabilirlerdi fakat ayırmadılar. Sanırım şansımıza bizi evlat edinmek isteyen olmamış.

Geriye dönüp bakınca Amy olmadan yapamazdım diyorum kendime. Peki ya şimdi. Şimdi onsuz nasıl yapacaktım.

Ben 8 yaşındayken ikimizi de zengin bir aile evlat edinmişti. Daha doğrusu bir baba evlat edindi. Üvey babamızın karısı hamile kalamadığı için intihar etmiş bizi almadan önce. Onun intiharından sonra da çocuk evlat edinmeye karar vermiş Mike. Ne kadar ikimizi ayırmamış olsada bize pekte babalık yaptığını söyleyemem. En azından duygusal anlamda.

Çok ama çok zengindi. Ben 15 yaşındayken bizi bırakıp farklı bir ülkeye yerleşti. Ona maddi anlamda ne kadar teşekkür etsem az kalırdı gerçekten. Hem eğitim masraflarımızı karşılıyordu, hem de ihtiyaçlarımızı. Tamamen bize bıraktığı koca malikane, hizmetçileri ve adımıza özel para hesapları vardı.

Amy çarçur eder diye ona açılan hesabı kullanamıyorduk. Kısaca Amy ve ben bir üvey babanın sevgisinden değil parasından yararlanmıştık ama bu da iyiydi. Kimseden sevgi dilenmedik çünkü birbirimize yetiyorduk.

Ya da ben öyle sanıyordum. 

Yıllarca yalnız yaşadıktan sonra bu yıl kardeşimin kızlardan hoşlandığını öğrenmiştim. Onu yargılamadım çünkü insan kalbini yönlendiremiyordu. Kız arkadaşı Allen ile tanışmıştım fakat bana pek ısınamamış gibiydi. Bende onu pek sevmemiştim zaten.

3 ay önceye kadar evimize gelip ne yaptıklarını bilmiyordum bile. Amy'de bazı farklılıklar sezmiştim ama uyuşturucu kullanabilecekleri aklımın ucundan bile geçmemişti.

Onları uyuşturucu kullanırken yakaladığımda ise hayatımda hiç kızmadığım kadar kızmıştım ona. 

O zaman değiştiğini gördüm. Gözlerine baktığımda küçük bal arım gitmiş gibiydi, artık onu göremiyordum. Bana bakarken nefret dolu bakıyordu. Onunla konuşmaya çalışmıştım fakat o beni itmekten başka bir şey yapmamıştı. Konuşmak istemiyordu. Benden öylesine soğumuş duruyordu ki yüzüme bile bakmıyordu. Gülen yüzü artık hiç gülmüyordu.

Ve o gün. Yani 5 gün önce. Ailemizin bizi terk edişi için beni suçlamıştı. 

"Her şey senin yüzünden oldu. Ben daha yeni doğmuştum neden beni atmak istesinler ki. Demek ki sen onları kendinden öyle bir soğuttun ki beni de istemediler. Senin yüzünden. Mike'ın bizi bırakıp gitmesi de senin suçun. Eğer ona daha sıcak davransaydın bizi bırakmazdı. Lanet olsun Be! Senden nefret ediyorum. Keşke ablam olmasaydın. Keşke Mike sadece birimizi alsaydı. Seninle bir daha asla eskisi gibi olmayacağız."

Amy'den bu sözleri duyduğumda dünyam başıma yıkılmıştı adeta. Suçlamalarının hiçbirinde gerçeklik payı görmüyordum, kafasının güzel olmasına vermiştim.

Ona, saçmalamamasını söylemekten  başka hiçbir şey diyememiştim. Hemen ardından Daniel hava almak için yürüyüş teklif ettiğinde mesajına cevap verip Amy'e dönmüş,

"Seni seviyorum Amy. Sen benim küçük bal arımsın biliyorsun. Sen ne yaparsan yap seni hep seveceğim." demiştim.

Kapıdan çıkarken kurduğum son cümlenin ona bu hayatta kurabileceğim son cümle olduğunu bilseydim dilimi keserdim de asla konuşmazdım. 

Belki o zaman gitmezdi.

Keşke hava almak için bile olsa gitmeseymişim diyorum şimdi. Ama keşkelerle yaşamayı öğreniyordum.

Daniel'la görüşmeye başlayalı 2 buçuk ay falan olmuştu. Benden hoşlandığını söylemişti ve biz sadece deniyorduk. Beraber dolaşmayı eğlenmeyi deniyorduk. Aşık falan değildim ama hoş çocuktu, bazen fazla yumuşak olduğunu düşündüğüm oluyordu ama iyi birisiydi. Yaklaşık 1 saat onunla konuştuktan ve evde olanları anlattıktan sonra Amy'nin yanına dönmüştüm. 

Odasının kapısını çalıp seslendiğimde bir cevap alamamıştım. İçeriye girip onun yataktaki cansız bedeniyle karşılaştığımda hayatımın en büyük ve en korkunç şokunu yaşamıştım sanırım. İnsan canından fazla sevdiği ve tek ailesi olan kardeşinin cesedine bakarken nasıl şok olmazdı ki.

Sonrası çok hızlı gelişmişti. Durmadan ağlıyordum. Ambulansı ve polisi aramıştım. İfadem alınmıştı ve serbest bırakılmıştım.

Evimize döndüğümde oranın artık sadece benim evim olduğunu bilmek nefes almamı zorlaştırıyordu. Kendimi evden dışarı atıp kapının önündeki merdivenlere oturdum ve saatlerce hıçkırarak ağladım.

Sabaha karşı polisler geldiğinde anlayamamıştım ne olduğunu. İhbar olduğunu arama yapmaları gerektiğini söyleyip eve girmişlerdi. Çıktıklarında ise ellerinde 2 büyük torba duruyordu.

"Uyuşturucu temin etmek ve satmak suçundan tutuklusunuz. Konuşmama hakkına sahipsiniz, söylediğiniz her şey mahkemede aleyhinize delil olarak kullanılacaktır. Avukat tutma hakkınız var, eğer avukat tutacak paranız yoksa mahkeme size bir avukat tayin edecektir. "

Gözlerimdeki şaşkınlığı görebiliyorlar mıydı bilmiyordum ama kendi kendime feci şekilde şaşkındım. 

Uyuşturucuya bulaşmam imkansızdı. İtirazlarıma rağmen karakola götürüldüm ve tekrar ifade verdim. Odamdaki kıyafet dolabımda yaklaşık 100 tane hap ve 1 buçuk kilo civarında toz bulmuşlardı. 

Anlayamıyordum bir türlü. Polislere de anlatamıyordum tabii ki, çünkü elimde bir kanıt yoktu. Savcılığa sevk edil, hakim karşısına çık, 5 yıl 6 ay hüküm ye ve kendini bu dört duvar arasında bul.  Ne kadar harika değil mi?!!

Her şey benim için fazla zordu. Hele Amy'nin yasını bile tutamamak. Ona veda edememek. O kadar zor geliyordu ki... Üniversiteye başlayamamak umurumda bile değildi şu durumda.
Şimdi bu hapishanede kim bilir neler yaşayacağım diye düşünerek adım attım içeriye.

Her şey güzel olacaktı.

Merhaba, Ostwind hapishanesi.

Her şey güzel olacak değil mi?

Umarım sıkıcı bir giriş olmamıştır. Votelemeyi unutmayın😍

👇🌟💚

Ostwind Hapishanesi✅️(gxg) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin